Yükleniyor...
Ordusu “terör örgütü”, komutanları da “onun başı” sayılmış,
Topraklarına yabancı askerler konuşlandırılmış,
AB mi? Shangay mı? NATO mu?
Kıblesi şaşmış.
Komşulukları sıfırlanmış.
Terörün başı “baş tacı” edilmiş.
Devlet içinde “ada devlet” oluşturulmuş.
“Egemenlik paylaşımı”, “ikinci dil”, “ikinci bayrak” pazarlıklarına oturulmuş.
“Mürit- şeyh” anlayışı siyasetine sinmiş.
Milleti “Din”, “ kin”, “ cin” ile avutulmakta, uyutulmakta.
“Tek adamlık”, “milli şeflik” devri “gayrı- milli şeflik” şeklinde geri gelmiş.
Basını güdümlü, boyalı, tek sesli,
Kanalları aykırı görüşlere kapalı,
İslam’ı “Sünni-Şii” diye bölme projelerine baş çektirilmiş,
BOP baharı esintilerine maruz,
Eğitimde “tevhid-i tedrisattan” kopmuş
“Teksir-i tedrisata” kapılar aralanmış.
Ülke dershane istilası altında, okullarının bir adı kalmış.
İşletmeleri yabancılara satılmış.
Milliyetçiliği ayaklar altına alınmış.
Adının anayasadan çıkarılmasının hesapları yapılmakta,
“Türküm” diyebilmek cesaret meselesi haline gelmiş.
Güzelim obalarına “Obamalar”, “AB’ler”, hükmeder durumda.
Bütün bunların haklı karşılığı olarak
Küresel aktörler “harika partner” diye alkış tutmaktalar.
Öyle bir ülke…
“Cüz-i” kısmı bu daha. “Küllisi”ne gerek yok.
Azımızı çoğa sayın.
Hangi Türk “mutluyum” diyebilir bu durumda?
…
Bir Ahmet Türk!..
Belki…