Yükleniyor...
Prof.Dr.Mehmet Eröz, ta 1977’de “Türk Kültürü Araştırmaları” adlı eserinde şöyle diyor: “Türkiye’de gelişecek, geliştirilecek milli kültürün, bütün Türk dünyasına yayılmasından sonra, ileride Türk birliği de meydana gelecektir (Kutluğ Yayıncılık, 1977, s.126)”.
Yine aynı yıllarda rahmetli Alparslan Türkeş de şunları söylüyor: “Türk Milliyetçiliği demek, Türk Milleti’ni sevmek demektir. Türk Milleti’nin iyiliğini istemek, onun yüceltilmesi için çalışmak, onun hakkını- hukukunu çiğnetmemek, korumak ve milletimizi, kısa zamanda dünyanın en çok refaha ermiş, en zengin, en güçlü toplumu haline getirmek; dağınıklığı gidermek, esaret altında bulunanların esaretten kurtulmasını sağlamaya çalışmak ve Türklerin, kendi aralarında sıkı bir sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi iş birliğinin gelişmesini sağlamak…”
Evet. Bizim misyonumuz, Türklük davasıdır. Gaspıralı İsmail Bey’in dediği gibi; “Dilde, fikirde, işte birlik” davasıdır. Tüm dünya Türklerinin, bulundukları coğrafyalarda rahat, huzur ve mutlu yaşamaları davasıdır. Kısacası “Türk Birliği” davasıdır.
Türk birliği, bazıları için belki hayaldi ama bizim için olmayacak bir hedef değildi: Bugün, bunun yavaş yavaş gerçekleştiğini görüyoruz.
SSCB’nin dağılmasıyla birlikte 29 Ekim 1992 tarihinden itibaren “Türkçe Konuşan Devletler Devlet Başkanları Zirveleri” yapılmaya başlandı. Bir ara kesintiye uğrasa da yeniden toplanan devlet başkanları; 3 Ekim 2009 tarihinde “Nahcivan Anlaşması”nı imzalayarak “Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi”ni kurdular. Azerbaycan Cumhuriyeti, Kazakistan Cumhuriyeti, Kırgız Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti kurucu üye oldular.
16 Eylül 2010’da İstanbul’da yapılan zirvede, “Türk Keneşi/Konseyi”nin kuruluşu ilan edildi ve yapılacak toplantılar da “Türk Devletleri Zirveleri” olarak adlandırıldı. Nahcivan Anlaşması; 09/06/2010 tarih ve 5989 sayılı Kanun (R.G:15/07/2010-27642)’la yürürlüğe girdi.
22 Ağustos 2012’de Bişkek’te yapılan 2.zirve sırasında Dışişleri Bakanları Konseyi’nin 2.toplantısında, “Türk Keneşi’nin Bayrağı” kabul edildi. Bayrak; Azerbaycan Cumhuriyeti bayrağının yıldızı, Kazakistan Cumhuriyeti bayrağının mavi rengi, Kırgız Cumhuriyeti bayrağının güneşi ve Türkiye Cumhuriyeti bayrağının hilalinden oluşturuldu: Üye devletlerin bayrakları ile birlikte 12 Ekim 2012’de İstanbul’da Sekreterya binasında düzenlenen törenle göndere çekildi.
Bu arada, bilgi olarak Prof.Dr.Ahmet Bican Ercilasun’un “Türk Keneşi” başlıklı yazısından birkaç paragraf aktaracağım: “Keneş sözüne artık alışmalıyız. Türkiye dışındaki hemen hemen bütün Türk Dünyası’nda keneş sözü kullanılmaktadır. Kelimenin anlamı ‘şûra’dır; Batı dillerindeki ‘konsey’ kelimesinin tam karşılığıdır… (Teşkilatın ilk genel sekreteri) Emekli Büyükelçi Halil Akıncı’nın ifadesiyle ‘Türk tarihinde ilk defa Türklerin gönüllü iş birliğiyle oluşturulan’ teşkilatın adı kısaca Türk Keneşi’dir; Türk Keneşi, yani Türk Konseyi.
Keneş, bir Türk Dünyası örgütü olarak kurulmuştur; adı da Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi, kısaca Türk Keneşidir (23/10/2021, Milli Düşünce Merkezi)”.
15 Ekim 2019’da Bakü’de yapılan 7.zirvede Özbekistan Cumhuriyeti tam üye oldu. 2 Eylül 2018’de Çolpon Ata’da yapılan 6.zirvede Macaristan Cumhuriyeti, 12 Kasım 2021’de İstanbul’da düzenlenen 8.zirvede Türkmenistan Cumhuriyeti ve 11 Kasım 2022’de Semerkant’ta düzenlenen 9.Zirvede de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) gözlemci statüsünde teşkilatta yer aldılar.
Türk Keneşi’nin adı, 12 Kasım 2021 tarihinde İstanbul’da yapılan 8.Zirvede “Türk Devletler Teşkilatı” olarak değiştirildi.
Nahçıvan Anlaşması’nın giriş kısmında; “Bundan böyle ‘taraflar’ olarak anılacak Türk Dili Konuşan Ülkeler;
Aşağıda belirtilen hususlar üzerinde mutabakata varmışlardır.” denilmektedir.
“Amaçlar ve Görevler” başlıklı 2.maddede ise; teşkilatın temel amaç ve görevleri şöyle açıklanmaktadır:
Bölgede ve dünya genelinde barışın sağlanması, güvenlik ve emniyetin güçlendirilmesi,
Bu amaçları gerçekleştirmek üzere 3.maddeyle “Devlet Başkanları Konseyi/ Dışişleri Bakanları Konseyi/ Kıdemli Memurlar Komitesi/ Aksakallar Konseyi/ Sekreterya” oluşturulmuştur.
4.madde ile de -diğer işbirliği olarak- parlamentolar arası işbirliği için “Parlamenter Asamblesi” ile bilim, eğitim, kültür ve sanat alanlarında işbirliğinin geliştirilmesi, Türk dünyasının ortak değerlerinin uluslararası seviyede tanıtılması ve kitlelere yayılması, Türk Dili konuşan ülkeler arasındaki kültürel bağların derinleştirilmesi amacıyla TÜRKSOY çerçevesinde işbirliği yapılması benimsenmiştir.
Anlaşmanın daha sonraki maddeleri, oluşturulan alt kuruluşların görev tanımları ile diğer konulara ayrılmıştır.
Haftaya devam…
1 Yorum