Yükleniyor...
Anayasanın 123. maddesine göre; idare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzel kişiliği, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulur.
Kanun Numarası: 442, Kabul Tarihi: 18/3/1924, Yayımlandığı Resmî Gazete: Tarih: 7/4/1924 Sayı: 68
Madde 1 – Nüfusu iki binden aşağı yurtlara (köy) ve nüfusu iki bin ile yirmi bin arasında olanlara (kasaba) ve yirmi binden çok nüfusu olanlara (şehir) denir. Nüfusu iki binden aşağı olsa dahi belediye teşkilatı mevcut olan nahiye, kaza ve vilayet merkezleri kasaba itibar olunur. Ve Belediye Kanununa tâbidir.
Madde 2 – Cami, mektep, otlak, yaylak, baltalık gibi orta malları bulunan ve toplu veya dağınık evlerde oturan insanlar bağ ve bahçe ve tarlalarıyla birlikte bir köy teşkil ederler.
Köy Kurulması
İdari sistemimizi düzenleyen 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa göre, yeniden köy kurulması veya yerinin değiştirilmesi Bayındırlık ve Sağlık Bakanlıklarının mütalaası alınmak suretiyle İçişleri Bakanlığının onayıyla yapılır.
Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Kanun No. 7534, Resmi Gazete: 12 Aralık 2024- 32750
MADDE 1- 18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanununun geçici 5’inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “31/12/2024” ibareleri “31/12/2028” şeklinde değiştirilmiştir. (Dağ fare bile doğurmamıştır)
Kanun Numarası: 5216, Kabul Tarihi: 10/7/2004, Yayımlandığı Resmî Gazete: Tarih: 23/7/2004 Sayı: 25531
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
Madde 1- Bu Kanunun amacı, büyükşehir belediyesi yönetiminin hukukî statüsünü düzenlemek, hizmetlerin plânlı, programlı, etkin, verimli ve uyum içinde yürütülmesini sağlamaktır.
Toplam nüfusu 750.000’den fazla olan illerin il belediyeleri kanunla büyükşehir belediyesine dönüştürülebilir.
Büyükşehir belediyesinin sınırları
Madde 5- (Değişik: 12/11/2012-6360/6 md)
Büyükşehir belediyelerinin sınırları, il mülki sınırlarıdır.
İlçe belediyelerinin sınırları, bu ilçelerin mülki sınırlarıdır.
On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (Yayımlandığı Resmî Gazete: Tarih: 6/12/2012 Sayı: 28489)
MADDE 1 – (1) Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
(2) Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.
(3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
(4) İstanbul ve Kocaeli il mülki sınırları içerisinde bulunan köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak bağlı bulundukları ilçe belediyesine mahalle olarak katılmıştır.
(5) Birinci, ikinci ve dördüncü fıkrada sayılan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği kaldırılmıştır.
(6) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illerin bucakları ve bucak teşkilatları kaldırılmıştır.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu madde Ek-3’e göre: Köy veya belde belediyesi iken mahalleye dönüştürülen ve büyükşehir belediyesi sınırları içinde bulunup sosyo-ekonomik durumu, şehir merkezine uzaklığı, belediye hizmetlerine erişebilirliği, mevcut yapılaşma durumu ve benzeri hususlar dikkate alınarak ilgili ilçe belediye meclisinin kararı ve teklifi üzerine büyükşehir belediye meclisinin en geç doksan gün içinde alacağı karar ile kırsal yerleşim özelliği taşıdığı tespit edilen mahalleler, kırsal mahalle kabul edilir. (Bu değişiklik 16.10.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7254 Sayılı Kanun’un 10. maddesinde yapılmıştır).
