Yükleniyor...
İngilizce rapordan tercüme eden Bora KALKAY
Haksız yere en az 46 suç davası açıldı.
25 siyasi ceza verildi.
12 siyasi suçluya karşı başlatılan yargılama süreci devam ediyor.
Hala devam 107 ceza davası var.
En az 285 insan yasa dışı bir şekilde tutuklandı.
En az 136 davada işkence ve ayrıca diğer şiddet içeren, insanlık dışı ya da onur kırıcı yöntemlerin kullanıldığı yargılamalar gözlemlendi.
2018’de Rus işgalinde olan Kırım yarımadasındaki insan hakları durumu ciddi bir biçimde kötüleşti. Bu kötüleşme ihlal nicel endeksi tarafından saptanmıştır ki ihlaller geçen 2017 yılına kıyasla korkunç derecede artmıştır. 2018’in genel eğilimleri arasında avukatlara, insan hakları aktivistlerine ve gazetecilere karşı yapılan baskıların artmasına; kadınlara ve ailelere karşı yapılan eziyet içerikli uygulamalarının yaygınlaşmasına; internet paylaşımlarını gerekçe göstererek sık ve yaygın yapılan suçlamalara değinmek mühimdir. Dahası, idari sınır daha tehlikeli hale geldi – Rus gizli servisi tarafından sadakatsiz görülen insanlara yapılan yasa dışı tutuklamalar ve şiddet sistemli, periyodik şekilde devam etmektedir. Pek çok Kırım sakini zulmün şiddeti ve yoğunluğundan dolayı yarımadayı terk etmek zorunda kalmıştır. Ayrıca, Kırım’da siyasi ve etnik baskıların da ötesinde, yöneticilerin olanları insanlardan gizlemesine rağmen önemli sayıda insan Ermeni Bazar’daki ekolojik felaketten olumsuz etkilenmiştir.
2018’de en az 46 tane siyasi dava açılmıştır ki bu 2017 yılında açılanların iki katı kadardır. İnsan hakları aktivisti Server Mustafayev, gazeteci Nariman Memedeminov ve Gülsüm Aliyeva, Kırım Tatar patronları Resul Velilyaev ve Ali Bariev yasadışı insan hakları ihlalleri mağdurları arasındalar. Ayrıca, benzer bir olay bir kişinin Suriye’de savaştığı iddia edilen yakınını ihbar etmemesi gerekçesiyle açılan bir siyasi yargılama sürecinin başlamasıyla gerçekleşmiş oldu. Adil yargılanma hakkı açısından yüksek derecede negatif bir eğilim gözlemlendi: Aralarında 15 tanesi belirli sürelerde hapis cezası içeren toplam 25 siyasi ceza verildi. 2018’de çokça kullanılan genel bir uygulama sayılacak işkence cezası, hem gözaltına alma noktalarında hem de yasadışı tutuklamalarda veya insan kaçırma olaylarında kullanılan insanlık dışı muamelelerdir. Haksız tutuklamalar sırasında Rus kolluk kuvvetleri gerekli kanıtı edinmek ve gözaltındakilerin gözünü korkutmak için işkenceyi kullanmaktadırlar (Akhtem Mustafayev, Ismail Ramazanov, Oleksiy Shestakovych, Oleksandr Steshenko). Ayrıca pek çok siyasi mahkum haksız siyasi davaları ve gözaltındakilerin durumlarına karşı yapılan ihlallere karşı tepki amacıyla açlık grevine girdiler (Oleh Sentsov, Volodymyr Balukh, Oleksandr Kolchenko, Emir-Usein Kuku, Asan Chapukh). Ayrıca, Rus FSS yetkilileri Harkov sakini Oleksandr Steshenko’u Çongar’daki sınır denetim noktasında alıkoydu (Steshenko daha sonra siyasi davada suçlu bulundu). Böylece Kırım güvenlik ve kolluk kuvvetlerinin görevi 2016’dan beri ilk kez insan kaçırma uygulamalarını kapsamış oldu.
