Yükleniyor...
Varşova Üniversitesi Arkeoloji Enstitüsünden Dr. Małgorzata Kot ve ekibi Özbekistan, Çatkal Dağları’nda araştırmalarını sürdürüyor. Şimdiye kadarki kazılarda 40.000 yıl öncesine ait kampların izlerini sürdüler. En son yapılan araştırmalar sonucu zengin kaya oymaları kümelerine rastladılar.
Yakınlardaki diğer sit alanları ve eski mezar kalıntıları da göz önünde bulundurulacak olursa M.Ö. 2000’li yılların ortalarına kadar tarihlendirilebilecek bu alan ile ilgili olarak bazı kaşifler aynı fikirde olmayıp Orta Çağdan kalma eserler olduğunu belirtmektedir.
Oyma kayaların üzerinde dağ keçisi olduğu zannedilen birçok figür mevcut. Bunun yanı sıra köpek, geyik, kurt gibi diğer hayvan figürleri de bulunuyor. Şaşırtıcı olan ise hayvan figürlerinin yanında el motiflerinin de bulunması.
Araştırma ekibinde bulunan üyelerden Michał Leloch, “Oymalar muhtemelen Sibirya dağ keçilerini tasvir ediyor. Bunlar dünyadaki en büyük dağ keçisi türleri. Şu anda nesli tükenmekte olan türler listesinde yer alıyorlar” diyerek aklımızdaki sorulara cevap buluyor.
Fakat bir soru daha var… Bu tasvirlerin ne amaçla yapılmış olduğu. Araştırma ekibinden Leloch’ a göre bu tasvirler av büyüsüyle ilgili olabilir ancak bu, yoruma açık bir konudur.
Üzerinde düşünülecek olursa Eski Türklerde geyik motifi en erken sembollerden biriydi. Şaman törenlerinde ata veya ruh olarak karşımıza çıkmaktaydı. Keçi; koyun ve koç gibi Gök-Tanrı’ya sunulan bir kurbandır. Köpek motifleri ise güçsüz şamanlar için kullanılırdı. Cenaze törenlerinde kurban edilen köpek olumsuz durumları simgelerdi. (Çatalbaş: 2011, 49-60)
Görüldüğü üzere bu motifler daha da ayrıntılı incelenirse Gök-Tanrı inanışı ile ilişkilendirilebilir. Aslında bu motiflere Budizm’de de yer bulunabilir. Budizm’e Göktürk ve Hun dönemlerinde rastlamak mümkün fakat resmi olarak bu dini kabul eden Uygurlar idi. (Ögel: 2016) Hayvan motiflerinden ve tarihlenen dönemden yola çıkarak akla gelen kuvvetli ihtimal bu bölgede kurban töreni ya da din ayinlerinin yapılmış olması. Diğer bir olasılık ise yalnızca avın bereketini arttırmak için kullanılan motifler idi. Fakat Eski Türklerde bu motifler yalnızca av özelliği taşımaz aynı zamanda da onlara gizli sembolik anlamlar yüklenirdi.
Sonuç olarak; Türk sahasında, Tanrı Dağları’ nın uzantısında bulunmuş bu kayalar muhtemelen Proto-Türk Atlı-göçebe kültürün izlerini taşıyor olmalı.
Kaynak: (https://scienceinpoland.pap.pl/en/news/news%2C78516%2Cuzbekistan-polish-archaeologists-discovered-rich-cluster-rock-carvings.html , 14/09/2020)
(https://bilimdili.com/arkeotarih/arkeoloji/ozbekistanda-on-turk-tarihine-yon-verecek-kesif/ , 14/09/2020)
Çatalbaş, “Türklerde Hayvan Sembolizmi ve Din İlişkisi”, Turan Stratejik Araştırmalar Merkezi Dergisi, C.3 S.12, 2011, s.49-60.
Ögel, Türk Mitolojisi, C.II, TTK, Ankara 2016.