Yükleniyor...
Yarının ilmi nedir, halbuki? Gayet müthiş!
“Maddenin kudret-i zerriyesi” uğraştığı iş,
O yaman kudrete hakim olabilsem diyerek,
Sarf edip durmada bir çok kafa binlerce emek,
Onu bir buldu mu, artık bu zemin: Başka zemin,
Çünkü bir damla kömürden edecekler te’min,
Öyle milyonla değil, na-mütenahi kudret!
İbret al kendi sözünden aman oğlum gayret…
Safahat, 6.Bölüm, 1919
Bugün “Maddenin kudret-i zerriyesi” en ileri düzeyde CERN’de inceleniyor. CERN, 21.yüzyılın çehresini belirleyecek stratejik teknolojilerin arasında yer alan hızlandırıcı, detektör ve bilişim konularında en üst düzey bilgi birikimine sahiptir. Türkiye CERN’e tam üye olursa bu birikimin sahipleri arasında yer alacak ve bu teknolojileri Türkiye’ye en kısa zamanda kazandırma imkânını elde edecektir.
Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın doğrudan desteği sayesinde ülkemiz 2010 yılında CERN üyeliği için başvuruda bulunmuştur. Bizimle birlikte İsrail, Güney Kıbrıs, Sırbistan ve Slovenya da başvurmuşlardı. Gerekli adımları atarak İsrail 2011 yılının Eylül ayında, Sırbistan 2011 yılının Aralık ayında, Güney Kıbrıs ise 2012 yılının Eylül ayında yapılan CERN Konseyi toplantılarının kararlarıyla üyelik süreçlerini başlatmışlardır. Türkiye neyi bekliyor? Güney Kıbrıs’ın üye olup da bizi veto etmesini mi? Unutmayalım ki bizim coğrafyada Türkiye, CERN’e üye olarak etkin bir teknoloji transferini sağlayabilecek tek ülkedir.
Son bir yılda ülkemizin CERN üyeliği gündemi ile düzenlenen çok önemli iki toplantıya katıldım: 14 Aralık 2011 tarihinde TAEK Danışma Kurulu, 16 Temmuz 2012 tarihinde Dış İşleri Bakanlığında ilgili kurumların ve bakanlıkların yetkililerin katıldığı toplantı. Her iki toplantıda ülkemizin CERN’e tam üyeliği sürecinin en kısa zamanda başlatılması görüşü açık bir şekilde öne çıkmıştır.
Tam üyelik konusunda karşı görüşlerin yanlış olduğu şu üç husustan kolayca anlaşılabilir:
1) Türk bilim insanları bugün bile CERN’de etkin konumdadır. CERN’de kurulması düşünülen bir sonraki çarpıştırıcı LHeC ile ilgili çalışmalarımız bunun somut göstergesidir.
2) TOBB nezdinde yaptığımız ön çalışmalar Türk sanayisinin hem CERN’den etkin teknoloji transferi hem de CERN ihalelerine katılma kapasitesine sahip olduğunu göstermiştir. 2010 yılında ülkemizi ziyaret eden CERN komisyonunun kanaati de bunu tasdik ediyor.
3) BTYK kararlarına göre ülkemizin AR-GE harcamaları 2013 yılında GSMH’nin %2’ne ulaşmalıdır. 70 milyon TL’lik CERN aidatı 2013 yılında AR-GE’ye aktarmamız gereken ek bütçenin %1’i bile değildir.