2012 yılında mahalleye dönüştürülen köy ve beldelerin varlıklarının tümüyle bağlandıkları belediyelere devredilmesinin yarattığı sakıncalar “kırsal mahalle” düzenlemesi ile giderilmeye çalışılmaktadır. Ne var ki, 7254 Sayılı Kanun ile getirilen değişikliklerin uygulaması hususunda belirsizlikler bulunmaktadır. Örneğin, köy tüzel kişiliğine ait iken büyükşehir belediyesine geçen ve büyükşehir belediyesince satılan mallar hakkında Kanun’da bir düzenleme bulunmamaktadır. (Av. Yusuf Eren Yıldız – Stj. Av. Kutay Çağlar, Gülel Hukuk)
2021 yılında 5216 sayılı Kanuna Ek-3. madde eklendi. Bu maddeye göre kırsal mahalle ve kırsal yerleşik alan olarak tespit edilen yerlerdeki muafiyet ve indirimler aşağıdaki gibi düzenlendi:
– Kırsal yerdeki bazı işyerleri zirai depolar ve meskenler emlak vergisinden muaftır.
– Bazı unsurlara emlak vergisi %50 indirimli uygulanır. (ticaret, sanayi ve turistik taşınmazlarda)
– Kırsal yerlerde bina inşaat harcı ile imarla ilgili diğer harçlar alınmaz.
– Belediye Gelirleri Kanununa göre harçlara katılma %50 indirimli uygulanır.
– Kullanma suları için alınacak ücret en ucuzun %25 ve %50’si oranında alınır.
– Bilanço esasına göre defter tutan işyerleri bu indirim ve muafiyetlerden yararlanamaz.
– Orman Kanunu’nun 17. maddesine göre çeşitli muafiyetlerden faydalanan yerleşim yerlerinde orman köylerinde orman kanunundan kaynaklanan muafiyetlerde uygulanır. Orman emvalinden alınan paylar, işçilerin öncelikli olarak köylerden seçilmesi gibi uygulanmaya devam eder.
On altı binden fazla köyü ve binden fazla beldeyi etkileyen bu düzenleme yürürlüğe girmeden önce Büyükşehir belediye sınırları içerisinde belediye ve mücavir alan dışındaki yerlerde il özel idareleri yetkiliydi. Büyükşehir belediyelerinin sınırları içerisindeki köy tüzel kişiliklerinin kaldırılması ve il özel idarelerinin kapatılması ile köy tüzel kişiliğine ait orta malları ile meralarının mülkiyeti bağlandıkları belediyeye geçti ve kırsal yönetim biçimleri yerini kentsel yönetime bıraktı.
Mahalleye dönüşen ve kırsal yönetim biçimi ilga olan ve idari açıdan belediyeymiş gibi görünse de kırsal hayatın devam ettiği köylerin kendi gerçekliklerine uygun olarak yönetilebilmeleri amacıyla büyükşehir belediyelerine kırsal mahalle ve kırsal yerleşik alanları belirlemeleri için karar alma yetkisi verildi.
Büyükşehirlerde yer alan köyleri mahalleye dönüştüren 6360 sayılı Kanunun geçici 1/14. maddesinde: Bu Kanunla mahalleye dönüşen köylerde; Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre oluşturulan Ulusal Adres Bilgi Sistemine kayıtlı veya Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından uydu fotoğraflarıyla tespit edilen:
– Entegre tesis niteliğinde olmayan tarım ve hayvancılık amaçlı yapılardaki işletmeler ile bu yerlerde oturanların ihtiyaçlarını karşılayacak bakkal, manav, berber, fırın, kahve, lokanta, pansiyon, tanıtım ve teşhir büfeleri, yerleşim yeri halkı tarafından kurulan ve işletilen kooperatifler işletme ruhsatı almış sayılır.
– Bu işletmelerin bulunduğu binalar ile konutlardan, bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar bitirilmiş olanlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı veya belediye ya da üniversiteler tarafından fen ve sanat kuralları ile ilgili mevzuat hükümlerine uygun yapıldığı tespit edilenler ruhsatlandırılmış sayılır.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8/ğ maddesine göre:
Büyükşehir belediyesi sınırının il sınırı olması nedeniyle mahalleye dönüşen ve nüfusu 5.000’in altında kalan yerlerin, kırsal yerleşim özelliğinin devam edip etmediğine büyükşehir belediye meclisince karar verilir.
