Dünya jeopolitiğinde neler oluyor?

Öncelikle yazımıza son günlerde hem ülkemizde hem de dünyada sıkça tartışılmaya başlayan “3.Dünya savaşı mı çıkacak?” sorusunun cevabını vererek başlayalım. Ülkemizde eski Savunma Bakanı ile mevcut Dışişleri bakanımız az da olsa böyle bir risk var demiş olsalar da hükümetin başı ve diğer yetkililer böyle bir risk görmüyorlar. İşte bu durum bile böyle bir hükümetle Türkiye’nin bu kaotik süreçten çıkmasını imkânsız kılıyor. Çünkü herkes bilsin ki 3.Dünya savaşı kısa bir zaman önce başladı ve hızlı adımlarla yaygınlaşıyor.

Bazı uzmanımsı, şöhretleri okuduklarından değil de sadece ekranlarda konuştuklarından kaynaklı zevat hâlâ dünya savaşı denilince geçmiş iki savaş gibi cephe savaşları şeklinde klasik bir savaş bekliyorlar. Hem de bu ‘’pre-world war’’ (ön savaş) sürecinde ülkelerin kendi taraflarını seçmesi işini ağırdan almasını yorumlayamıyorlar. Bu konuda işi en ağırdan alan ülkelerden birinin de ülkemiz Türkiye olduğunun altını çizmek lazım. Türkiye 2.Dünya Savaşı’nda başardığı gibi, savaşta taraf olmadan acaba bu işten sıyrılabilir miyiz diyor. Ancak biz de eninde sonunda tarafımızı seçmek zorunda kalacağız.

Evet 3.Dünya Savaşının ilk domino taşı, Suriye’nin parçalanma sürecine Rusya’nın müdahalesi sonucunda Akdeniz’e ve Suriye’ye asker yollaması ile yıkıldı. Bilahare Ukrayna’yı işgal etmesi ile netleşen Rusya’nın tarihî düşmanları İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya alınması devam eden bir süreçtir. Bir tarafta Çin’in liderliğinde Rusya ve İran ile çeşitli savaş kabiliyeti olan örgütler (Hizbullah, Husiler, Hamas, Wagner vs.) var. Diğer tarafta da ABD’nin liderliğini ettiği NATO güçleri olacak. Yukarıda da belirttiğim gibi AB ülkeleri ile Türkiye bu gidişattan rahatsızlar ancak bu sefer hiçbir ülkenin bitaraf olma şansı olamayacak gibi görünüyor.

ABD Çin’le planladığı ‘’last war (son savaş)’’ öncesi Çin’in müttefikleri İran ve Rusya’yı bir şekilde oyun dışı etmeyi planlıyor. Ve anlaşılıyor ki zaten iç dinamikleri gereği sallanan molla rejimi İran’da çok yakın bir tarihte devrilecek ve yaşanacak gelişmelere bağlı olarak İran, bir süre içerdeki gelişmeler ile uğraşacak ve büyük oyunda devre dışı kalacak. Daha sonra sıra kuşatılmış Rusya’ya gelecek, o güne kadar Ukrayna savaşı ile meşgul olan Rusya, İran devre dışı kaldığında gerçek savaşı o zaman görecek ve yapılacak savaşta klasik silahlar kullanarak galip gelemeyecek netice de ise tarihî bir hezimete uğrayacaktır. Bunun sonunda tarihin en zor sınavı ile karşı karşıya gelecek ve nükleer silah kullanarak itibarını biraz da olsa kurtarmayı mı yoksa bir nükleer savaş sonrası zaten demografik olarak azalan Rus nüfusu iyice azaltmayı göze almayıp mağlubiyeti kabul etmeyi seçerek, Çin’in yanından ayrılarak Batı tarafına mı geçecek?

Özcümle dünya jeopolitiği artık kolpacılıkla günü kurtarmaya çalışan bu siyasal İslamcı AKP iktidarının gidecek yolunun kalmadığını söylüyor.

Gelecek yazı: Çin ve ABD finali nasıl olacak?