-
-
-
Yükleniyor...
Yükleniyor...
Rusya dün (07 Ekim 2015)ilginç bir hamle yaptı ve 1500 km uzaktan, Hazar Gölü(Denizi)’nde bulunan savaş gemilerinden fırlatılan füzelerle IŞİD hedeflerini vurdu. Böyle bir hamle beklenilen bir durum değildi. Askeri strateji açısından uzmanları bunu değerlendireceklerdir ama siyasi açıdan bakıldığında oldukça önemli bir hamle olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hava sahaları ile ilgili yürürlükte olan uluslararası antlaşma Uluslararası Sivil Havacılık Konvansiyonu (Şikago Sözleşmesi)’dur.
Devletlerin milli sınırları (karasuları da dahil) üzerindeki uzay sınırına kadar olan yükseklik hava sahasını oluşturmaktadır. Bu sahada belirlenmiş bölümler sadece sivil havacılık açısından önceden haber vermeksizin kullanımı Şikago Sözleşmesi hükümlerine göre gerçekleşebilmektedir. Ancak askeri faaliyetler farklıdır ve egemenlik haklarını ilgilendirmektedir.
Şimdi Rusya’nın füze atmasına bakabiliriz.
Bilgi: Rusya ile İran arasında, Hazar Gölü(Denizi)’nde savaş gemilerinin seyrüseferi ile ilgili anlaşma vardır, her ikisi de birbirlerinin sularında dolaşabilmektedir.
Soru 1: Rusya; füzeleri kendi sularından mı, İran yoksa sularından mı fırlattı?
Soru 2: Füzeler, hangi ülkelerin hava sahalarından geçerek hedefe ulaştı?
Soru 3: Rusya; hava sahalarının bu kullanımı için izin aldı ya da haber verdi mi?
Soru 4: Herhangi bir füze ya da füzeler Türk Hava Sahasından geçti mi?
Soru 5: 1500 km uzaktan 26 füze IŞİD için çok fazla görünüyor, yoksa gerçek hedef aslında IŞİD değil miydi ya da kim veya kimler?
Özellikle dördüncü sorunun cevabını bilmek Türk Milletinin hakkıdır. Çünkü hava sahaları da EGEMENLİK ALANIDIR ve kullanımı ancak ve ancak egemen devletin izni ile olabilecektir. Aksi takdirde bu da bir hava sahası ihlalidir.
Diğer cevaplar ve daha da üretilebilecek sorular, bölgede kimlerin nasıl ilişkiler içinde olduğu ve muhtemel bir savaşta “ittifakların” ne şekilde kurulabileceğine dair önemli ipuçlarını taşımaktadır.
Bu pilav da çok su kaldıracak görünmektedir…
