Yükleniyor...
2021 Ocak ayında Doğu Türkistan, Uygur Türkleri ve Çin’in Uygur Türkleri ile ilgili politikalarından derlediğimiz haberleri siz okuyucularımızla paylaşıyoruz.
03/01/2021
İngiltere’nin ünlü giyim markası Charles Tyrwhitt müşterilerin şikâyeti üzerine Çin’deki fabrikalarında üretimi düşürdü ve Doğu Türkistan’daki pamuk tedarik zincirleri ile ticari sözleşmesini iptal etti. Markanın kurucusu Nick Wheeler, 1 Ocak’ta İngiltere Daily Post gazetesine verdiği röportajda müşterilerin isteklerine yanıt verdiklerini ve şirketin Sincan’daki pamuk tedarikçileriyle ticari sözleşmesini feshettiğini söyledi.
05/01/2021
Dünya Uygur Kongresi; Türk liderler, çeşitli parti başkanları ve yetkilileri ile Dışişleri Komisyonu ve Türkiye Parlamentosu Yargı Komisyonu üyelerine, Çin ile Türkiye arasındaki “Suçluların İadesi Antlaşması”nı onaylamamaya çağıran mektuplar gönderdi.
Dünya Uygur Kongresi yetkilileri, bugüne kadar 13 parti liderine, 50 milletvekiline ve 15 ülkedeki Türkiye Büyükelçisi’ne mektup gönderdi. İYİ Parti Milletvekili Fahrettin Yokuş, bu mektubu 29 Ocak’ta Türkiye Büyük Millet Meclisinde okudu.
05/01/2021
5 Ocak’ta ABD’nin önde gelen medya kuruluşlarından biri olan Axios’un yayınladığı makalede Çin yetkilerinin geçtiğimiz yıllarda Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında büyük ölçekte fabrikalar kurduklarına yer verdi. Makalede ayrıca 3 senedir yüz binlerce Uygur Türkünü pamuk tarlalarında çalışmaya zorladıklarını, bunun nedeninin de Doğu Türkistan’da üretilen ürünlerin dünyanın çeşitli bölgelerindeki ürün tedarik zincirinin en kârlı ürünleri olduğunu belirtildi.
Makale, Çin hükümetinin Uygur çiftçileri “yoksulluğun azaltılması” sloganıyla toplu olarak çalışmaya zorladığına da yer verdi. Bu siyaset Çin hükümetinin Uygurları kontrol etmesi ve asimile etmesi için önemli bir araç hâline geldi.
07/01/2021
Çin’in Sincan Kalkınma Araştırma Merkezi, Çin hükümetinin Uygur nüfusunu kontrol ettiğini ve Uygur nüfusunun azaldığını reddeden bir rapor yayınladı. Rapor, Uygur nüfusunun 1949’dan 2018’e kadar istikrarlı bir şekilde arttığını vurguluyor. Uygur nüfusunun doğum ve doğal nüfus artışının 2017 yılından bu yana hızla düştüğünü kabul etse de nedenlerini başka faktörlerle açıklıyor. Doğu Türkistan’ın nüfusunun 2010’dan 2018’e kadar %25,04 arttığını ancak 2018’de doğum oranının %10,69’a, doğal artışın ise %6,13’e düştüğünü savunuyor.
08/01/2021
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Çin Büyükelçiliği 7 Ocak’ta Twitter’da Uygur kadınlarını artık “bebek yapma makineleri” olmaktan kurtardığını ve Uygur nüfusunun azalmasının Doğu Türkistan’da terörizmin azalmasını sağladığını vurgulayan paylaşımı kamuoyu tarafından sert bir şekilde eleştirildi.
Çin Büyükelçiliği bu paylaşımı, 7 Ocak’ta Çin hükümeti tarafından yayınlanan “Sincan’daki nüfus gelişimi” adlı raporu ile bağlantılı olarak paylaşmıştı.
12/01/2021
ABD merkezli bir araştırma şirketi olan IPVM’in paylaştığı belgeye göre, Huawei, Alibaba, Megvii, Sens Time, Baidu, Intellifusion gibi Çin merkezli teknoloji şirketleri yayalar arasında Uygur olanları tespit eden bir sistemin patentini almak için başvuru yaptı.
Huawei ve Çin Bilim Akademisi, bu sistemin patentini almak için ilk olarak Temmuz 2018’de başvuruda bulundu.
Patent başvurusunda, sokaklarda video ve görüntü kaydı alınan, fotoğrafları çekilen yayaların bazı özelliklerinin belirlenmesi için yapay zekâ tekniklerinin sağladığı derin öğrenme yöntemleri tanımlanıyor.
13/01/2021
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), “zorla çalıştırmayla üretildiği” gerekçesiyle Doğu Türkistan’dan pamuk ve domates alımını durdurma kararı aldı.