2018’de avukatlara, insan hakları savunucularına ve gazetecilere yapılan baskı sistemli ve periyodik hale geldi ki, bunun hedefi ihlal mağdurlarının insan haklarından mahrum etmek ve insan hakları ihlalleriyle ilgili bilgilerin yayılmasını engellemektir. Yukarıda bahsedilmiş olan tüm suç davalarının yanında, Mammet Mambetov, evinde yapılacak bir aramanın hazırlığına dair bir uyarı aldığı sırada, avukat Emil Kurbedinov idari saldırı ile suçlandı. STK KırımSOS’taki bilgiye göre, siyasi davalardaki insanları savunan diğer avukatlar da baskıya maruz kaldılar. Dahası, aşırıcılık ve terörizm yasasının ihlaliyle ilgili uyarılar avukat Edem Semedlyaev’e, hukukçu Lilya Gemedzhi’e ve Kırım Dayanışma derneği kordinatörü Dilyaver Memetov’e (dernek insan hakları savunuculuğuyla ilgileniyor) verildi. Şunu belirtmek mühimdir ki, Ekim 2018’de de fakto Kırım kolluk kuvvetleri Kırım Dayanışma derneğinin olağan toplantısına operasyon düzenlediler ve toplantının birçok katılımcısını tutukladılar. Kasım 2018’de Rus güvenlik yetkilileri avukat Emil Kurbedinov ve Edem Semedlyaev’in ofisine kapısını kırmak suretiyle girip Aralık 2018’de avukatların ofisi belirsiz kişi veya kişilerce saldırıya uğradı. Dahası, Kırım kolluk kuvvetleri insan hakları aktivisti ve Kırım insan hakları irtibat grubunun koordinatörü olan Abdureshit Dzhepparov’a karşı yasadışı bir sorgu yapmaya çalıştı.
2018’in bir başka özelliği ise kadınlara karşı yapılan saldırıların sıklığının artmasıdır (Nadzhie Kaidanova, Elina Mamedova, Nazife Seitumerova, Gulsum Aliyeva, Zarema Kulametova, Aliye Kenzhalieva, Lilia Tatarisova) ki bunlar soruşturma kontrollerinden (Rus suç adalet prosedürü) baskınlar ve suç davalarına kadar çeşitlilik göstermektedir. Saldırılar özellikle Kırım Tatar kadınlarına yönelmektedir. Ayrıca, bütün bir ailenin eziyet görmesine sebep olan birkaç dava Kırım’da meydana geldi: Muslim Aliev ‘e karşı ve kızı Gülsüm dahil hepsi Kurbettinov ailesinin üyesi olan Zarema, Geray, Riana ve Zekkiy’e karşı siyasi dava açıldı ve suçlu yargılamalarına dahil edildiler.
2018’deki en yaygın insan hakları ihlalleri ise internetteki ifade ve gönderilerden dolayı verilen farklı cezalardır (Ismail Ramazanov, Elina Mamedova, Ilya Stukalo, Lilia Tatarisova, Evgeny Karakashev, Emil Kurbedinov, Enver Krosh, Geray Kulametov ve diğer davalar). Şunu belirtmek gerekir ki Rus internet yasalarına dayanan daha önce görülmemiş derecede yapılan zulüm yalnızca düşünce özgürlüğünü zedelemek ve keyfi tutuklama ve göz altılarına sebep olmakla kalmıyor, ayrıca sıklıkla kullanılan siyasi ve etnik bir ayrımcılığın parçası oluyor.
De fakto Kırım yöneticileri Kırım Tatar ve Ukraynalı cemaatlerine karşı kapsamlı bir etnik ayrımcılık politikası uygulamaktadır: Etnisite tabanlı siyasi hak ihlalleri (etnisite tabanlı siyasi hak ihlallerinin üçte ikisi Kırım Tatarlarını hedef almıştır), kültürel miras eserlerine saldırılar (mesela Bahçesaray’daki Hansaray’ın restorasyon adı altında barbarca tahribatı), anadilde eğitimin engellenmesi, kültürel toplantıların reddedilmesi (mesela Ukrain müzik gecesi ya da Altı Beşik Kırım Tatar müzik gecesi) hak ihlallerinden bazılarıdır.
Kırım ve Ukrayna arasındaki idari sınır FSS yetkililerinin gerçekleştirdiği yasadışı tutuklamalar, gözaltılar, dayaklar ve insan kaçırmalar nedeniyle güvensiz bir hale gelmiştir (Oleksandr Steshenko, Abdullah Ibragimov, Server Devletshaev, Reshat Medinov, Islyam Karashaev ve diğerleri). Yalnızca aktivistler tarafından değil, aynı zamanda Rus kolluk kuvvetleri tarafından güvenilmez kabul edilen gruplar tarafından da insan haklarını ihlal edildiği gözlemlenmektedir (Kırım Tatarları, Ukrainler, futbol fanatikleri).
İnsan hakları ihlallerinden korkarak yarımadayı terk eden Kırımlı sayısı her yıl artıyor. (Rinat Paralamov, Oleksiy Shestakovych, Gulsum Aliyeva, Murad Aliyev, Akhtem Mustafayev, Olha Pavlenko ve diğerleri). Bu tür eğilimler gelecekte Kırım’ın demografik yapısını olumsuz yönde etkiliyebilir.
Şunu da belirtmek gerekir ki, Kırım’daki insan hakları ihlalleri etnik ve siyasi baskıların önüne geçti. Örneğin, 23 Ağustos 2018’de Ermeni Bazar’daki Titan tesisinde olan bir kazadan dolayı yüksek miktarda toksiğin çevreye yayılması sonucunda ekolojik bir felaket meydana geldi. Sonuç olarak, pek çok sakin toksik zehirlenmeden olumsuz etkilenmiştir. Dahası, de fakto Kırım yöneticileri felaketin gerçek sebebi ve sonuçları hakkındaki doğru ve kapsamlı bilgiyi sağlamadı, acil durum açıklaması ancak üç hafta sonra yapıldı.
