Yükleniyor...
Son altı günde neler olduğuna bakalım.
***
Atatürk’ün resmi ve TC ibaresi devlet nişanından çıkartıldı.
***
Diyarbakır’ın merkez Yenişehir İlçesi’nde otuz yıldan bu yana karpuz figürüyle birlikte asılı bulunan ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ yazılı tabela bir akşam vakti valilik kararıyla kaldırıldı.
***
Irak’ın bütünlüğü yok sayılarak Türkiye ile Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi arasında petrol ve doğalgaz boru hattı projesi konusunda anlaşma sağlandı.
***
Mardin’in Nusaybin ilçesinde, Türkiye ile Suriye sınırında güvenlik amacıyla örülen istinat duvarının yapımı durduruldu. Oradaki devlete meydan okuma görüntüleri gözlerden kaçırıldı.
***
2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2012 yılına ilişkin kesin hesap tasarısının görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, 2012 yılına ilişkin Sayıştay denetim raporları bir önceki yılda olduğu gibi yine meclise getirilmedi.
***
2013 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’nde ‘müzik’ alanındaki ödül 13 yıl önce ölen bölücü örgüte sembol olmuş adının baş harfleri AK olan birine verildi.
***
Biz altısını saydık sadece.
Tek topuk pasıyla altı konu boşa çıkartıldı ama. Nasıl oldu kamuoyunda tartışılmadan atlandı bütün bunlar.
Orası tam bir “siyasi maharet” işte.
Başörtüyle mi?
O artık gündem gerisine düştü.
Gözler “öğrenci evlerine”, “öğrenci yurtlarına” çevirtildi bu kez.
Öğrenci, öğretmen, ana-baba, asker, sivil, zengin, fakir, işçi, köylü, şehirli, herkesin yurdunda “altı günlüğüne” olup bitenler gözlerden uzak tutuldu.
Altı günde de bunlar olur mu demeyin
Neler olmadı ki altı günde?
Semavi dinlere göre dünya altı günde yaratıldı.
Ortadoğu’nun kaderi de kırk beş yıl önce, altı günde tamamıyla değişti. İsrail 2,5 kat genişledi. Artık İsrail’i yok edemeyeceğini anlayan Arap ülkeleri kaptırdıkları toprakları geri almanın ayrı ayrı peşine düştüler Filistin sorununun Pan-Arabizmle çözüleceği fikri tarihe karışırken, Yaser Arafat tarih sahnesine çıktı. Savaşın üzerinden 45 yıl geçti. İsrail, Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına devam ediyor.
***
Ey vatandaş!
Öğrenci yurtlarının bakıcıları var.
Onlar o yurtlara bakarlar.
Gözünü aç anayurtta olup bitenlere bak sen. Gündemi belirlenen olma hep.
Gündem belirleyen ol biraz da.
***
Bir şey daha oldu 5. Günde.
Bu kez içeride değil de dışarıda.
Polonyalı bürokrat eşlerinden oluşan Türkiye Polonya Sanat Grubu, Başbakanımızı İstiklal Marşı ve “Ceddin Deden” mehter marşıyla karşıladı.
İbretlik.
Elin Polonyalısı Türkün düşmanına “kahrolsun” çekiyor. Biz içeride nelerle onları hoş tutmaya çalışıyoruz.
“Ne mutlu Türküm “diyebilen her vatandaşın bildiği o marşın sözleri şöyle
Ceddin deden neslin baban,
Hep kahraman Türk milleti
Orduların pek çok zaman,
Vermiştiler dünyaya şan,
Türk milleti Türk milleti,
Aşk ile sev milliyeti,
Kahret vatan düşmanını,
Çeksin o mel’un zilleti.
***
Bununla da görüldü ki “Türk Milleti” adını dışarıda silmek, içeriden çok daha zor.
Biz demesek de el diyor.
İşleri hayli zor o yüzden Türk’e kefen biçenin.
Son not:
Bugün 10. Kasım
Atam 1938 de biri izindeyiz.
İzin biter bitmez işbaşı yaparız inşallah. Müsterih ol. Rahat uyu sen.
Ruhun şad olsun.