Yükleniyor...
Harp Akademileri Komutanı ve Yüksek Askeri Şura üyesiydi. Hava Kuvvetleri Komutanı olmasına kesin gözüyle bakılıyordu. 2011 YAŞ toplantısından 2 ay önce Balyoz davası kapsamında tutuklandı. Tutuklanan en yüksek rütbeli muvazzaf komutan oldu. Bu yılki YAŞ toplantısında Harp Akademileri Komutanlığı görevine son verildi, ama YAŞ üyeliği devam ediyor. 21 Eylül’de 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Hadımköy Askeri Cezaevi sakinlerinden Orgeneral Bilgin Balanlı’dan söz ediyorum.
Balanlı hakkındaki iddia bir tarikata ait çiftliği izlettirmiş olmasıydı. Birkaç Balyoz duruşmasına gittim ya, birisinde Balanlı’nın buna dair dilekçesine denk geldim. O çiftliği izleme konusunda Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan bilgi istenmesi kararlaştırılmış, Komutanlıktan da bunun cevabı gelmiş. Balanlı’nın avukatları bu cevaba istinaden tutukluluğa itirazda bulunuyordu. Belli ki, gelen cevap Balanlı’nın lehineydi; ancak Mahkeme Başkanı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan gelen yazıya hiç değinmeden, dilekçenin bir üst mahkemeye gönderileceğini söylemekle yetindi. Balanlı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın yazısının okunmasını istedi. Lakin Mahkeme Başkanı, “itiraz dilekçenizin ekine koyduğunuz için biz bakmadık, üst mahkeme inceler.” gibi bir izahla Balanlı’nın dilekçesini bir kenara koydu. Böylece kamuoyu ve diğer sanıklar, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın Bilvanis Çiftliği konusunda ne cevap verdiğini öğrenemedi.
İşte Balanlı böyle bir yargılama süreci sonunda 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Belki Aralık YAŞ’ında buradaki üyeliğine de son verilecek.
Balanlı, “balyoz” gibi radikal bir boykot kararı almış: “Bundan sonra ziyaretime gelecek olan, albaydan yukarı hiçbir muvazzaf generalle görüşmeyeceğim.” diyor.
Tepkinin ana adresi belli: Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel başta olmak üzere kuvvet komutanları. Neden Özel? Çünkü geçen yıl Hasdal’ı ziyaret eden Özel’in, o zamanlar bu cezaevinde olan Balanlı’yla da görüştüğü biliniyor.
Bu tepkinin sebebi mi? TSK’nın tutuklama ve yargılama sürecinde duyarsız davrandığı, kendilerinin yalnız bırakıldığı kanaati veya 18 yıl hapis cezasına çarptırılmış olmak değil, Balyoz kararı sonrası Genelkurmay Başkanlığı’nın yaptığı açıklama. O açıklama sadece Balanlı’yı değil, tutuklu tüm muvazzaf ve emekli askerlerle ailelerini derinden yaralamış.
Balyoz davasında 324 muvazzaf ve emekli asker hakkında mahkumiyet kararı verilmesinden 4 gün sonra Genelkurmay Başkanlığı internet sitesine konan açıklamada şöyle denilmişti:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası, hukuk devleti olmanın erdemliliği ve yüce milletimize karşı olan sorumluluğumuz dikkate alınarak, TSK mensupları hakkında başlatılan soruşturma ve kovuşturmalar yakından takip edilmekle birlikte sabır, metanet, soğukkanlılık ve aklıselimle hareket edilerek yanlış anlaşılmalardan daima kaçınılmıştır. Yıllarca birlikte görev yaptığımız silah arkadaşlarımızın ve değerli ailelerinin yaşadıkları üzüntüyü derinden hissetmekte ve paylaşmaktayız. TSK olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, hukukun üstünlüğüne saygının gereği olarak, adil yargılanma ilkesi çerçevesinde, söz konusu yargılamanın hakkaniyete uygun, kesin bir hükümle neticeleneceğine inanmaktayız.”
Balanlı ve diğerleri işte bu açıklamayı o kadar “suya tirit” bulmuş ki, “Hangi hukukun üstünlüğünden, adil yargılamadan ve hakkaniyetten söz ediliyor?” diye soruyor.
Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe’ye kucak dolusu sevgiler…