SU AKAR YOLUNU BULUR

Son iki hafta içinde Türk dünyasından birçok insan gördüm. Güney ve Kuzey Azerbaycan’dan, Türkistan cumhuriyetlerinden. Birçok aydın ve genç gördüm; onlarla konuştum, onları dinledim. Biz farkında değiliz ama Türk Birliği fikri, Turan Ülküsü hızla yayılıyor. Su akıyor ve mutlaka yolunu bulacaktır. Rus Çarlığı’ndaki Türkler 1905-1917 arasında çeşitli kurultaylar yaptılar. Türk Birliği için, ortak Türkçe için […]


Paylaşın:

Son iki hafta içinde Türk dünyasından birçok insan gördüm. Güney ve Kuzey Azerbaycan’dan, Türkistan cumhuriyetlerinden. Birçok aydın ve genç gördüm; onlarla konuştum, onları dinledim. Biz farkında değiliz ama Türk Birliği fikri, Turan Ülküsü hızla yayılıyor. Su akıyor ve mutlaka yolunu bulacaktır.

Rus Çarlığı’ndaki Türkler 1905-1917 arasında çeşitli kurultaylar yaptılar. Türk Birliği için, ortak Türkçe için kararlar aldılar. Gaspıralı İsmail’in “dilde, fikirde, işte birlik” şiarını benimseyen Türk ceditçileri Türk dünyasının birliği için çalıştılar. 1917-1920 yılları arasında Azerbaycan’da, Türkistan’da, İdil-Ural’da, Kırım’da kurulan Türk cumhuriyet veya hükümetleri Türk Birliği fikrini benimsedi. 1920’lerde Kızıl Ordu çizmeleri altında ezildiler.

1926’da Bakü Türkoloji Kurultayı’nda toplanan Türk dünyası aydınlarının çoğu da ceditçi ve Türkçü idi. 1937-38’de onlar da ezildiler, sürüldüler. Kurşuna dizildiler. Tam 90 yıl sonra, 14-15 Kasım 2016’da, Bakü’de 1926 Türkoloji Kurultayı anıldı. Yüzlerce ziyalının, gencin katılımıyla. Dillerde ve gönüllerde yine Türk Birliği fikri vardı. Ortak Türk alfabesini, ortak iletişim dilini, Türk dünyasının geçmişini, bugününü ve geleceğini konuştuk. 70 küsur yıllık Sovyet dönemi, Homo-Sovyetikus politikası, Stalin’in represiya (baskı) yılları hiç yaşanmamış gibi… Sadece sular toprağın derin katlarına çekilmiş, oradan yürümüş gibi. Derin katlarda yürüyen su, 1980’lerin ikinci yarısında toprağın yüzüne sızmaya başladı. Küçük dereler, çaylar hâlinde akan sular birikip ırmak oluyor. 15 gündür bunu görüyorum, hissediyorum. Su akıyor ve mutlaka yolunu bulacak.

Eğer genel ağı (interneti) iyi takip ediyorsanız, gören gözlerle, işiten kulaklarla izliyorsanız siz de fark edeceksiniz. Tebriz’den yükselen sesleri siz de duyacaksınız. Kazakistan’daki müzik gruplarının sesini siz de işiteceksiniz. Nevâyî’nin Türkçe için yazdıklarını siz de göreceksiniz. Şehriyar’ın, Bulud Karaçorlu Sehend’in, Bahtiyar Vahabzade’nin, Sabir Rüstemhanlı’nın, Rüstem Behrudi’nin Türkçe aşkını siz de hissedeceksiniz. Evril Turan’ın ıstıraplı seslenişini siz de duyacaksınız.

Eğer genel ağı iyi izliyorsanız Atsız ruhunun sitelere, gruplara nasıl sindiğini siz de göreceksiniz. Atsız, Atsız diyen gençlerin yüreklerindeki Turan ülküsünü siz de fark edeceksiniz. Bozkurtların Ölümü’nün yaktığı ateşin harlı sesini, Kür Şad’ın ruhlarda uyandırdığı heyecanı siz de duyacaksınız. Gençlerin Köktürkleri nasıl merak ettikleri, Köktürk yazısını kollarına, yüzüklerine, gömleklerine nasıl yazdırdıkları sizin de gözlerinize çarpacak. Su akıyor ve mutlaka yolunu bulacak.

Her şeye rağmen…

Tepelerdeki çatılara tünemiş baykuşların şom seslerine rağmen. Temiz, tertemiz ülkü arkadaşlığımızı hoyratça tekmeleyip gemilerini, kibir ve bencillik bulaşmış, yolsuzluk bulaşmış, ihanet bulaşmış limanlara çekerek vebale, aymazlığa, dalalet ve ihanete ortak olanlara rağmen.

Türk olmayı, doğru olmayı, çalışkan olmayı reddedenlere ve reddedenlerin yanaşmalarına rağmen. Arkadan vurmalara, hançerlemelere rağmen.

Gırtlak patlatan mikrofonlara rağmen.

Su akıyor ve mutlaka yolunu bulacak.

Şom ağızlar sadece içlerindeki kiri dışa vururlar, sadece kendi çevrelerini kirletirler. Bir de… Bir de korkakları ve yanaşmaları, çıkar uğruna ruhlarını satanları. Onlar satılık ruhları aladursunlar; su akıyor ve mutlaka yolunu bulacak.

Türklük, tarihin içinden kopup gelen ve geleceğe doğru akan bir seldir, durdurulamaz. Turan, Oğuz Kağan’ın “gök çadır, güneş mızrak” seslenişidir; gün doğusundan gün batısına fırlatılmış üç oktur, boz oktur; Edebalı’nın düşündeki çınardır; engellenemez. Bozkurt, Ergenekon’dan çıkan atalara yol gösteren, “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” diye haykıran kılavuzdur; susturulamaz.

 Ahmet B. ERCİLASUN

Yazar

Ahmet Bican Ercilasun

Yorum Yap

Kayıt olmadan yorum yapabilirsiniz.




Benzer Yazılar