Yükleniyor...
Farklı siyasi parti taraftarlarının kendi liderleri için “adam gibi adam” ifadeleri dikkatimi çekti. Yıllar önce akademisyen, milletvekilliği ve bakanlık yapmış, sevip saydığım birisi kalabalık bir sohbette, vefat etmiş ortak dostumuzdan bahsederken ‘’…adam gibi adamdı’’ demişti. Geçen günlerde bir yakın arkadaşım bir sanal sohbet grubunda arkadaşını tanıtırken ‘’… adam gibi adamdır’’, bir diğeri de ‘’…adamın hasıdır’’ ifadesini kullandı. Metroda yanımda oturan iki emekli konuşurken birinin, bir büyükşehir belediye başkanı için ‘Adam gibi adam. İnsan evladı’ değerlendirmesini duydum.
Epeyce bir süredir yazı ve konuşma dilimizde bir kesim artık devlet adamı, bilim adamı, iş adamı, spor adamı, halk adamı vs. sıfat ve isimleri kullanmıyor. Anglo-Sakson Dünyasında erkek için “devlet adamı” (statesman), kadın için devlet kadını’(stateswoman) ifadeleri kullanılıyor ama bizde henüz ne devlet insanı ne devlet kadını ifadeleri oturmuş durumda. ‘Adam’ sözcüğünün eril, erkeksi bir çağırışımı olduğu ve cinsiyet ayırımcılığı olarak algılanacağı için toplumda aydınlar arasında bu yönde bir eğilim var. Bunların yerine her iki cinsiyeti de kapsayan “iş insanı”, “bilim insanı” nitelemeleri kullanılıyor. ‘Kadın’ sözcüğü eskiden kaba, olumsuz ayırımcılık olarak algılanırken şimdilerde kendi anlamında, bir hakkın teslimi olarak kullanılıyor. Bu ifadeler bizce de uygun.
Ancak fikri ve kültürel yakınlığı fazla olan kısmen kapalı topluluklarda “adam gibi adam” ifadesi hâlâ yaygın. Burada, daha ziyade erkeksi anlamda, sözü edilen kişinin üstün ve seçkin niteliklerinin vurgulandığı açık.
Adam sözcüğü Âdem peygambere atıfla birçok dilde olan neredeyse evrensel bir isim, sıfat ve kavram. Âdem her yönüyle ‘insan’ı temsil eden düşünsel ve hayali bir varlık mıdır(?) yoksa birçok din ve inanç sisteminde olan ve ilk insan ve peygamber midir(?) tartışması yazımızın konusu değil.
Adam kimdir, nasıldır, nitelikleri nelerdir ki benzetilen veya aynı olduğu ifade edilmeye çalışılan bu adam O’nun gibi, yani ‘adam gibi adam olsun. Adam gibi adam nitelemesi İnsan gibi insan anlamında kullanılıyorsa tam ergin, olgun, kâmil insan değil de ona yakın anlamı taşımaz mı? Başlığa dönersek, standart ölçü, nitelik ve nicelik olarak referans alınan bir adam var bir de adam gibi adam var.
Yazımızın konusu olan adam gibi adam ifadesi peygamber Âdem’e atfen mi doğrusu bilmiyorum. Öyleyse bir anlamı vardır kuşkusuz. Ancak, ilk hata, kusur, yanlış, haram ve günah da Âdem’indir.
Bir de “adamın hası”nitelemesi var ki anlamın oturmuşluğu bakımından daha doğru. Eğer “gibi” sıfatı kullanılıyorsa bu ancak nitelik ve niceliği yüksek insana ‘benzer’ anlamı taşır. Yalnız benzer sıfatı da nitelik olarak örnek alınan kişiye yakın olan anlamındadır; mutlak bir eşdeğerliliği ifade etmez. Dolayısıyla adam gibi adam ifadesi aslında gizli bir olumsuzluk saklıyor içinde.
“Benzer’lik “aynı”lık değildir, olsa olsa “gibi”dir. Gerçi dilimizde bu üç sıfat da konuşma ve yazıda eş anlamlı olarak kullanılır ancak aralarındaki farkı dili iyi bilen ve doğru kullanmaya çalışanlar ayırt edebilir.
