Türk gambitine düşüyoruz

Türk Milleti sınırlı seçenek arasında tercih yapmaya zorlanıyor.


Paylaşın:

Önce terim! Fil gambiti ya da Türk gambiti bir satranç terimi. Rakibin oyuna devam etmek ya da nihayetinde kazanmak amacıyla oyundaki taşlardan büyük olanını feda etmesi.

Türk milletinin mevcut siyasi geleceğine şekil veren güç odakları (bunlar aksakallılar, at başlılar ya da demonik mason teşkilatı değil) Türk milletini Türk gambitine düşürmeye hazırlanıyor. Mevcut hararetli siyasi gidiş bu neticeyi gösteriyor.

20-25 yıllık ittifak: iç mihraklar olarak İslamcılar, liberal solcular, Kürtçüler, bir kesim Türk Milliyetçileri ve dış mihraklar.

Bu mihrak terimi çok fazla karikatürize edildi ama ciddi bir terimdir esasında. Güç odağı demek. İç mihraklar iç güç odakları ve dış mihraklar dış güç odağı. Her devlet menfaatleri gereği başka devletlerin iç siyasetinde etkin olmaya çalışır. Hem hedef ülkenin güçsüzlüğü hem de kendi gücü oranında da etkili olabilir. Bu size yabancı dışta yuvalanmış güç odağıdır.

Bir de kendi bünyenizdeki iç mihraklar vardır. Ülkenizin sermaye grupları, basın, ideolojik örgütleriniz, partileriniz, dernekleriniz ve benzeri teşkilatlarınız iç mihraklardır. Dolayısıyla iç ve dış mihrak birer vakıa.

20 – 25 yıllık bu güç odaklarının ortak hedefi ulus-devletin zayıflatılması.

İç mihraklardan İslamcı kesim millet-ulus devlet gibi kavramları ne anlar ne de anlamak ister. Ümmet inancına ideolojik bir saplantısı vardır.

Avrupa, Türkiye’de güçlü ulus devleti istemez. Zira Suriyeli, Afgan ve bilumum kaçak ya da sığınmacı Türk ülkesinde büyük kitleler halinde bulunuyor. Ancak güçlü ulus devlet yapısına bu durum ters. Dolayısıyla zayıf ulus devlet ya da ulus devlet sisteminin tamamen ortadan kalkması ile bu kitleler içeride tutulup Avrupa’nın başına dert olmasının önüne geçilebilir. Sol liberaller ulus devlet istemez zira onların da bir çokkültürcülük saplantısı vardır.

Bu iç ve dış mihrakların tamamı aynı zamanda uluslararası sermayenin güdümünde hareket eder.  Uluslararası sermaye de güçlü ulus devleti istemez. Çünkü ulus devlet her şeyden önce sınır ve gümrük demektir. Fazladan vergi ve paranın kolayca ülkeye girip çıkamaması demek.

PKK dahil olmak üzere Türkiye sınırları içinde ve dışındaki kürtçüler açıkça Türk ulus devletini istemiyor. Türk ulus devleti ile doğrudan kavgaları var. Irak ve Suriye’de büyük yol kat eden kürt siyasi yapılanmasının Türkiye’de aynı aşamaya gelmesini isterler.

AKP’ye eklemlenmiş Türk milliyetçilerinin ise her ne kadar ulus devlet ile doğrudan bir kavgaları olmasa dahi ideoloji yozlaşmaları gereği dolaylı olarak ortakları ile birlikte hareket ediyorlar. Bu kesim devletleşmiş AKP’yi devlet olarak görmek gibi bir gaflete düştü.

Sözde Türk muhalefetini destekleyen gruplar dahi benzer mihraklardan oluşur. Halkta birikmiş öfkeyi ve tepkiyi yönlendiren CHP’yi idare eden ana gruplar arasında dış mihraklar, sol liberaller, benzer solcu gruplar, kürtçüler, bir miktar milliyetçiler bulunur.

Her iki kesimde yer alan gruplar arasında doğrudan ve kasten ulus devlet karşıtlığı olmayan küçük ve etkisiz gruplar da elbette mevcut ancak bütünü etkileyen bir kuvvetleri bulunmuyor.

Hasılı yarışan rakipler aslında benzeş ve en büyük hedefleri ortak. Bunları destekleyen mihraklar aralarında kavga da eder, küser de ama ortak hedefe yani ulus devlete karşı her daim beraber hareket ederler.

Ekrem İmamoğlu vakasında kent uzlaşısı adli kontrol sebebi budur.

Açılıma, yani ortak hedef ulus devlet aleyhine harekata zarar vermemek!

Baştaki izahımıza dönelim. Tayyip Erdoğan bu seçim döneminde ya da bir sonraki seçim döneminde fark etmeksizin muhakkak gidecek. Zira biyolojik yaş denen bir olgu dahi var. Erdoğan’a rakip olarak çıkan güç odakları ise yukarıda bahsettiğimiz üzere benzeş gruplar ve ulus devletle kavgalılar.

Toplum nezdinde Tayyip Erdoğan yenilecek, iktidarı kaybedecek ve gidecek ancak aslında toplum aldatılmış olacak. Gambite düşecek. Belki büyük taş feda edilecek ancak Erdoğan yerine gelen benzeş güç odakları oyuna devam edebilecek. Nihayetinde en büyük ortak hedef ulus devlet yapısı başka gruplar, iktidarlar eliyle yıpratılmaya devam edecek.

Ve bunların tamamından ari, üçüncü grup mevcut. Arkasında dış mihrak desteği yok. Sermaye ve basın desteği pek zayıf. Siyasi temsili bulunmayan. Belli insan sermayesine sahip ancak bunu toplayacak ve yönlendirecek teşkilata sahip olmayan ulus devletçi Türk milliyetçileri ve illa ki belirtmek gerekirse ulusalcı sol kesim. Bu grubun esas amacı ulus devlet yapısının korunması. Çünkü ulus devlet henüz muadili olmayan bir yapı. İran’dan Çin’e ve Rusya’dan Fransa’ya kadar çağdaş toplumların tamamı ulus devlet yapısına sahip. Ancak Türkiye’deki bu üçüncü grup siyasi iktidarı elde edecek güce sahip değil. Dolayısıyla gidişatı yönlendiremiyor.

Âh yaktık şu mübârek vatanın her yerini

Saçtık eflâke kadar dûdunu, âteşlerini

Kapadı gözde olanlar çıkacak gözlerini

Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini

Bulunur elbet kurtaracak bahtı kara mâderini!

Yazar

A. Selim Babaoğlu

1 Yorum

Yorum Yap

Kayıt olmadan yorum yapabilirsiniz.




Benzer Yazılar