Yükleniyor...
Gelişmeler, Türkiye’ye yönelik tehditler hem çok hem de Türkiye’yi kuşatıp boğmak üzere hepsi aynı anda hücuma geçmiş durumda.
Suriye’deki gelişmeler hayati önemde ama Doğu Akdeniz’dekiler bundan iyi değil. Ortak payda hepsinin arkasında ABD’nin olması.
Doğu Akdeniz’de ortaklıklar askeri ittifaka dönüşüyor. Rum-Yunan ikilisinin Mısır, İsrail, Lübnan, Ürdün, Filistin ile üçlü dörtlü ittifakları var. Bunların bazılarına Fransa ve ABD’de katılma aşamasında. Örneğin geçen haftaki Yunanistan-ABD Stratejik Diyalog toplantısından sonra İsrail-Yunanistan-GKRY üçlü ittifakına ABD’nin de katılacağı açıklandı.
Bunlar enerji işbirliği maskesiyle ve Doğu Akdeniz’de güvenlik ve terörle mücadele etmek bahanesiyle bir araya gelip önce Türkiye ve artan Rus nüfuzuna karşı ittifaklarını ve cepheyi genişletiyorlar.
Örneğin yarın Kudüs’te GKRY-Yunanistan-İsrail liderler zirvesi var. ABD’den Bakan düzeyinde katılım bekleniyor. İtalya Başbakanının da davet edildiği bilgileri var. Fransa’nın bu ittifaka katılımı zaten masada. İttifak görüldüğünden de fazla genişliyor anlayacağınız.
Yas tuttuğumuz, iktidarın davamız dediği Filistin de Rum-Yunan ikilisiyle üçlü ittifak içinde.17 Aralık’ta Atina’da bu üçünün Dışişleri Bakanları Kıbrıs ve Doğu Akdeniz gündemiyle buluştu. Filistin yönetimi Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’de kimin davasını destekliyor dersiniz?
2 hafta önce Yunanistan Girit’te GKRY ve Mısır’ın da katılımıyla büyük bir tatbikat yapmıştı. 2 gündür Kıbrıs’ta devam eden İsrail ile GKRY’nin ortak icra ettiği Onisilos Gideon tatbikatına İsrail’in toplam 80 uçakla katıldığını, elinde 14 adet F35 uçağı bulunduran İsrail’in F35 uçaklarını tatbikatta SEAD yani düşman hava savunma sistemlerini baskılama görevlerinde kullandığını biliyor musunuz? Bunun öncelikle Türkiye ve sonra Rusya/Suriye’ye mesaj olduğunu görüyor musunuz?
Cumhurbaşkanı Erdoğan Fırat’ın doğusuna birkaç içinde operasyon başlatıyoruz, bir gece ansızın gelebiliriz dedi. Bir hafta geçti ama operasyon henüz başlamadı. ABD’den resmi destekli İnternet sitelerindeki haberlerde Pentagon yetkililerine göre Türkiye’nin 30 gün içinde operasyon yapması beklenmiyor.
Cuma günkü Trump-Erdoğan görüşmesi sonrasındaki açıklamalar ve sahadaki gelişmeler, dün hem Erdoğan hem de ABD’nin Suriye temsilcisi Jeffrey dahil diğer yetkililerinden gelen açıklamalara bakılırsa Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon sönümlenme eğiliminde. Operasyon ötelenmiş durumda.
Bunun net işaretleri var. Geçen hafta Türkiye’nin tek taraflı operasyonu kabul edilemez diyen Pentagon dün Türkiye ile tam koordinasyon içindeyiz dedi. Neyi koordine ediyorlar?
Jeffrey dün yaptığı açıklamalarda Suriye’nin kuzeydoğusunda gerginliğin azaldığını belirtip Türk tarafına her seviye tek taraflı operasyonun kötü bir fikir olduğunu aktardık dedi. Yani ABD’nin olumlu baktığı bir durum yok.
Jeffrey SDG/YPG’nin nasıl görüldüğüne ilişkin soruya devlet altı gruplarla ilişkilerimiz geçici dedi, Irak kuzeyinden örnek verdi. KDP-KYB ile 1991-2003 arasında nasıl ilişki grup destekleyip amacımıza ulaştıysak aynısını Suriye’de SDG/YPG ile yapıyoruz dedi. SDG/PYD’nin Türkiye ve ABD’nin değişik yerlerde desteklediği siyasi partilerden farkı yok dedi. Yani resmen siyasi yapı olarak gördüklerini söyledi. Fırat Kalkanı bölgesiyle Menbic hattındaki karşılıklı tacizleri Türkler ve Kürtler birbirlerine atıyor dedi. Kürtler dediği terörist YPG.
Ve şimdi bu kafadaki ABD ile Türkiye Fırat’ın doğusunda işbirliği yapıyormuş. Türkiye’yi tatmin edecek şekli bir proje uygulamaya geçiyor. YPG’liler sınır hattından çekiliyor onun yerine SDG’nin Arap unsurları yerleşiyor sınır hattına. Bu da yetmiyor. PYD karşıtı Suriye Ulusal konseyi (ENKS)’nin silahlı adamlarının oluşturduğu sayıları 8-10 bin olan, Irak’ta Barzani Peşmergeleriyle birlikte 2014’den buyana Batı ülkelerinden eğitim alan Suriyeli (onlar Roj diyor) Peşmergelerinin de Irak’tan getirilip Fırat doğusunda sınıra yerleşme başladı.
Bu da yetmedi ABD’nin güdümünde Araplardan oluşan Aşiretler Ordusu da yine Türkiye sınırında konuşlanacak. Yerel medya bu konuda ABD ile Türkiye’nin anlaştığını, hatta Türkiye’ye yeniden imar projelerinde pay verileceğini yazıyor.
Bütün bunlar ABD’lilerin neden durum sakinledi, tam koordinasyon var deyip operasyon olasılığının azaldığını ima ettiklerini açıklıyor adeta.
Buradan sonuç şudur: Gelişmeler ABD’nin Türkiye’yi ikna etmekte olduğu yönünde. Kontrol PKKYPG’de olacak şekilde sınır hattına Arap ve PYD karşıtı Kürtlerden oluşan güçlerin yerleştirilmesi PKK/YPG terör koridorunun üstünün örtülmesi, tehdidinin özde değil sözde çözüldüğünü gösterir.
Ayrıca Jeffrey’nin Türkiye’nin kaygılarını gidermek için izlediği yaklaşımın Irak kuzeyindekiyle aynı olduğunu ifade etmesi, Kürdistan’ın ikinci parçasının oluştuğunun açık ilanıdır. Cevabını beklediğimiz soru: Türkiye ABD’nin bu çözümünü kabul etmiş midir?