Bir filmin düşündürdükleri…

Televizyonda bir Amerikan filmi ilgimi çekti sonuna kadar izledim...Doğrusu hepimiz Türk’üz, hep birlikte TÜRK milletiyiz olmalıdır. Talat Şalk yazdı...


Paylaşın:

Televizyonda bir Amerikan filmi ilgimi çekti sonuna kadar izledim. Amerika’nın güney eyaletlerinden birinde, güneyli beyazlarla zenciler arasındaki anlaşmazlığı anlatıyordu.

Esir tüccarlarından köle olarak satın alınan zenciler artık ABD’nin hür vatandaşlarıydılar. Fakat bazı eyaletlerde, bilhassa güney eyaletlerinde, beyazlar zencileri benimsememişlerdi. Çocuklarının zencilerle aynı okula gitmesini, bindikleri otobüse zencilerin binmesini istemiyorlardı.

Filmin başkahramanlarından beyaz bir genç, zencilere karşı olan bir kuruluşun başkanıydı. Zencilere çok soğuk bakıyordu. Market işleten bir arkadaşının marketine müdür olarak bir zenciyi getirdiğini duydu. Bu habere şaşırdı. Arkadaşının marketine gitti, arkadaşı markette yoktu. Orada marketin müdürü olan zenciyi gördü. Arkadaşını sordu. Zenci “burada yok istediğiniz bir şey varsa yaparım, ben buranın yetkili müdürüyüm.” Dedi. O, “ben arkadaşımı görmek istemiştim.” diyerek marketten çıktı.

Sonra arkadaşı ile dışarda buluştu. “O zenciyi sorumlu müdür yapmışsın, ona güveniyor musun?” diye sordu. Arkadaşı “Karımdan sonra en güvendiğim kişidir.” dedi.

“Nerden geliyor bu güven” diye sordu. Market sahibi arkadaşı da “Vietnam da beraberdik, onu orada tanıdım, yanlış mı yaptım?” dedi.

“Hayır, sen bu ülkeye hizmet etmiş bir kahramansın. Ben senin kararlarını sorgulayamam, kararlarına saygı duyarım. Doğru yapmışsındır” dedi.

Beyazlarla zenciler arasındaki farklı uygulamaların kaldırılması için zenci ileri gelenlerinin ve çeşitli görüşlerdeki kuruluşlarının da bulunduğu bir toplantı düzenlenir. Toplantıya filmin kahramanlarından olan kişinin başkanlığını yaptığı kuruluş da katılır. Bu kuruluş da başkanı da döndürülmesi zor zenci karşıtıdır.

Müzakereler yapılır. Oylamaya geçilir.

Zenci karşıtı başkan oy kullanmada en sona kalmıştır. Sonucu başkanın oyu belirleyecektir. Zenciler ümitsizdir fakat başkan yaptığı kısa bir konuşmadan sonra oyunu zenciler lehine kullanır. Amerikan halkı savaş kahramanlarına büyük değer vermektedir.

Biz ne hâldeyiz?

Amacım Amerikan filmini anlatmak değildir. Asıl amacım bu filmin bana düşündürdüklerini duyurmaktır.

Son zamanlarda otobüslere binen gazilere, şehit yakınlarına reva görülen davranışlar ya da protezlerinin devlet tarafından karşılanmadığına dair haberler Türk Milletini incitmektedir. Hele de devletin, 15 Temmuz gecesi yaralananlara ve şehit olanların yakınlarına diğer gazi ve şehit yakınlarından farklı davranması çok ama çok üzücüdür. Diyanet İşleri Başkanının zaman zaman yaptığı dualarda İstiklâl Harbi kahramanları ile terörle mücadelede şehit düşenleri anmaması da çok dikkat çekicidir.

Amerika niçin böyle?

Amerika’da İngilizler, İrlandalılar, İtalyanlar, İspanyollar, zenciler ve daha başka çeşitli milletlerden insanlar yaşamaktadır. Bunların hepsi asıllarını bilir ama sorarsanız ben İngiliz’im, Fransız’ım, Almanım, İspanyol’um demez, Amerikan’ım der.

Amerikan vatandaşlarının tamamı İngilizce konuşur, İngilizce konuşamayan devlette iş bulamaz. Bırakın devlette iş bulmayı Amerika’da iş yapamaz. Amerikan devleti bütün vatandaşlarının İngilizce öğrenmesi ve İngilizce konuşması üzerinde titizlikle durur. ABD milli devlettir.

Türk Milleti büyük millettir. Tarihçiler Türk tarihi bilinmeden Avrupa tarihi, Çin tarihi bilinemez der. Osmanlı bir imparatorluktu. Sınırları içinde değişik dinlerden ve değişik milletlerden insanlar yaşıyordu. İmparatorluğu Türkler kurmuştu. Yıkılıncaya kadar da Türkler idare etti. 1876’da kabul edilen ilk anayasamızda imparatorluğun dilinin Türkçe olduğu, mecliste müzakerelerin Türkçe yapılacağı kabul edildi.

Felaketler yardımlaşma ve birlik zamanıdır

Türkiye Cumhuriyeti Devleti de milli devlet olarak kuruldu. Elazığ depremi milletimizin büyüklüğünün sınırlarımız içinde tek millet olduğumuzu bütün dünyaya göstermiştir.

Fakat deprem sebebiyle söylenen şu sözler kimle fayda sağlamaktadır? Hangi düşünceye hizmet etmektedir?

“Türküyle, lazıyla, çerkeziyle deprem bölgesindeyiz. Kürt Diyarbakır belediyesi de oradaydı. Arap Şanlıurfa da, alevi Tunceli de, laz Rize de”

Bu çeşit konuşmalar veya yazılar ayrıştırıcıdır. Bir amaç yoksa konuşurken ve yazarken dikkat edilmelidir.

Diyarbakır 15. Yüzyılda Akkoyunlu Türk Devletinin başkentidir.

Urfa, arap şehri değildir. Kadim bir Türk şehridir.

Hele Rize’ye laz şehri denmesi ne kadar yanlıştır.

Hepimiz Türkiyeliyiz diyorlar, bu yanlıştır. Türkiye Türklerin vatanıdır. Doğrusu hepimiz Türk’üz, hep birlikte TÜRK milletiyiz olmalıdır.

Yazar

Talat Şalk

Yorum Yap

Kayıt olmadan yorum yapabilirsiniz.




Benzer Yazılar