Benzerlik aynılık değildir. Kaldı ki aynılık da nitelik ve nicelik bakımından, ilk algı olarak yakın, kaba bir değerlendirmeyi ifade eder. Derinlemesine ölçüldüğünde, analiz edildiğinde, düşünüldüğünde benzer veya aynı görünenler bile farklıdır.
Bir fabrika veya imalathanede bir defada üretilen ürünlerin (bir seride, bir partide) aynılığı mutlak (%100) olmasa da daha fazladır. Bir sonraki serisinde üretilen ürünler ile bir önceki serideki ürünler aynı sanılır. Benzerdirler ama aynı değildir.
Aynı işletmede üretilen bir çeşit peynirlerin aynı olduğu varsayılır. Firma üretim ve tüketim tarihini, protein, yağ, karbonhidrat, kuru madde oranlarını, enerji değerlerini ve katkı maddelerini etikete işler. İki farklı günde üretilen serilerin aynı olduğu farz edilir ancak her partinin tadı, çeşnisi, kokusu, rengi ne kadar benzese de aynı değildir. Çünkü günlük sütlerin ve diğer katkı maddelerinin nitelikleri, mayalama, zamanlama, dinlendirme ve diğer işlemlerdeki önemsenmeyecek farklılıklar farklı serilerdeki ürünleri aynı yapmaz ama benzer yapar. Bu sebeple ürünlere bir de seri numarası verilir ki bu sağlık, güvenilirlik ve hijyen bakımından geriye doğru iz sürmeyi de kolaylaştırır. Kaldı ki biyolojik süreç hiçbir zaman aynı olamaz çünkü canlı bir süreçtir.
Ortalama tüketici bunu fark edemez. Ancak tecrübeli tadımcılar tarafından ayırt edilebilir. Şarap, jambon, peynir, makarna gibi işlenmiş diğer tüm gıda ürünlerinde de durum böyledir. Aynı fırında üretilen ekmeklerin aynı serideki her biri bile diğerinin benzeridir, aynı değildir. Yine de aylar boyunca aynı fabrika veya imalathanede üretilen her seriden ürüne aynı etiketler konur. Aynı evde farklı günlerde yapılan yoğurtlar da neticede yoğurttur ama hep farklıdır.
Benzeri durumlar tüm sanayi ürünleri için de geçerlidir. Metal, petrol, ahşap, yün, pamuk veya diğer bir maddeden imal edilmiş olsunlar. Onun için kalite ve standart kontrolleri yapılır ve kontrolden geçenlere kalite kontrolü yapılmıştır, standarda uygundur etiketi yapıştırılır. Ancak bunlar bile aynı değildir. Kaldı ki aynı kalite ve standarttaki bir başka firmanın aynı olduğu belirtilen ürünleri ile diğer firmanınkiler benzerdirler ama asla aynı değildirler.
Tıpkı Dünya’daki tüm insanların her birinin ayrı bireyler olduğu gibi.
Şu da var ki sözdeki vurguya beden dili ve mimikler de eklenerek ‘adam gibi adam’ denmesinin karizmatik ve etkileyici olduğu sanılır. Sözü edilen kişinin kişiliğini ve niteliklerini inceden inceye düşünme ve ifade etme zahmetine katlanmadan söylenebilecek özlü ve kestirme bir nitelemedir. Yerli yersiz bilge bir tavırla ‘’… bir lafa bakarım laf mı diye bir söyleyene bakarım adam mı diye’’ böbürlenmesi gibi.
Dil; bilim, sanat, kültürel çevre ve kişisel yeteneğin ortaya çıkardığı bir olgudur. Temel iletişim, anlatma, anlama ve sosyalleşme dili başka düşünme dili başkadır. Ancak dil donuk ve ruhsuz da değildir, belki de dilleri kültürlere özgü kılan bu türden yerel ifadelerdir. Bu yazı mümkün olduğunca ve kapasitemiz dahilinde bildiğimiz dilleri doğru ve düzgün kullanma merakı, arzusu, çabası içinde olma niyetinin kısmi ifadesidir.
Kendi siyasi liderini ve hatta cumhurbaşkanını adam gibi adam diye güya övenler hangi adamı örnek alıyorlar, atıf yapıyorlar acaba?