Yükleniyor...
AKP’li siyasetçiler önemli itiraflarda bulunuyor. İlk itiraf Eski Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’dan gelmişti. TBMM Genel Kurulu’nun 26 Mart 2015 tarihli toplantısında, MHP’li Milletvekilleri tarafından dönemin Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’a, Ege Denizi’nde Yunan işgali altında olan adalarımız hakkında soru soruldu. Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, anılan adaların Lozan ve Paris Antlaşmalarına göre hukuken Türkiye’ye ait olduğunu belirtti ve adaların fiili olarak Yunan işgali altında olduğunu da itiraf etti. Bu itiraf, TBMM tutanaklarına geçirildi ve basında haber olarak yer aldı.
İkinci itiraf AKP’li Ayhan Oğan’dan geldi. Ayhan Oğan bir televizyon programında yaptığı konuşmada, “Biz yeni bir devlet kuruyoruz. Beğenin beğenmeyin, bu devletin kurucu lideri Tayyip Erdoğan’dır.” dedi. AKP’li Oğan’ın sözünü ettiği yeni kurulan devlet “Bizans Devleti”dir.
Türk topraklarında göstere göstere kurulan Bizans Devleti konusunda kamuoyu sürekli olarak bilgilendirildi. Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Ahmet Takan, 14 Mart 2017’de, “Ege üstünden yürütülen Bizans Projesi” başlıklı köşe yazısında Bizans Devleti’nin nasıl kurulduğunu ayrıntılı olarak anlattı. Ayrıca, Türkiye’de yayımlanan gazetelerin köşe yazarlarına, sivil toplum kuruluşlarına ve haber ajanslarına, “Bizans yeniden hortluyor. Hepimiz Bizans mı olacağız?” başlıklı yazı gönderilerek bilgilendirme yapıldı. Bilgilendirme yapılan şahıs, kurum ve ajansların büyük çoğunluğu sağıra yatarak üç maymunu oynadı. Halâ Ayhan Oğan’ın itirafına inanmak istemeyen gazeteciler ve milletvekilleri var. Ama merak etmesinler Türk Milleti bütün gerçekleri görüyor.
Ayhan Oğan’ın itirafına konu olan “Yeni bir devlet nasıl kuruluyor? Bu devletin kurucu lideri Tayyip Erdoğan neler yapıyor?” sorusuna açıklık getirelim. Türk topraklarında yeni bir devlet kurulması projesinin, merkezi Amerika’da olan Dış İlişkiler Konseyi’ne (Council on Foreign Relations) ait olduğu bilinen bir gerçek. Projenin ana başlıklarını, Türkiye Cumhuriyeti’nin Tasfiyesi, Bizans’ın İhyası ve İsrail’in topraklarını genişleterek Büyük İsrail Devleti’nin Kurulması oluşturuyor. Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümetlerinin 15 yıllık uygulamalarına bakıldığında projenin nasıl uygulandığını görmek mümkün.
TÜRK TOPRAKLARINDA BİZANS DEVLETİ NASIL KUYRULUYOR ?…
Fatih Sultan Mehmet’in 1453 yılında İstanbul’u fethetmesiyle Bizans İmparatorluğu sona erdi. Bizans’tan geriye sadece Fener Rum Patrikhanesi kaldı. Bugünkü Yunanistan yönetimi de kendilerini Bizans’ın temsilcisi olarak görüyor. Yunanistan, topraklarını genişletmek ve Bizans’ı yeniden inşa etmek için çalışıyor ve kiliselerde ayinler düzenliyor. Yunan kiliselerinde yapılan ayinler sonuç verdi. Bizans’ı yeniden inşa etmek için stratejik ortak bulundu. Yunanistan, stratejik ortağı Erdoğan ve AKP Hükümetleri ile birlikte Bizans’ı yeniden inşa etmeye başladı.
Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümetlerinin himayesinde, Türk vatandaşı olmayan altı yabancı papaz, Patrikhane’ye metropolit olarak atandı. Haziran 2004’de yapılan bu atama ile Lozan Antlaşması’nın 40 ve 45.Maddesi ile Anayasanın 90.Maddesi ihlal edildi. Yurtdışından getirilen papazlardan birisi Yunan vatandaşı. Anılan papaz Rodos Adası’ndan getirildi. Dört bin Türk soydaşımızın yaşadığı Rodos Adası’nda, 1972 yılından beri Müftü yok. Rodos Adası’na Müftü atamaktan aciz Erdoğan ve AKP Hükümeti, Rodos Adası’ndaki papazın Fener Rum Patrikhanesine Metropolit olarak atanmasına destek ve onay verdi.
Patrikhane’ye atanan Metropolitlerden ikisi yine Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümetlerinin himayesinde Rum cemaatin olmadığı İznik ve Bursa’ya atandı. Bursa’da “olmayan Rum cemaati” için atanan Metropolit Elpidophoros Lambriniadis, Bizans Dönemi Bursa haritası ile Yunanca ve İngilizce broşürler bastırdı. Bu atama ve faaliyetler, Yunanistan’dan getirilecek Rumların, Bursa ve İznik’e yerleştirilmesi için ön hazırlık kapsamında yapıldı. Bu faaliyetlerle eş zamanlı olarak, Türkiye’de bulunan Bizans kiliseleri, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bütçesi ile yani Türk Milletinin verdiği vergiler ile onarılmaya başlandı. Lozan Antlaşmasına göre sadece İstanbul’daki Rum azınlık için metropolit atanabilir. Mütekabiliyet kapsamında da sadece Batı Trakya’da yaşayan Türk azınlık için müftü atanabilir. Yunanistan’da yaşayan soydaşlarımız, Kavala, Selanik ve Atina gibi şehirlere müftü atayamazken Türkiye’de yaşayan Rumların Bursa ve İznik’e metropolit atamaları kabul edilemez.
Bizans’ın yeniden inşası kapsamında, 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı alenen Yunan askerine teslim edildi. Yunan askerleri hiçbir karşı mukavemetle karşılaşmadan, elini kolunu sallayarak 2004 yılının Ekim ve Kasım aylarından itibaren adalarımızı işgal etmeye başladı. Adalarımıza Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümetlerinin himayesinde kiliseler inşa edildi. Kiliselerin papazlarını İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi atıyor.
Patrikhanenin internet sitesinde, işgal altındaki adaların doğrudan “Ekümenik Patrikliğin” yetkisi / yönetimi altına alındığı yazılmış. Yani işgalin içinde Fener Rum Patrikhanesi de var.
Yunanistan 2010 yılından bu güne kadar Batı Trakya’da 100 kadar Türk Azınlık Okulunu kapattı. Buna karşılık Erdoğan ve AKP Hükümetlerinin desteği ile Gökçeada’da 2013 yılında Rum İlkokulu, 2015 yılında da Rum Ortaokulu ve Rum Lisesi açıldı.
Ege Denizi’ndeki Türk adalarının işgaline ortak olan, Yunan işgali altındaki adalara papaz atayan, TCK 302 ve TMK 3’te tanımlanan suçları işleyen Fener Rum Patriği Bartholomeos’a Boğaziçi Üniversitesi tarafından Fahri Doktora verildi. Üniversitenin dağıttığı davetiyelerde Fener Rum Patrikhanesinin ekümenik olduğu kabul edildi. Boğaziçi Üniversitesi, devlet üniversitesi. Erdoğan ve AKP Hükümetinin onayı olmadan üniversitenin papaza fahri doktora vermesi mümkün değil.
Ege Denizi’ndeki adalarımız Yunan askerine teslim edilmek suretiyle Bizans’ın temeli atıldı. Bursa ve İznik’te Metropolit yapılanması tamamlandı. Bizans dönemi Bursa haritası basıldı. Sıra İzmir ve İstanbul’a geliyor. Peki, Bizans’ın başkenti neresi olacak?