2018 Yılı Kırım İnsan Hakları İhlalleri
1 kişi zorla alıkonuldu (Oleksandr Steshenko); kendisi daha sonra siyasi davada suçlu bulundu.
En az 46 TANE haksız suç davası açıldı (2017’de – 23 siyasi dava) ve bunlara 24 Ukraynalı denizci (savaş esiri) ve sözde Hizb ut-Tahrir davası (Edem Smailov, Server Mustafayev, Enver Seitosmanov); gazeteci Nariman Memedeminov ve Gülsüm Aliyeva’ya karşı açılan davalar; Kırım Tatar patronlar Resul Velilyaev ve Ali Bariev’e karşı açılan davalar; sosyal medyada yapılan paylaşımlar ya da internette bilgi yaymak suçuyla açılan davalar (Ismail Ramazanov, Elina Mamedova, Ilya Stukalo, Lilia Tatarisova, Evhen Karakashev); gözden uzak ve Kırım’da dahi olmadan yürütülen davalar (Rinat Paralamov, Erol Veliev, Alexandr Tretyakov); ve diğer davalar (Kostiantyn Davydenko, Fazil Ibraimov, Dilyaver Gafarov, Edem Bekirov, Serhiy Filatov, Zarema Kulametova, Oleksandr Steshenko).
25 SİYASİ DAVADA CEZA VERİLDİ (2017’de – 10 tane)
Bunlar:
6 ceza sözde sözde Hizb ut-Tahrir davasın içinde (Enver Mamutov, Rustem Abiltarov, Remzi Memetov ve Zevri’a 9’dan 17 yıla kadar hapis cezası verildi; Nematjon Isroilov ve Akramjon Abdullaev’in ikisine de 15’er yıl hapis cezası verildi);
4 ceza 26 Şubat davasının içinde Ali Asanov, Mustafa Degermendzhi, Eskender Kantemirov ve Eskender Emirvaliev şartlı tahliye edildi)
4 ceza sözde bölücülük davasının içinde (Evhen Panov’a 8 yıl ağır çalışma kampında hapis cezası verildi; Andriy’e 6 yıl 6 ay ağır çalışma kampında hapis ve 220,000 ruble para cezası verildi; Dmytro Shtyblikov’a Andriy’e 5 yıl ağır çalışma kampında hapis ve 200,000 ruble para cezası verildi; Henadiy Limeshko’a 8 yıl ağır çalışma kampında hapis cezası verildi;
İnternette bilgi yayma suçlamasıyla 4 ceza (Rus ceza kanunu 282’inci madde altında): Vitaliy Kukharenko, Ilya Stukalo, Ihor Movenko ve Lilia Tatarisova şartlı tahliye edildi;
Volodymyr Balukh’a 4 yıl 11 ay hapis cezası ve 10,000 ruble hapis cezası verildi.
Diğer cezalar Leonid Parkhomenko, Oleksandr Steshenko, Oleksiy Nazimov, Pavlo Stepanchenko, Shevket Razzakov ve Zarema Kulametova’ya verildi.
12 siyasi tutuklunun yargılamaları bir takım başka davalar adı altında devam etmektedir: Sözde Simferopol Hizb ut-Tahrir davası (Teymur Abdullayev, Uzeir Abdullayev, Ayder Saledinov, Emil Dzhemadenov, Rustem Ismailov); Vedzhie Kashka davası (Ruslan Trubach, Kyazim Ametov, Bekir Degermendzhi, Asan Chapukh); sözde bölücü davası (Oleksiy Besarabov, Volodymyr Dudka, Valeriy Bolshakov).
2018’de en az 107 dava sonucunda usulsüz cezalar verildi.
Bunlar; 8 tutuklama,73 para cezası 24 Kırım’a giriş yasağı, 2 davanın sonucu ise henüz bilinmiyor (2017’de insanlara verilen 135 cezanın 23’ü hapis cezası, 86’sı ise para cezası idi).
En az 59 tane ev baskını ve arama, gerçekleştirildi (2017’de 40 arama ve denetim idi)
En az 285 kişi yasa dışı tutuklamalara marus kaldı (2017’de 184 kişi)
En az 136 tane davada işkence kullanımı ve diğer insanlık dışı ve onur kırıcı muamele ve cezalar gözlemlendi, bunlar:
16 davada işkence kullanımı;
129 davada diğer insanlık dışı ve onur kırıcı muamele ve cezalar, özellikle mahkumlara tıbbi desteğin sağlanmamasıdır.