Büyükşehir belediye meclisince aksine bir karar alınmadıkça, uygulama imar planı yapılıncaya kadar bu alanlardaki uygulamalar 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 27. maddesindeki hükümlere göre yürütülür. Madde 27 ve 8/ğ’ye göre Büyükşehir Belediye sınırları içinde köyden mahalleye dönüştürülen yerlerde:
– Konut, entegre tesis niteliğinde olmayan ve imar planı gerektirmeyen tarım ve hayvancılık amaçlı yapılar ile köyde oturanların ihtiyaçlarını karşılayacak bakkal, manav, berber, köy fırını, köy kahvesi, köy lokantası, tanıtım ve teşhir büfeleri ve köy halkı tarafından kurulan ve işletilen kooperatiflerin işletme binası gibi yapılar için yapı ruhsatı aranmaz.
– Kırsal yerleşik alanı ve civarı sınırlarının tespitinde ve bu alanlarda ruhsata tabi olmadan yapılabilecek yapılara ilişkin ilgili kurum veya kuruluşlarca yapılan etüt, proje, proje uygunluk görüşü için resim, harç, ücret, döner sermaye ücreti ve herhangi bir ad altında bedel alınmaz.
– 27. maddede belirtilen projeler, ilçe belediyesince onaylanır ve muhtarlığa bildirilir.
– Kamuya ait bir yaya veya taşıt yoluna cephe sağlanmadan yapı inşa edilemez, parsel oluşturulamaz.
İmar Kanunu madde 27 aynı zamanda Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği’nin dayanağıdır. Mahalleye dönüşen ve nüfusu 5.000’in altında kalan yerlerden, kırsal yerleşim özelliğinin devam ettiğine büyükşehir belediye meclisince karar verilmesi üzerine İmar Kanunu Madde 27’nin uygulanacağı yerlerde inşa faaliyetleri Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğine göre yürütülür. Ancak Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğine göre Çevre düzeni planı varsa öncelikle çevre düzeni planında yer alan hükümler uygulanır. Çevre düzeni planı yoksa Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği hükümleri uygulanacaktır.
Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği madde 6’ya göre: “Arazi kullanımı ve yapılaşmada mekânsal strateji planları, çevre düzeni planları ve imar planlarındaki kararlara uymak zorunluluğu vardır.” Madde metninden de görüleceği üzere çevre düzeni planı varsa uygulanması zaruridir. Çevre düzeni planında hukuka aykırılık olduğunu düşünenlerin planın iptali için dava açmaları gerekmektedir. Plan yürürlükte olduğu sürece aksi bir uygulama mümkün olmayacaktır.
5216 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinde Büyükşehir Belediyesine geçmenin ardından en geç 2 yıl içinde 1/25.000 ölçekli nazım imar planı yapma zorunluluğu getirilmişti. Bir Büyükşehrin nazım imar planı onaylanmış olsa da nazım plandan sonra kırsal yerleşme alanlarında yapı karakterleri, kat adedi, yapının alanı/emsali gibi yapılaşma şartları içeren ayrıca bir meclis kararı alınmamışsa ya da kırsal alanda yapılaşma yönergeleri oluşturulmamışsa İmar Kanunu 27. maddeye göre işlem yapılacaktır. Büyükşehir Belediye meclisi tarafından onaylanmış 1/5000 ila 1/25000 arasında herhangi bir ölçekte nazım planı olması 27. maddenin uygulanmasına engel değildir.
Bu da aslında kırsal yerleşme alanlarında çevre düzeni planının ve Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinin uygulanacağı anlamına gelmektedir. Büyükşehir Belediyesi olmayan bir ilde nazım imar planı bulunuyorsa bir belediyenin Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğini uygulaması mümkün değildir. (Dr. Ayşe Ünal- Hukuki Rehber)
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu madde Ek-3’e göre: Köy veya belde belediyesi iken mahalleye dönüştürülen ve büyükşehir belediyesi sınırları içinde bulunup sosyo-ekonomik durumu, şehir merkezine uzaklığı, belediye hizmetlerine erişebilirliği, mevcut yapılaşma durumu ve benzeri hususlar dikkate alınarak ilgili ilçe belediye meclisinin kararı ve teklifi üzerine büyükşehir belediye meclisinin en geç doksan gün içinde alacağı karar ile kırsal yerleşim özelliği taşıdığı tespit edilen mahalleler, kırsal mahalle kabul edilir.
