Yükleniyor...
Mustafa Kemal Atatürk’ün, düzelmez denilen bir düzeni yeniden tesis için attığı cesaretli adımlarla, geri dönmemek üzere çıktığı yol, tüm Türk milletini aydınlatmak için yakılan bir meşaleydi. Sonu kayıp da olabilirdi ama ihtimaller arasında kazanç da vardı. Bütün olasılıkların aynı zamanda birer umut olduğu gerçeğine duyulan inançla başlayan varlık-yokluk mücadelesi; nihayet azim, kararlılık ve ümit üçgenini bir milletin ve devletin çatısı yaptı.
O, Türk milletini alelâde bir fanî olmaktan kurtarmış, kendi tarihini yapan ve kendini yöneten, ona mana katan bir milletin önderidir. Ve her türlü yıpratmaya rağmen milletinin gönlünden silinmeyen eşsiz bir liderdir.
Bizim için bir hayalin gerçek olacağına inancımızı kaybettiğimiz zamanlarda, yüreklerimize dokunan cesaret elidir. Hiçliğin içinden varlık yaratan ebedî komutandır. Her durum ve şartta vazgeçmemeyi öğrendiğimiz, Başöğretmenimizdir. Kimselerin olmadığı, yapayalnız kaldığımızı hissettiğimizde bile korkularımızdan emin kılan, sırtımızı dayadığımız dağdır.
Batı’ya verdiğimiz namus kavgasının, Doğu’ya verdiğimiz medeniyet dersinin mimarıdır. İçteki işbirlikçilerden, dıştaki azgınlıklardan başımızı kaldırmaya takatimizin olmadığı bir zamanda, kırık kaburgasının altında atan yaralı kalbi son bir kuvvetle desteklerken, cılız fenerinden yayılan umudu dalga dalga genişletip yüreklerimize huzuru, yaşamlarımıza esenliği yayan kudretli elin sahibini, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha saygıyla ve minnetle anıyoruz.
Ve söz veriyoruz! Aradan geçen asrın bizi getirdiği günümüzde, bugünün Türklüğü için ihtimaller daralsa da Ata’mızın sönmeyecek meşalesinin ateşi cılızlaşsa da muhtaç olduğumuz kudreti damarlarımızda hâlâ gürül gürül akan kanda bularak ve yıllar öncesinin çaresizliğini yaşayanların tutunduğu umuda tutunarak, birinci vazifemizi unutmadan, verilen öğüdü tutmak için yaşamaya devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki ihtimaller küçük olsa da ihtimalin olduğu yerde umut da vardır. Ve umut, en son terk edilen şeydir.
MİLLÎ DÜŞÜNCE MERKEZİ
1 Yorum