Yükleniyor...
“Atatürk’ten Tahrik Olanlar” başlıklı yazının sonunda, Ulus barikatlarını kaldırma talimatının kimden gelebileceğine dair tahminde bulundum.
Şu iki ihtimale dikkat çektim;
Ya Erdoğan geri adım atmış olmamak için “barikatların” arkasında durdu…
Ya da Ankara Valisi’ne, polisine başka bir yerden, mesela Gül’den talimat geldi…
Bu yazıdan yaklaşık 2 saat sonra, Başbakan Erdoğan Almanya’ya gitmeden önce Esenboğa Havaalanı’nda konuştu; şüphe veya bu ihtimallere cevap verdi. Erdoğan önce: “Benim o barikatların kaldırlmasıyla ilgili bir talimatımın olmadığı doğrudur.” dedi, yani birinci ihtimali net bir dille reddedip “barikatların” arkasında durdu.
Erdoğan’ın devamındaki şu sözleri ise ikinci ihtimali doğrular nitelikteydi:
“Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Vali’me böyle bir talimat verdi mi bilmiyorum. Ben Sayın Cumhurbaşkanı’mın böyle bir talimat verdiğini de sanmıyorum; çünkü bu ülkeyi bugüne kadar çift başlı bir sistemle yönetmiyoruz.”
“Vali’m, Cumhurbaşkanı’m” ifadelerini geçelim; “Bu ülkeyi çift başlı bir sistemle yönetmiyoruz“a bakalım.
Bu sözler, Cumhurbaşkanı Gül’e veya barikatları kaldırma talimatını her kim verdiyse, ona açık bir “uyarı”dır, ikinci bir “Devlet içinde devlet kurulmasına müsaade etmeyiz.” vakasıdır.
Birinci vakayı hatırlayın; Özel yetkili savcılar, PKK ile pazarlıklar konusunda Başbakan Erdoğan’ın“kefilim” dediği MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve eski MİT yöneticileri hakkında soruşturma açtı. Ama perde gerisinde, bunun bir Erdoğan-Cemaat mücadelesi olduğu belliydi. Başbakan Erdoğan bir geceyarısı kanunu ile MİT’çileri yargıdan kaçırırken, “Gerçek hedefin kendisi olduğunu” belirtip, yargıya: “Alacaksanız, gelin beni alın.” diye meydan okudu. Sonra da Özel Yetkili Mahkemeler için: “Devlet içinde devlet oldular.” dedi.
Acaba bu defaki “devlet içinde devlet” olma sözünün muhatabı kim?
Şayet Erdoğan, “Cumhurbaşkanı’nın böyle bir talimat verdiğini sanmıyorsa”, “barikatları kaldırın”talimatını kim vermiş olabilir?