2021’e kadar 6360 sayılı Kanun’un içerisinde sadece su parası ve emlak vergisiyle ilgili bazı muafiyet hükümleri var iken, bu muafiyetlere ilişkin hükümler birkaç kez uzatılarak uygulandı. 2021 yılında 5216 sayılı Kanuna Ek-3. Madde eklendi. Bu maddeye göre kırsal mahalle ve kırsal yerleşik alan olarak tespit edilen yerlerdeki muafiyet ve indirimler aşağıdaki gibi düzenlendi:
– Kırsal yerdeki bazı işyerleri zirai depolar ve meskenler emlak vergisinden muaftır.
– Bazı unsurlara emlak vergisi %50 indirimli uygulanır. (ticaret, sanayi ve turistik taşınmazlarda)
– Kırsal yerlerde bina inşaat harcı ile imarla ilgili diğer harçlar alınmaz.
– Belediye Gelirleri Kanununa göre harçlara katılma %50 indirimli uygulanır.
– Kullanma suları için alınacak ücret en ucuzun % 25 ve %50’si oranında alınır.
– Bilanço esasına göre defter tutan işyerleri bu indirim ve muafiyetlerden yararlanamaz.
– Orman Kanunu’nun 17. maddesine göre çeşitli muafiyetlerden faydalanan yerleşim yerlerinde orman köylerinde orman kanunundan kaynaklanan muafiyetlerde uygulanır. Orman emvalinden alınan paylar, işçilerin öncelikli olarak köylerden seçilmesi gibi uygulanmaya devam eder. (Dr. Ayşe Ünal, Hukuki Rehber )
Büyükşehir belediyesi içerisinde köy veya belde belediyesi iken mahalleye dönüştürülmüş bir yerin kırsal mahalle olarak tespit edilebilmesi için;
ç) Mevcut yapılaşma durumunun kırsal niteliğinin devam edip etmemesi,
6360 sayılı Kanun ile birlikte Türkiye’de büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırı olarak belirlenmiş ve bu sınırlar içinde yer alan köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüştürülmüştür. Kırsal alanları yakından ilgilendiren bu düzenleme neticesinde yerel düzeyde merkeziyetçilik artmış ve köy halkının demokratik temsil gücü azalmış, belediyelerin sorumluluk alanları genişlemiş ve hizmet maliyetleri artmış, kentte yaşamanın gerektirdiği mali yükümlülükler köyler için de geçerli olmuş ve tarımsal üretim olumsuz yönde etkilenmiştir. 6360 sayılı Kanun’un kırsal alanlarda meydana getirdiği sorunlar, büyükşehirlerde mahallelerin kırsal ve kentsel olarak yapılandırılmasını zorunlu kılmıştır. Bu noktada 7254 sayılı Kanun ile birlikte büyükşehir sınırları içinde mahalleye dönüştürülen köylere kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan statüsü verilmesinin önü açılmıştır. Böylece kırsal niteliğini devam ettiren yerlere mali açıdan bazı ayrıcalıkların tanınması ve mevcut sorunların çözüme kavuşturulması hedeflenmiştir. Ancak kırsal mahalle düzenlemesinin de çeşitli aksak yönleri bulunmakta ve 6360 sayılı Kanun’un yol açmış olduğu pek çok soruna çözüm getirmemektedir. (Troy Academy, Özalp Kılıç-Selçuk İpek,2022)
Madde 1 – (Değişik: 12/5/1964-469/1 md) Türkiye, merkezi idare kuruluşu bakımından coğrafya durumuna, iktisadi şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre illere; iller ilçelere ve ilçeler de bucaklara bölünmüştür.
