Yükleniyor...
21 Aralık 2021 tarihinde Atlılar, Muratağa, Sandallar köylerinde savaş ve insanlık suçu işlenerek şehit edilen 11 Türk çocuğunun kimlikleri tespit edilerek defnedildi. KKTC 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın eski danışmanı Sabahattin İsmail, twitter hesabından, Kıbrıs Atlılar, Muratağa ve Sandallar köylerinde, insanlıktan çıkmış Rumların yaptığı katliamları anlatan bir dizi yayımladı.
“14 Ağustos 1974’de Türk ordusuna karşı mertçe savaşmayıp kaçan Rum barbarlar; Atlılar, Muratağa, Sandallar köylerinde 126 sivil Türk’ü katlettiler. Sonra yaktılar ve açtıkları toplu mezara gömdüler.
Katliamı yapan komşu Rum köyü Piperisterona’da yaşayan ve Türk köylülerin bildiği Rumlardı. Bu katiller, Yunan subayları tarafından yönetilen Türk düşmanı, ENOSİS’ci terör örgütü EOKA B üyesiydi Rum köyleri ile çevrili olan 3 küçük Türk köyünü 3-5 mücahitle savunmak mümkün değildi.
“Sivil insanlara bir şey yapmazlar.” diye düşünülerek köyün 3-5 genci Gazimağusa savunması için eski kaleye alınmıştı. Türk ordusu 15 Ağustos’ta köyleri işgalden kurtarınca sivil köylülerden kimse bulunamadı. Samanlıklara saklanan Mehmet Tavukçu katliam yerini buldu.
Katliam çukuru, BM Barış Gücü askerleri ve yabancı basının önünde açıldı. Öldürüldükten sonra yakılan Türklerden en küçüğü 16 günlük Selden Ali Faik, en yaşlısı ise 95 yaşındaki Hüseyin Osman idi. Elleri arkalarından bağlanmış sivil Türklerin parçalanmış kafaları, kolları, ayakları koparılmış cesetleri ortaya çıkarıldı. Sonra toplu olarak yeniden gömüldüler.
BM askerleri ve yabancı gazeteciler tanık oldukları korkunç vahşi katliamı raporlarında ve haberlerinde çok ağır ifadelerle anlattılar. Ancak ne BM ne de ABD ve Avrupa bu soykırımın hesabını Rum yönetimi ve Yunanistan’dan sordu. Ne ilginçtir Türkiye ve KKTC de sonraki yıllarda bu toplu katliamı Uluslararası mahkemelere taşımadı. Katillerin yargılanmasını ve tazminat talep etmedi, etmiyor. 41 yıl sonra, 2005’de Kayıplar Komitesi toplu mezarı yeniden açtı.
Çıkarılan kemiklerdeki DNA örnekleri şehit yakınlarının DNA örnekleri ile karşılaştırıldı ve isimlendirilerek, küçük tabutlara kondu. 4 yıldır her Şehitler Haftasında (21-25 Aralık) kimliklendirilen şehitler askerî törenle tek tek mezar taşlarının olduğu mezarlara defnediliyor. Bugün de kimlik tespiti tamamlanan 11 şehit çocuk askerî törenle şehitliğe defnedildi. Toprağa verilen şehitlerin isimleri: Uğur Hasan (5), Özcan Hasan (3), Ersoy Hasan (12), Talat Mehmet Tavukçu (5) Mustafa Mehmet Tavukçu (10), Songül Mehmet (6), Mustafa Mehmet (17), Semral Mehmet (14), Hasan Mehmet (13), Savaş Mehmet (11), Cengiz Topel Mehmet (10).
Geçen yıl kimlik tespiti yapılıp toprağa verilen 14 şehit çocuğumuzun isimleri: Hayrife Arif (4 aylık), Zehra Bayram (6 aylık), Mustafa Bayram (3 yaşında), Ayşe Bayram (6), Yüksel Arif (6), Eren Bayram (9), Göksel Arif (9), Aziz Fikri (10), Sevgi Hasan (10), Havva Süleyman (11), Halil Bayram (11), Aliye Süleyman (12), Hüseyin Arif (5) Ayşe Hasan (15).
Atlılar, Muratağa-Sandallar katliamında 40 yakını katledilen Şehitleri Yaşatma Derneği Başkanı Ahmet Aşır anlatıyor: “Ailemden annem, babaannem, 6 kardeşim, halam ve 7 çocuğu şehit oldu. Yeğenlerimle birlikte toplamda sadece ben, 40 yakınımı şehit verdim. Muratağa ve Sandallar katliam çukurunda 89, Atlılar köyünde 37, toplam 126 insanımız şehit edildi. Tümü çocuk, kadın ve yaşlıydı. Rahat uyumaları için Türk bayraklarını dalgalandırmaya devam edeceğiz.”
Aşağıdaki fotoğrafta görülen köy okulundaki çocukların tümü şehit edildi. Fotoğrafı çeken kişi okulun geçici öğretmeni Hüseyin Güler, “Tatilden önce ‘Bir daha görüşemeyiz.’ diyerek bu fotoğrafı hatıra olarak çekmiştim. Nitekim bir daha görüşemedik, tümü de vahşice katledildi.” diye anlatıyor.
Kendisi de Rumlar bölgeye girince ayağından vurulmasına karşın kaçıp Boğaziçi köyüne sığınmıştı. Şehitlik dibindeki okul müze hâline getirildi. Şehitlerin isimleri sınıftaki kara tahtada yazıyor, fotoğrafları duvarlarda asılı, masalarında açık duran defterlerinde ders notları var. Şehitlikteki mermer anıta ise tümünün isimleri kazındı. Rum yönetimi isim isim bilinen ve tutuklanması istenen katillerin hiçbirini tutuklayıp yargılamadı. Yaptıkları katliamı kendi halkından gizliyor. Barbarlıklarıyla yüzleşmeyi reddediyorlar ancak Türk askerini katliamcı olarak nitelemeye ve Larnaka’da diktikleri sözde Ermeni Soykırımı anıtı önünde her 24 Nisan’da hiç utanıp sıkılmadan Türkleri soykırımcı olarak, suçlamaya devam ediyorlar. Meclislerinden sözde Ermeni soykırımını anma yasası geçirdiler ve her yıl mecliste anmaktan yüzleri kızarmıyor.
2004’de Tony Andonis Angastiniodis adlı genç bir Rum yönetmen bu katliamı konu alan “Kanın Sesi” adlı bir belgesel yaptı. Ancak Rum televizyonları bu belgeseli yayınlamadığı gibi onu hain ilan ederek ölümle tehdit ettiler. İşten attılar. Güneyde barındırmadılar. Ailesi ile KKTC ‘ye geçen Rum yönetmen bir süre Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde çalışmak zorunda kaldı. Ortalık yatışınca yeniden güneye geçti, canını korumak için sessizliğe büründü. TRT World de Türklere yapılan saldırı ve katliamları anlatan bir belgesel yaptı. Muharrem Özdemir’in yaptığı katliamla ilgili bir diğer belgeseli de buraya tıklayarak izleyebilirsiniz.
126 şehidimizin tümünün isimleri şöyle. Yaşlarına dikkat ediniz. Tümünü rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun.
Tüm şehitlerimize Tanrıdan rahmet yakınlarına başsağlığı dilerim.”
Şehitlerimizin ruhları şad olsun.