Diyarbakır Ziya Gökalp Müze Evi

Yazar ve editörlerimizden Mahsun Atsız, vefatının 96. yılında büyük Türk mütefekkiri ve sosyolojinin kurucularından Ziya Gökalp Bey'in Diyarbakır'da 2014 yılındaki terör saldırılarının kurbanı Gökalp Evi'ni restorasyonun ardından yerinde ziyaret ederek tespitlerini aktarmıştır.


Paylaşın:

Ziya Gökalp Bal Mumu Heykeli

Türk düşünce, siyasi, entelektüel yaşamını derinden etkileyen yazar, şair, sosyolog ve mütefekkirlerimizden Ziya Gökalp (23 Mart 1876 – 25 Ekim 1924) 23 Mart 1876’da Diyarbekir’de doğmuştur. Asıl adı Mehmed Ziya’dır. Bilinen en eski ceddi, Diyarbekir’in kuzeydoğusundaki Çermik sancağı eşrafından, XVIII. yüzyıl ortalarında Diyarbekir’e yerleşmiş Hacı Ali Ağa’dır. Gökalp’in babası, Diyarbekir vilâyet evrak müdürlüğü ve nüfus nâzırlığında bulunan Tevfik Efendi, annesi Diyarbekirli Piriççizâdeler’den Zeliha Hanım’dır. Tevfik Efendi’nin dedesi Hacı Hüseyin Sâbir’in Diyarbekir’de müftülük görevinde bulunmasından dolayı aile Müftüzâdeler diye anılmıştır.[1]

Ziya Gökalp’in Türkçülük fikrini entelektüel düzeyde sistemleştirmesi, Türk sosyolojisi üzerine çeşitli çalışmaları, gerek ideolojik ve siyasi gerekse de edebi ve akademik çevrelerde büyük yankı uyandırmıştır. Bir mefkûreyi kurucusundan öğrenmek/algılamak son derece önemli olduğundan Türkçülük fikir sistemini de anlayabilmek için Ziya Gökalp’in temellendirdiği fikri, kültürel çerçeveyi iyi okuyup değerlendirmek şarttır. Bu noktada Gökalp’in yaşamı ve eserleri, Gökalp ile ilgili kitabî kaynaklar, etkinlikler, anmalar önem arz etmektedir. Özellikle bu cümleden sayabileceğimiz Ziya Gökalp Müze Evi ayrı bir öneme sahiptir çünkü müzelerin ve müze evlerinin sadece yazılı değil görsel, aynı zamanda his bakımdan da kişilere hitap ettiği, gerçek yaşamdan kesitler sunduğu için kalıcılığı ve anlaşılması daha kolay olabilmektedir.

Ziya Gökalp Müze Evi Melik Ahmet Caddesi, Gökalp Sokak’ta yer alır. 19. yüzyılda inşa edilmiş ev, Diyarbakır’ın en güzel sivil mimari örneklerindendir. Diyarbakır yapılarına göre farklı özellikler gösteren söz konusu ev, merkezi avlu etrafında sıralanmış 3 kanattan oluşmaktadır. Bu kanatlar, zemin üzerine tek katlı inşa edilmiştir.

Diyarbakır evlerinde bulunan havuzun avlunun ortasında yer almayıp, eyvan içine yerleştirilmesiyle farklı bir mimari düzen benimsenmiştir. Ev, iç avlunun etrafında birleşen haremlik ve selamlık bölümlerinden oluşmaktadır.  Ev, 1824 yılında Ziya Gökalp’in ailesine intikal etmiş ve Gökalp de bu evde doğmuştur. 23 Mart 1956 tarihinde evin harem bölümü İl Özel İdaresince, selamlık bölümü ise Belediye tarafından kamulaştırılmıştır; daha sonra harem bölümü, Kültür ve Turizm Bakanlığınca Ziya Gökalp Müzesi olarak düzenlenerek ziyarete açılmıştır.[2]

6-7 Ekim 2014 terör ve şiddet olaylarında büyük zarar gören Ziya Gökalp Müze Evi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) arasında imzalanan protokolle restore edilmiştir.

TÜRSAB sponsorluğunda 1 milyon 814 bin lira harcanarak 2016’da restorasyon çalışmaları tamamlanan müze binası, teşhir için son teknoloji ile donatılmış şekilde Bakanlığa teslim edilmiştir.

Bakanlık tarafından eserlerin teşhiri için oluşturulan uzman ekibin yaptığı titiz çalışmalarla o döneme uygun tespit edilen etnografik eserlerin yer aldığı müzede, ünlü fikir ve siyaset adamı, şair ve yazar Ziya Gökalp’in yangından kurtarılan bazı şahsi eşyalarının yanı sıra bal mumu heykeli de yer almaktadır.[3]

Müzenin Güncel Hâlinden Fotoğraflar:

Ziya Gökalp Bal Mumu Heykeli

[1] DIA, İslâm Ansiklopedisi, 14. Cilt, s. 124.

[2] https://kvmgm.ktb.gov.tr/TR-44082/diyarbakir-muze-mudurlugu.html (Erişim Tarihi: 25.10.2020)

[3] https://www.trthaber.com/haber/turkiye/teroristlerin-yaktigi-muze-kapilarini-acti-397551.html (Erişim Tarihi: 25.10.2020)

Yazar

Mahsun Atsız

Yorum Yap

Kayıt olmadan yorum yapabilirsiniz.




Benzer Yazılar