ABD Gümrükler ve Sınır Koruma İdaresinden yapılan açıklamada, Çin Komünist Partisinin bölgede yaşayan etnik gruplara karşı kampanyasına son vermesi için bu adımın atıldığı belirtildi.
Gümrük yetkilileri, Doğu Türkistan’da “zorla çalıştırma” ile üretildiğinden şüphelenilen tüm ürünlerin tedarik zincirlerinden çıkarılması için önlemler alınacağını ifade etti.
14/01/2021
ABD’li senatörlerden oluşan ve Çin’deki insan hakları ihlalleri ile hukukun üstünlüğüne bağlı olunup olunmadığını izleyen Çin Kongre Yürütme Komisyonu (CECC), geçtiğimiz yıl Doğu Türkistan’da “insanlığa karşı suç işlendiğine ve soykırım uygulandığına” dair yeni kanıtların ortaya çıktığını, Çin’in Doğu Türkistan’da soykırım yapmış olabileceğini ortaya koydu. Komisyon ayrıca, Çin’i Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan Uygur Türklerini taciz etmekle suçladı.
15/01/2021
Doğu Türkistanlı yazar, şair, “Yusuf Has Hacip”, “Sultan Abdulreşid Han” gibi eserlerin yazarı Haci Mirzahid Kerim, 82 yaşında cezaevinde vefat etti. Doğu Türkistanlıların çok sevdiği yazar 30 sene boyunca defalarca Çin hapishanelerinde ve ev hapsinde tutulmuştu.
15/01/2021
Şu anda Çin kamplarında ve cezaevlerinde olan ailelerinin özgürlüğü için İstanbul’daki Çin Konsolosluğu önünde nöbet tutan kamp kurbanlarının yakınları, İstanbul Valiliğinin talebi üzerine faaliyetlerine ara verdi.
13 Ocak’ta kamp kurbanlarının yakınlarından yapılan açıklamada, İstanbul Valisi’nin eylemcilerle Çin Konsolosluğu arasında arabuluculuk yaptığı ve Çin Konsolosluğunun eylemcilerin başvurularını kabul etmeyi nihayet kabul ettiği belirtildi.
16/01/2021
14 Ocak’ta Uygur İnsan Hakları Projesi’nin (URP) başlattığı, 51 uluslararası kuruluşun imzaladığı “Uygur soykırımını durdurun ve Uygurlara yapılan zulmü araştırın” başlıklı ortak bir mektup yayınlandı.
Mektupta, Uygur İnsan Hakları Projesi ve diğer 51 örgütün Uygurların karşılaştığı trajediyi “açık bir şekilde insanlığa karşı suç” olarak gördüğünü ve dolayısıyla uluslararası toplumun Uygurlar ve diğer Türk halklarına yönelik bu korkunç felakete karşı diplomatik, insani ve diğer barışçıl yollarla yanıt verme, koruma yükümlülüğü olduğunu ve uluslararası toplumun bu konuda daha duyarlı olması gerektiğini belirtti.
Mektuba buradan ulaşabilirsiniz.
19/01/2021
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Çin’in Doğu Türkistan’da “soykırım” yaptığı ve “insanlığa karşı suç” işlediği sonucuna vardıklarını açıkladı.
Pompeo, yaptığı yazılı açıklamada, son 4 yıldır Çin’in Uygur halkına yönelik davranışlarını özel bir dikkatle incelediklerini belirterek, “Mevcut gerçeklerin dikkatli bir şekilde incelenmesi sonucunda, Mart 2017’den bu yana, Çin Komünist Partisi’nin yönetimi altındaki Çin yönetiminin Müslüman Uygur halkı başta olmak üzere Sincan’daki diğer etnik ve dini azınlıklara yönelik insanlığa karşı suç işlediği sonucuna vardım.” ifadesini kullandı.
20/01/2021
ABD Başkanı Joe Biden’ın Dışişleri Bakanı adayı Antony Blinken, Donald Trump yönetiminin aldığı ve “Çin’i, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde ‘soykırım’ ve ‘insanlığa karşı suç’ işlemekle suçlayan” kararına katıldığını açıkladı.
ABD’nin yeni Dışişleri Bakanı adayı Blinken, Senato Dış İlişkiler Komitesi’ndeki oturumda adaylığının onaylanmasından önce senatörlerin sorularını yanıtladı.
ABD-Çin ilişkileri bağlamında Blinken’a, Trump yönetiminin aldığı ve “Çin’i, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde ‘soykırım’ ve ‘insanlığa karşı suç’ işlemekle suçlayan” kararı hakkındaki görüşü soruldu. Blinken, alınan karara katıldığını “Benim de değerlendirmem bu şekilde olurdu.” sözleriyle dile getirdi.
