Yükleniyor...
Milliyetçiler mi vefasız yoksa vefasız insanlar mı milliyetçi olmuşlar? Anında gidenin arkasından sövmek, birlikte iş yapmak nedir bilmemek, bir şey yapanı tebrik ve takdir edeceğine arkasından kuyu kazmak, hep bunlar var. Yok, diyeniniz varsa anlatsın da dinleyelim bakalım.
Soru sahibinin gündelik yaşamında karşılaştığı kişisel bir soruna dönük öfkenin keskin bir ifadesi bir tepki olarak soruya yansımış. Öfkenin, yalnızlığın, dışlanmışlığın, çaresizliğin bireyin yaşamını olumsuz bir şekilde etkilemeye başlaması ve gündelik pratiklerini engelleme seviyesine gelmesi durumunda asıl sorunu bulmaya çalışmak daha iyi bir yol olacaktır. Söz konusu öfkeye sebep olan her ne ise her ideolojiden bireyin karşılaşabileceği durumlardır. İster milliyetçi olsun ister İslamcı, sosyalist, liberal, anarşist olsun.
Öfke, içinde yer aldığınız grubun bir üyesinin veya grubun bizatihi kendisinin size karşı bilerek yanlış davrandığını, size haksızlık yaptığını düşündüğünüzde ortaya çıkar. Psikolojide temel duygulardan biridir. Türk Dil Kurumu sözlüğü öfkeyi “incinme, engellenme gibi durumlarda gösterilen saldırganlık ve hışım” olarak tanımlar. Öfke saldırganca bir duygudur ve yıkıcıdır. Bu yönüyle de sosyal bir soruna kaynaklık eder.
İnsan olan herkesin sahip olduğu bu tip duyguların doğrudan ideolojiden kaynaklanabileceğini iddia etmek yanlıştır. Olumsuz duygular ve sonuçları partiye ve ideolojiye değil, insan olmaya bağlıdır. Bu sorudaki öfke ise milliyetçiliği temsil iddiasındaki kişi, grup, parti vb yapılardan beklentisinin karşılanmaması üzerinde sarf edilen duyguların bir ifadesidir. İlgili gruplardan beklentinin yüksek olması ise ve karşılanmaması durumunda da öfkenin derecesi artabilmektedir.
Belirttiğimiz gibi temel duyguların ortaya çıkışına birbirinden çok farklı güdüler sebep olabileceği gibi toplumsal anomi, sapma olarak da tanımlanabilecek davranışlar da bir toplumda sadece bir ideolojiye değil bütün ideoloji kümelerine mensup insanların muhatap olabileceği durumlardır. Şöyle de düşünebiliriz: vefalı bir sosyalist olacağı gibi vefalı bir İslamcı da olabilir ve elbette vefalı bir milliyetçi de olabilir. Aynı şekilde vefasız bir İslamcı olabileceği gibi vefasız bir sosyalist olabilir vefasız bir milliyetçi de olabilir. Bu açıdan hiçbir grubun mensuplarının türdeş bir kişilik yapısına sahip olduğunu iddia edemeyiz.
Aksini kabul etmek, milliyetçilerin toplumdan soyutlanmış, evrensel ahlakî ilkeleri tam yaşayan, kişisel ve kültürel olgunluğunu tamamlamış, günaha girmeyen, suç işlemeyen bir grup olarak tahayyül etmek, gerçeklikten kopuk bir inanıştır. Her toplumda ahlaksızlık, hukuksuzluk ve suç davranışı görülür.
Unutulmamalıdır ki Türk milliyetçileri de bu toplum içinde yaşayan “insanlar”dır. Milliyetçiler melek diğer ideoloji mensupları şeytan değildir. Önce insan olunduktan sonra bu zemin üzerinde aile, içinde yaşadığın topluluk ve milletine bağlılık milliyetçinin ahlakî ilkesidir. Çünkü millete mensubiyet her ideolojinin sahiplendiği bir değer değildir. Millet dediğimiz bu toplumun içinde de ahlaklı, çalışkan, üreten, girişimci, milliyetçi, vatanperver kişiler yanında ahlaksız, tembel, vefasız, kötü, hainler de olabilir. Bunların hepsi birlikte bir toplumu teşkil eder.
Öğr. Gör. Dr. İkbal Vurucu