Yükleniyor...
8 Nisan 2016
Alparslan Türkeş, ölümünün 19. yıldönümünde, Milli Düşünce Genel Merkezi tarafından düzenlenen etkinlikle dava arkadaşları tarafından Ankara-Hamamönü tarihi Kabakçı Konağı’nda anıldı. Anma toplantısına çok sayıda dava arkadaşları katıldı.
Hakan Paksoy tarafından anlatılan Türkeş Bey’in kısa hayat hikayesi ile başlayan toplantı, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun ile devam etti. Alparslan Türkeş’in gençlik yılları ve gençlerle ilişkileri üzerine konuşan Ercilasun, daha yirmili yaşlarda iken kendisini İran Türklüğü üzerine araştırma yapmaya yönlendirmesini anlattı. Daha sonra, Alparslan Türkeş’in Orhun Dergisi’ne Alp Arslan adı ile verdiği mülakattan, 1944 olaylarındaki savunmasından ve Orkun Dergisinde Kazganoğlu takma adı ile yazmış olduğu yazılarından örneklerle, Onun fikirleri üzerine konuştu.
Diğer bir konuşmacı da1980 öncesi Çorum Alaca Belediye Başkanı olan Eğitimci Adnan Adıvar Ünal’dı. Daha sonraki yıllarda milletvekili adayı da olan Ünal, birlikte yaptığı seyahatlerde Türkeş’in sohbetleriyle ilgili hatıralarından örneklerle, onun başka bir yönünü anlattı.
MDM Genel Başkanı Sadi Somuncuoğlu ise, ilk tanıştığı günden başlayarak partileşme sürecini geniş bir şekilde anlattı. Somuncuoğlu, “Alparslan Türkeş ile ilk tanışmamız 1959 yılında oldu. O zaman ben Türk Ocakları Gençlik Kollarında idim. 18 Mart Çanakkale Zaferinin yıldönümünde konunun bir de askeri yönden anlatılmasını istemiştik. Zeki Sofuoğlu, talebimizi Alparslan Türkeş’e iletti, Türkeş o zaman Genelkurmay Başkanlığı NATO Şubesinin Müdürüydü. Rütbesi Yarbay’dı. Teklifi kabul etti ve askeri üniformasıile geldi ve bize konferans vermişti.” dedi.
Türkeş’in ölümüne kadar verdiği mücadeleyi geniş bir şekilde anlatan Genel Başkan daha sonra şunları söyledi.; “12 Eylül ihtilali iktidara yürüyen MHP’yi engellemek için yapıldı. Rusya Komünist örgütleri destekleyip kışkırttı ve böylece ihtilali olgunlaştırdı. Rusya ile Amerika anlaştı ihtilal yapıldı. Bu konuda elimizde yeterli bilgi ve belge mevcuttur. Neden MHP’ye karşı ihtilal yapıldı? Çünkü MHP’nin iktidarı hem ABD hem de Rusya’nın Ortadoğu ve Türk Dünyası politikasına aykırı idi. Milliyetçiler bu gün Türkiye’nin bir numaralı gücü olmuştur. Ancak çok dağınık bir durumdadır. Türkeş vefat ettiğinde ben meclisteydim. TGRT kamerası bana tek cümle ile Türkeş’i nasıl ifade edersiniz diye sordu. “Alparslan Türkeş, Milletine Türklüğünü Hatırlatan Adam dedim. “
Anma toplantısına Türkeş ailesinden kızı Çağrı Saraç Türkeş katıldı. Çağrı Hanım, “Sizlere babamdan bir yazı okuyacağım. Alparslan Türkeş diyor ki: “Davamızın başarısı her şeyden evvel bizim kendi içimizde birlik olmamıza bağlıdır. Birbirimize inanarak birbirimizi severek her türlü çekememezlik ve rekabet duygularından uzak kalarak onların üstüne çıkarak Allah’ın rızasına kazanmak, Yalnız Allah’ın rızasını kazanmak duygusuyla birbirimize sarılmak ve davamız için el ele verip çelikten bir kitle gibi hareket etmek gerekir. Bizim doktrinimiz, bizim inancımız, bizim davamızın, ülkümüzün temeli islam imanından ahlak ve fazileti ile Türklük şuuru, Türklük duygusudur. Bizim gözümüzde Türk milleti bölünmez kutsal bir bütündür. Yeryüzünde hakikatten daha kuvvetli ve Hak’ka saygılıolmaktan daha asil bir şey olamaz. İnsanoğlu yaratıldığı günden beri hakikate ulaşma ve Hak’a bağlanma çabasında olmuştur. Bu şuurdan yoksun bir hale düşüşhakiki bir yok oluştur. Cenab- ı Allah’dan Türk milletini böyle bir durumdan korumasını dilerim.”
Toplantı, Hakan Paksoy’un Başbuğ’un; “gençliğe, insanlık ailesinin en büyük milletinin Türk Milleti olduğunu iman ettirdi. Ülkücülük denilen iman hareketinin bu şerefi taşımak olduğuna inandıran liderdi” cümlelerinden sonra Fatiha okunması ile bitirildi.