Madde 2 – İl, ilçe ve bucak kurulması, kaldırılması, adlarının, bağlılıklarının, merkez ve sınırlarının belirtilmesi ve değiştirilmesi aşağıda gösterilen şekilde yapılır:
A) İl ve ilçe kurulması, kaldırılması, merkezlerinin belirtilmesi, adlarının değiştirilmesi, bir ilçenin başka bir il’e bağlanması kanun ile;
B) Bucak kurulması, kaldırılması, merkezinin belirtilmesi, il ilçe ve bucak sınırlarının ve bucak adlarının değiştirilmesi bir köyün veya kasabanın veya bucağın başka bir il ve ilçeye bağlanması, mühim mevki ve tabii arazi adlarının değiştirilmesi Cumhurbaşkanı onayı ile;
C) Yeniden köy kurulması veya yerinin değiştirilmesi Bayındırlık ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıklarının mütalaası alınmak suretiyle;
Ç) Köy ve kasabaların aynı ilçe içinde bir bucaktan başka bir bucağa bağlanması, köy adlarının değiştirilmesi, köylerin birleştirilmesi ve ayrılması, bir köy, mahalle veya semtin o köyden ayrılıp başka bir köy ile birleştirilmesi İçişleri Bakanlığının tasvibiyle yapılır.
D) (Değişik: 11/5/1959-7267/1 md) Kaza kurulmasında ve kaldırılmasında, bir kazanın başka bir vilayete bağlanmasında ve merkezinin belirtilmesinde, sınırlarının değiştirilmesinde ve (B, C, Ç) fıkralarında yazılı hallerde ilgili vilayetler idare heyetleriyle umumi meclislerinin mütalaaları alınır. (Mülga cümle: 2/3/2014-6529/16 md.)
E) İllere, ilçelere, bucaklara, merkez yapılan şehir, kasaba veya köyün adı verilir. Şu kadar ki, bunların coğrafi veya tarihi bir sanı varsa o da isim olarak verilebilir.
7269 sayılı Umumî Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun
6831 sayılı Orman Kanunu
14/6/1934 tarih ve 2510 sayılı İskan Kanunu
1998 Tarihli ve 4342 Sayılı Mera Kanunu
1960 Tarihli ve 7478 Sayılı Köy İçme Suları Hakkında Kanun
2972 sayılı Mahalli idareler İle Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun
1985 Tarihli 3202 Sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanun
Köy kurulması ve kaldırılmasına ilişkin işlemler
11.05.1988 tarih ve 19811 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sınır Anlaşmazlığı, Mülki Ayrılma ve Birleşme İle Köy Kurulması ve Kaldırılması Hakkında Yönetmelik
1987 Tarihli Köy Yerleşme Alanı Uygulama Yönetmeliği
1985 Tarihli Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği
2000 Tarihli Köy Korucuları Yönetmeliği
21.01.1942 tarih ve 5012 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Köy İdareleri Hesap Talimatnamesi”
2012 yılında çıkan 6360 Sayılı Kanun ile birlikte ülkemizde büyükşehir sayısı otuz olmuştur. Sınırları il mülki sınırları ile eşitlenen yeni büyükşehir belediyeleri kurulurken, İl Özel İdareleri ve köylerin yanı sıra belde belediyelerinin tüzel kişilikleri kaldırılmıştır. Büyükşehirlerin tamamında, 2014 yılı Nisan ayı ile birlikte, köyler aynı adla mahalleye, beldeler de beldenin adıyla tek mahalle olarak köyler gibi ilçeye bağlı mahallelere dönüştürülmüştür. Yeni büyükşehir olan illerde il merkezinde ve bazı ilçelerin bölünmesi suretiyle yeni ilçeler kurulmuştur.
