Abdürrahim Karakoç’un oğlu Türk İslam Karakoç, Karakoç’un bugün hayatını kaybettiğini söyledi. Karakoç, 46 gündür Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi görüyordu.
Türk Edebiyatı’nın 21. Yüzyılda yetiştirdiği en büyük isimlerden birisi olan Karakoç’un eksikliği saatler, günler, aylar ve yıllar geçtikçe daha çok hissedileceğe benziyor. Merhum’a Allah’tan Rahmet, yakınlarına ve Türk Milletine sabır ve başsağlığı dileriz.
Taceddin Dergahı’na defnediliyor
Bugün öğle saatlerinde Hakk’ın rahmetine kavuşan Abdurrahim Karakoç, yarın Kocatepe Camii’nde Cuma namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Taceddin Dergahı’na defnedilecek.
Ailesinin, katılımın yoğun olacağı düşüncesiyle, Hacı Bayram Camii yerine alanı daha geniş olan Kocatepe Camii’nde karar kıldığı öğrenildi.
Karakoç’un, cenaze namazının ardından Taceddin Dergahı’nda defnedileceği bildirildi.
Taceddin Dergahı, İstiklal Marşı’nın yazıldığı mekan olarak biliniyor.
Mehmet Akif Ersoy, Milli Mücadeleye katılmak için Ankara’ya geldiğinde ev bulmanın çok zor olduğundan dolayı Dergahın şeyhi tarafından ikamet etmesi için Mehmed Akif e tahsis edilmişti.
Burası Akif in dostlarını ağırladığı, ülke sorunlarının, sanatın ve Milli Mücadele ile ilgili konuların konuşulduğu, tartışıldığı ve bağımsızlık mücadelesinin odak noktalarından biri.
Bu açıdan da Taceddin Dergah’ı önemli ve hatırlanması, korunması gereken bir mekan.
Ancak Dergah çok uzun yıllardır kendi kaderine terkedilmiş, bakımsız ve içinde sarhoşların barındığı bir yer olarak kaldı. İlk olarak 1968 yılında, Ankara Eski Valisi ve senatör Ömer Naci Bozkurt tarafından fark edilerek tamir ve tadilatı yapıldı.
Daha sonra, bazı sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte Mehmed Akif Ersoy Fikir ve Sanat Vakfı’nın çabalarıyla Akif i anma günlerinin yapıldığı bir merkeze dönüştü.
Dergah “Mehmed Akif Ersoy Evi” olarak hizmet veriyor.
Yazıcıoğlu’nun Kabri De Taceddin Dergahı’nda
BBP’nin kurucu genel başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun kabri de Taceddin Dergahı’nda bulunuyor.
Şair ve yazar Abdurrahim Karakoç’un özgeçmişi…
1932 yılında Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesine bağlı Ekinözü köyünde doğan Abdurrahim Karakoç, çocukluk çağından itibaren şiire ilgi duymaya başladı.
Elbistan Belediyesi’nde 1958-1985 yılları arasında muhasebeci olarak çalışan ve günümüz aşık tarzı şiirinin büyük ustalarından olan Karakoç’un ilk şiirleri Elbistan’da çıkan Engizek gazetesinde yayınlandı.
Yazdığı şiirilerden bazıları bestelenerek birçok sanatçı tarafından seslendirilen Karakoç’un bestelenen eserlerinden ”Mihriban”, unutulmaz türküler arasında yerini aldı.
”Yasaklı Rüyalar”, ”Gerdanlık-I-II-III”, ”Parmak İzi” adlı kitapları bulunan ünlü şairin ”Çobandan Mektuplar” adlı denemesi de basıldı.
Ünlü şair ve yazar Karakoç’un eserleri şunlar:
Şiirleri: Hasan’a Mektuplar (1965), Hasan’a Mektuplar ve Haberler Bülteni (1967), El Kulakta (1969), Bütün Şiirleri (1973), Vur Emri (1975), Kan Yazısı (1978), Şiirler (1981), Suları Islatamadım (1988), Dosta Doğru (1988), Gökçekimi (1991)
Yazıları: Düşünce Yazıları (1990), Beşinci Mevsim (1990)
Abdurrahim Karakoç, evli ve 3 çocuk babasıydı.