21/01/2021
Sosyal paylaşım sitesi Twitter, Çin’in Washington Büyükelçiliğinin hesabını, Uygur Türklerine yönelik bir paylaşımından dolayı kilitlediğini duyurdu.
7 Ocak’ta Çin’in Washington Büyükelçiliği, Çin hükümetinin Uygurlar arasında “Cinsiyet eşitliği ve üreme sağlığını desteklediğini”, Uygur kadınlarını “özgürleştirdiğini” ve onları “bebek yapma makineleri” olmaktan kurtardığı yönündeki iddialarını içeren bir paylaşımda bulunmuş, paylaşıma pek çok kesimden tepki gelmişti.
Twitter’dan yapılan açıklamada, Çin’in Washington Büyükelçiliğinin, “Uygur Türklerinin çocuk yapmasının kısıtlanmasını öven” paylaşımının, platformun “insani değerlerle ilgili” politikalarına aykırı olduğu belirtildi.
24/01/2021
Kanada’dan muhafazakâr milletvekilleri Michael Chong ve GarnettGenuis, 24 Ocak’ta ortak bir açıklama yaparak Kanada hükümeti dahil olmak üzere Kanada Uluslararası İnsan Hakları Komisyonu gibi kurumlara, Çin’in Uygurlara karşı sistematik asimilasyon, zorunlu kürtaj ve geniş çaplı keyfi tutuklamalar ve zorunlu çalıştırma dâhil baskıcı politikalarını “soykırım ve insanlığa karşı suç” olarak nitelendirme çağırısında bulundu.
27/01/2021
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken düzenlediği basın toplantısında, Çin’in Uygurlara karşı soykırım yaptığı görüşünün değişmediğini söyledi.
27 Ocak’ta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Blinken “Uygurlara karşı soykırım işlendiği konusundaki değerlendirmem değişmedi.” diye konuştu.
27/01/2021
İYİ Parti Meclis Grup Toplantısı’nda milletvekillerine hitap eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, iktidarın Doğu Türkistan’da yapılanları görmezden gelmesini eleştirdikten sonra kürsüyü Doğu Türkistan doğumlu Nursimangül Abdurraşid’e bıraktı. Ancak, Nursimangül konuşmasını yapmadan hemen önce yayın kesildi.
Babası, annesi ve iki kardeşinin Çin’deki toplama kamplarında olduğunu söyleyen bir çocuk annesi Kaşgarlı kadın, insanlığın Doğu Türkistan’daki zulme sessiz kaldığını savundu.
Nursimangül “2017 Haziran’ında iletişim eksildikten sonra hep bekledim. Yaklaşık 4 senedir annemin sesini duyamadım. Babam ve kardeşlerimin nerede, ne durumda bilmiyorum. 3 ile 5 milyon kardeşimiz toplama kamplarındadır. Dünya neyi bekliyor, orada insanların ölmesini mi? Eğer gerçekten Türkistan’da olanlara karşı suskunluğunuz sürerse insan hakları diye bir şey olduğuna nasıl inanırım? Ben nasıl inanırım Müslümanların, Türklerin kardeş olduğuna? Lütfen elinize yüreğinize koyunuz. Bu zulme hep birlikte dur demek istiyorum. Ben sözümü söyledim, insanlıktan cevap bekliyorum.’’ diye konuştu.
28/01/2021
27 Ocak’ta Uygur aktivistler, İstanbul Çin Konsolosluğu önünde bir basın toplantısı düzenleyerek Türkiye’deki Uygurlardan kayıp akrabalarını arayan 5,199 başvuru aldığını, ancak, Çin Konsolosluğunun İstanbul Valisi’ne verdiği sözü çiğneyerek başvuruları kabul etmediğini söyledi.
Etkinliğe yerel medyalar ve yabancı medyaların Türkiye temsilcileri de katıldı.
29/01/2021
Amerikan “Intercept” haber sitesinin ulaştığı ve Urumçi merkezli veri tabanında, Doğu Türkistanlıların telefon görüşmeleri, seyahatleri ve akrabalarıyla bir araya gelmeleri dâhil tüm hayatlarının saniye saniye takip edildiği belirlendi. Çin polisine ait Urumçi merkezli veri tabanından sızan belgeler, Çin’in bölgede çoğunluğu oluşturan Uygur Türklerine ve diğer Müslümanlara karşı sistematik bir sindirme politikası olduğunu doğruladı. Veri tabanından elde edilen polis raporlarında, Çin Komünist Partisinin (ÇKP) egemen olduğu Çin’de, inançları gerekçesiyle Urumçi halkına nasıl zulüm yapıldığıyla ilgili vahim ayrıntılar yer aldı.