1927 13.648.270 — Artış oranı 2010 73.722.988 %+1.6
1935 16.158.018 %+18.4 2011 74.724.269 %+1.4
1940 17.820.950 %+10.3 2012 75.627.384 %+1.2
1945 18.790.174 %+5.4 2013 76.667.864 %+1.4
1950 20.947.188 %+11.5 2014 77.695.904 %+1.3
1955 24.064.763 %+14.9 2015 78.741.053 %+1.3
1960 27.754.820 %+15.3 2016 79.814.871 %+1.4
1965 31.391.421 %+13.1 2017 80.810.525 %+1.2
1970 35.605.176 %+13.4 2018 82.003.882 %+1.5
1975 40.347.719 %+13.3 2019 83.154.997 %+1.4
1980 44.736.957 %+10.9 2020 83.614.362 %+0.6
1985 50.664.458 %+13.2 2021 84.680.273 %+1.3
1990 56.473.035 %+11.5 2022 85.279.553 %+0.7
2000 67.803.927 %+20.1 2023 85.372.377 %+0.1
2007 70.586.256 %+4.1
2008 71.517.100 %+1.3
2009 72.561.312 %+1.5
1927 yılında gerçekleştirilen ilk sayıma göre, nüfusu 13.648.270 olan Türkiye’de, halkın %75,8’i belde ve köylerde, %24,2’lik bölümü ise il ve ilçe merkezlerinde yaşarken, 1950 sonrasında nüfus kentsel alanlarda toplanmaya başlamıştır. TÜİK tarafından açıklanan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2022 sonuçlarına göre nüfusun %93,4’ü il ve ilçe merkezlerinde yaşamaktadır.
Dünya Bankası verilerine göre, Türkiye’de 2022 yılında kentsel alanlarda yaşayan nüfus oranı %77’dir.
Günümüzde dünya nüfusunun yaklaşık yarısı kentsel alanlarda yaşamakta ve bu oranın 2050’ye kadar üçte ikiye çıkması öngörülmektedir. Avrupa’daki nüfusun yaklaşık %75’i şehirlerde yaşamaktadır
Yıllar İtibariyle Türkiye ve Dünyada Kentsel Nüfus Oranları (%)
ADNKS (Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi) verilerine geçildiği ilk yıl olan 2007’de Türkiye’nin toplam nüfusu içindeki kırsal nüfus oranı yüzde 29,5’e; 2012 yılında yüzde 22,7’ye; 2013 yılında yüzde 8,7’ye ve 2022 yılında ise yüzde 6,6’ya kadar gerilemiştir (TÜİK, 2022a).
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu uyarınca bina, arsa ve arazilerde uygulanacak emlak vergisi oranları aşağıda gösterilmiştir:
6360 Sayılı Kanun Öncesi ve Sonrası Mahalli İdare Sayıları (2014, Nisan)
Kasım 2012’de yürürlüğe giren 6360 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile köy statüsünü kaybeden 16 bini aşkın kırsal mahalle, 2026 yılında emlak vergisiyle tanışacak. Daha önce 2022 yılı sonuna ertelenen ve bu yıl ödemeleri başlaması gereken emlak vergisi ile ilgili muafiyet süresi 2026’ya ertelendi. (Dünya)
Türkiye’nin köyleri, Türkiye’de kırsal nüfusun yaşadığı ve köy kanununun uygulandığı yerleşme birimleri. 2010 verilerine göre 34.247 olan köy sayısı 2014 Türkiye yerel seçimleri ile yürürlüğe giren yeni büyükşehir yasası ile birlikte 18.335’e düşmüştür. Geriye kalanı 26,000 yerleşim birimi ise idari yönden köylere bağlı çiftlik, mahalle, oba, mezra, iskele ve istasyon gibi çok az haneli yerleşim yerleridir. (Vikipedi)
1927 Türkiye nüfus sayımı, 28 Ekim 1927 günü yapılmış olup Cumhuriyet tarihinde bir ilktir. 2 Haziran 1926 tarihinde TBMM’de kabul edilen ve Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 896 sayılı “İlk Genel Nüfus Sayımı Kanunu” çerçevesinde yapılmıştır. “Umûmî Nüfûs Tahrîri” adı altında 63 vilâyet, 328 kazâ ve 39.901 köy sayılmış ve Türkiye’nin o günkü nüfusu 13.648.270 kişi olarak belirlenmiştir. Bu nüfusun 7.084.391’i kadın, 6.563.879’u erkektir. Nufusun3.305.879’u şehirde ve 10.342.391’i kırsal kesimde yaşamaktadır. (TÜİK)
Kaynak: İçişleri Bakanlığı-2024