Türk Millî Eğitiminin Amacı Değiştiriliyor mu?

Millî Düşünce Merkezi, AVAZ, Kürsü Platformu, BİLDER, Toplumcu Düşünce Derneği, Uluslararası Kadınlar Dayanışma Derneği Ankara şubesi ve AYTÖRE Dayanışma Platformu ile birlikte düzenlediğimiz "Türk Millî Eğitiminin Amacı Değiştiriliyor mu?" başlıklı panelimizi 27.01.2024 tarihinde gerçekleştirdik.


Paylaşın:

“Eğitim benim de derdim, benim de geleceğim.” diyenler dün onu konuştular. Gençlik Parkındaki Ankara Büyükşehir Belediyesi Necip Fazıl Kültür Merkezinde. İlgiyle takip edilen panelin konuşmacıları; Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN, Prof. Dr. İbrahim MARAŞ, Prof. Dr. Esergül BALCI oldular.

Panel, aralarında Prof. Dr. Fikret Eren, Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ, 21. Dönem milletvekilleri Nidai Seven, Nail Çelebi ve 27. Dönem Milletvekili Fahrettin Yokuş’un da bulunduğu kalabalık bir topluluk tarafından ilgiyle takip edildi.

Prof. Dr. İskender Öksüz Hocanın yönettiği panel, Millî Düşünce Merkezi Genel Başkanı Hakan Paksoy’un açış konuşmasıyla başladı.

***

Saygıdeğer konuklar

Türkiye ve Türk Milleti tarihinin çok önemli zaman dilimlerinden birini yaşıyor.

Bu dönemi önemli kılan da hem dünyanın içinde bulunduğu şartlar hem de Türkiye’de yaşananlar.

Dünya düzeninin yeniden yapılanma sancısı bizi oldukça zor şartlar içinde ve zayıf olduğumuz bir anda yakaladı.

Zayıflığımız ise bizi yönetenlerin, Türk kimliği ve milletimizin yapısına karşı verdikleri ideolojik mücadeleden kaynaklandı.

Milleti “ümmet”, bireyi / vatandaşı “Müslüman” üzerinden yeniden kurgulamak isteyen bu ideolojik yapıyla yolumuza devam etmeye çalışıyoruz.

Bu anlayış Türk millî eğitimini de bir yerlere götürmekte.

Yasada meslek olarak tanımlanan “İmam hatiplik”, çocuklarımıza “İmam Hatiplilik ruhu” olarak aşılanmaya çalışılmakta.

Ortaöğretimde okullaşma bu ideolojik hedef üzerinden ilerliyor.

Sivil toplum kuruluşları idarenin yönlendiricisi, yöneticisi konumuna getirilmiş durumda.

Bu durum karşısında biz de (MDM) Millî Düşünce Merkezi, (AVAZ) Araştırma ve Strateji Derneği, (BİLDER) Bilim Düşünce Strateji Derneği, Toplumcu Düşünce Derneği, Kürsü Platformu, Uluslararası Kadınlar Dayanışma Derneği Ankara şubesi ve AYTÖRE Dayanışma Platformu olarak bir araya geldik ve bu konuyu uzmanlarından dinlemeyi, Türk halkına duyurmayı arzu ettik.

Bugün burada nereye götürüldüğümüzü uzmanlarından dinleyeceğiz.

Size ve konuşmacı hocalarımıza teşekkür ediyor saygılarımı sunuyorum. 

***

Hocaların hocası (ordinaryüsü) Ahmet Bican ERCİLASUN’un dikkat çektiği Türk Millî Eğitiminin Genel amaçları, öğretmenlik mesleğinin tanımını içeren ilgili maddeleri “Eğitimin ne kadar millî ve ne kadar eğitim?” olduğunu anlamaya anlatmaya yetti, arttı bile.

Genel amaçlar: Madde 2 – Türk Millî Eğitiminin genel amacı, Türk Milletinin bütün fertlerini,

  1. Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin millî, ahlaki, insanî, manevî ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek;
  2. Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek;
  3. İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak; Böylece bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan millî birlik ve bütünlük içinde iktisadî, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk Milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır.

Madde 4 – Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet, engellilik ve din ayırımı gözetilmeksizin herkese açıktır. Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

Bir genel amaçlara bak, bir de mevcut duruma. “Ne ilgisi var” diyeceksiniz belki ama İran’daki kardeşlerimizin kullandıkları sloganı aklıma getirdi benim? “Tebriz -Bakü –Ankara… Biz hara, onlar hara”. Amaçlar nerede…Türk Millî eğitimi nerelerde…

***

Sonraki konuşmacı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi bölümü öğretim üyesi Esergül BALCI perdeye yansıttığı tablolarla Türk Millî Eğitiminde gelinen noktayı, hangi ellere, sözde STK’lara teslim edildiğini rakamlarla ortaya koydu. Adım adım bu amaçlardan nasıl uzaklaşıldığını çarpıcı rakamlarla gözler önüne serdi.

***

İlahiyat Fakültesi, Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü, İslam Felsefesi Anabilim Dalı öğretim üyesi İbrahim MARAŞ da yine din adına yapılan maksatlı adımları ortaya koydu. Bu adımlara  karşı yapılması gerekenler hakkında açıklamalarda bulundu.

***

Üniversitelerden sivil toplum kuruluşlarından, siyaset dünyasından her kesimden geniş katılımın olduğu ilgi ile takip edilen panel izleyicilerden gelen soruların cevaplandırılmasıyla sona erdi.

Türk Millî Eğitiminin amacı değiştiriliyor mu?

Herkesin her bireyin düşünmesi, üzerinde durması gereken bir soru. Başlık kaç yıl geriye götürdü bizi. MDM, “Türk adı anayasadan çıkartılamaz!” bildirisinin imzalanmasına da öncülük etmişti. Sadi Somuncuoğlu ağabey merhumun yadigârı bu düşünce kuruluşu fikir akademisi hep yapıyor bunu.

Ha “Türk” adı ha “Türk Millî eğitimi”, fark yok arada.

 

Yazar

Osman Erenalp

Yorum Yap

Kayıt olmadan yorum yapabilirsiniz.




Benzer Yazılar