Yükleniyor...
Araştırmalar bize sözel iletişimden daha çok beden dilinin/fiillerin etkili olduğunu söylüyor. Lafa değil, icraata bakıyoruz.
Türk televizyonları her zamanki gibi salgın günlerinde de sınıfta kalıyor.
Hiç bir şey yokmuş gibi konuklar bardak misali ekranlara diziliyor. İlgili, alakasız birçok ekran yüzü sosyal mesafe kuralları gözetilmeksizin yan yana konuşturuluyor.
Her sunucu/moderatör aynı programlara her zamanki formatta devam ediyor. Bir fevkaladelik sesi kapattığınız zaman hissedilmiyor. Bu vaziyetinizi insanımız ciddiye alır mı?
Özel yayınlar yok, olağanüstü yayın formatları ortalıkta hiç yok.
Bir de utanmadan cümbür cemaat sokağa çıkma yasağını tartışıyorlar.
Sizleri izleyen vatandaşımız size güvenir mi?
Skype başta olmak üzere bir çok uzaktan görüntülü iletişim araçı mevcutken, haberde esas olan görüntü değil sesken, yani telefon ile bağlantı her zaman mümkünken, evde oturun ikazı bu şekliyle ne kadar etkili olabilir.
Sokaklarda acar muhabirler sürekli haber kovalarken, 65 yaş üstü nasıl sıkılmadan evde oturabilir?
Halk sağlığı için televizyonların acilen format değiştirmesi gerekiyor. Stüdyo programları sadece sunucunun olduğu, konuk kabul edilmediği, telefon ve uzaktan görüntülü bağlantıların yapıldığı bir formata dönüştürülmeli.
RTÜK eli ile, Sağlık Bakanlığının talimatıyla bu gerçekleştirilmeli. Yoksa her şey televizyonda olağan akışı ile devam ederse, sokakta insanımız da her zamanki gibi dolaşmaya devam eder.
Biraz özen, biraz samimiyet ve her zaman ciddiyet lütfen!