KANAL İSTANBUL, KANAL BİZANS MI?…
Yandaş basın, 1936 Montrö Sözleşmesi nedeniyle boğazdan geçen gemilerden ücret alınmadığını ve Türkiye’nin çok zarar ettiğini iddia ediyor. Ancak gerçek durum öyle değil. Montrö Sözleşmesi EK1’e göre boğazlardan transit geçen gemilerden bile ücret alınıyor. Kılavuz ve kurtarma hizmetlerinden ayrıca ücret alınıyor. Daha önce Altın-Frank birimine göre alınan ücret 80’li yıllardan itibaren ABD Doları üzerinden alınıyor. Geçiş ücretleri, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından tahsil ediliyor. Transit geçiş yapan yabancı ticaret gemisi net ton başına yaklaşık olarak 0,90 ABD Doları ücret ödüyor. Örnek olarak, net ağırlığı 100 Bin ton olan akaryakıt tankeri veya kargo gemisi 90 Bin ABD Doları ücret ödüyor.
Yandaş basın, Kanal İstanbul’un inşa edilmesi halinde gemilerden net ton başına 5,5 ABD Doları alınacağını ve Türkiye’nin bu yolla çok para kazanacağını iddia ediyor. İstanbul Boğazından Montrö kapsamında 90 bin dolara geçme hakkı bulunan 100 Bin tonluk bir ticaret gemisinin, 550 bin dolara Kanal İstanbul’dan geçmesi mümkün değildir. Süveyş Kanalı’ndan geçen gemiler bile ton başına yaklaşık 2 dolar öderken Kanal İstanbul’dan 5,5 dolar nasıl alınacak?
Kanal İstanbul’un, 3.Boğaz Köprüsü ve Körfez Köprüsü gibi atıl olacağı şimdiden belli. Kanal İstanbul’un Kanal Bizans’a dönüşmesi kaçınılmazdır. Kanal Bizans Projesi ile tarihi yarımadanın Trakya’dan ayrılarak Vatikan statüsünde bir yapılanma olacağı ve böylece Türk topraklarında Bizans Devletinin kurulacağı açıkça görülmektedir.
Başbakan Binali Yıldırım, AKP’li Ayhan Oğan’a tepki göstererek, “Şaka mı yapıyor? Asla kabul edilemez.” demiş. Peki, Binali Yıldırım, İzmir’in Koyun Adası’na Türk bayrağını saklayarak ve teknesine Yunan bayrağı çekerek pasaportla giriş yaptığını nasıl izah edecek?
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan da, AKP’li Ayhan Oğan’a tepki göstermiş. Erdoğan, “Bizim Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden başka hiçbir devletimiz yoktur. Kim ne derse desin hepsi hikâye. Ben size partimin genel başkanı, aynı zamanda Cumhurbaşkanı olarak manifestomuzu söylüyorum: Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bitti.” demiş.
Erdoğan masal anlatmaya devam ediyor. Erdoğan, Türk topraklarında dalgalanan Yunan bayrakları ile elini kolunu sallayarak dolaşan Yunan askerlerini nasıl izah edecek? Türkiye’de konuşlu Yunan Askeri Üslerini nasıl izah edecek?
Erdoğan, İzmir, Aydın ve Muğla illerimizin birisi Türk diğeri Yunan olmak üzere ikişer vali ve ikişer belediye başkanı tarafından yönetildiğini, Türkiye’nin batısında ikili devlet düzenine geçildiğini nasıl izah edecek?
Erdoğan, Bursa ve İznik’teki metropolitleri ve Bizans haritalarını, Fener Rum Patrikhanenin ekümenikliğinin zımnen tanınmasını, Bizans Devleti’nin göstere göstere kurulmasını nasıl izah edecek?
Yukarıda sunulan somut bilgi ve belgelerden, AKP’li Ayhan Oğan’ın söylemlerinin gerçek olduğu ve Oğan’ın ismini söyleyemediği yeni devletin Bizans Devleti olduğu açıkça görülmektedir. Erdoğan’ın cesareti varsa, yüreği yetiyorsa yukarıda sunulan somut bilgi ve belgelere cevap versin.
Artık at gözlüklerini bir kenara atma ve gerçekleri görme zamanı gelmiştir. Türk topraklarında Bizans Devletinin kurulmasına engel olmak ve vatan topraklarına sahip çıkmak milli bir görevdir.
Ümit YALIM
Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri