Yükleniyor...
Türk fikir sistemi ve Türk milliyetçiliği ile Türkiye’de milliyetçilik, üzerine en çok konuşulan konulardır. Milliyetçiliğin temeli, dayandığı ve beslendiği kaynaklar hem ülkemizde hem de dünyadaki gelişmelerde milliyetçiliğin etkisi nedir sorusu, kitlelerde büyük merak uyandırıyor.
Milliyetçiliğin içeriği ve hedefi, milliyetçiliğin ulus ve toplum hayatındaki etkileri ve önemi üzerine tartışmak yerine, milliyetçiliğin etiket ve siyaset sahasına hapsedilmesi toplumda bir kafa karışıklığına da sebep oluyor.
Dünyada ve Türkiye’de de milliyetçilik akımı yeniden bir yükselişte. Bu yükseliş Türkiye’de milliyetçiliği nasıl etkiliyor? Milliyetçilik ve Türk fikir sistemi nereye evriliyor? Bu soruların cevaplarını bulmak için Cumhuriyet gazetesinden Selda Güneysu ve Leyla Kılıç, Türk fikir ve yazın hayatının önemli iki ismi; Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun ve gazeteci Taha Akyol ile bir söyleşi gerçekleştirerek “Milliyetçilik Nereye-1: Vazgeçilmez ama bıçak sırtı bir kavram: Milliyetçilik” adlı bir yazı dizisi yayımlamaya başladı.
Irkçılığın milliyetçilik sanıldığında sonuçların ne olacağı Almanya ve Nazi kampları üzerinden verilen örnekle başlayan söyleşi, milliyetçilik tanımı ve Türkiye’deki gelişimi üzerinden irdelenmiş. Türk fikir sisteminin gelişimi, fikir hareketinin siyaseti şekillendirmesi ve siyasetinin de partili milliyetçiliğe dönüşümü üzerinden kısa analizler de bu yazıda yer almakta.
Ahmet Bican Ercilasun ise Türk fikir sistemi ve Türk milliyetçiliğini anlatırken çağdaşlaşmaya vurgu yapıyor. Ercilasun’a göre, Ziya Gökalp’tan Yusuf Akçura’ya Türk milliyetçiliği daima çağını yakalama ve çağını şekillendirme hedefiyle yol almıştır. Atatürk de çağdaşlaşmayı ve bilimi Türkiye’nin kuruluş mücâdelesinde referans almış ve Türk milliyetçiliğinin çağdaşlık yönünü ön plana koymuştur.
Ahmet Bican Ercilasun, günümüzde Türk milliyetçiliğini temsil eden siyasî yapıların kendi içinde birçok parçaya bölünmüşlüğüne vurgu yapmış, bu bölünmeyi de somut örnekler üzerinden açıklamıştır. Milliyetçilerin entelektüel birikimlerinin zayıf oluşunun onların en büyük sıkıntısı olduğuna işaret eden Ahmet Bican Ercilasun, “Milliyetçiliğin siyasal tabanı geniş, entelektüel birikimi zayıftır.” tespitinde bulunuyor.
Taha Akyol ise MHP’de başladığı siyaset ve fikir hareketine, yaşadığı olaylardan sonra gazeteci olarak devam eden bir isimdir. Ahmet Bican Ercilasun’un aksine milliyetçiliğin fikri derinliğinden çok, son 50-60 yıldaki siyaset üzerinden konuyu ele alarak günümüz siyasetine dair çarpıcı tespitleri yapar. MHP’de bulunduğu süreci anlatırken “Parti içinde keskin Atatürkçü de Atatürk düşmanı da görmedim. Partide her zaman Türklük ve İslâmiyet vurgulandı ama asla siyasi ümmetçilik olmadı.” diyor.
Yazının tamamını okumak için buraya tıklayınız