Yükleniyor...
Hazine yılın ilk altı ayına ait nakit dengesini açıkladı. Nakit dengesi ve borçlanma verileri yılın ikinci yarısı için önemli işaretler taşıyor.
Sizleri çok fazla rakamlara boğmadan detaylara bakalım.
2018 yılının aynı dönemi göre gelirlerdeki artış yüzde 15. Buna karşılık faiz dışı harcamalardaki artış yüzde 20, faiz harcamalarındaki artış ise yüzde 55. Bütçe nakit dengesi oldukça bozulmuş, nakit açık 78 milyar liraya yaklaşmış. Faiz dışı denge de bozuk. Faiz dışı açık 27 milyar lira civarında.
Hazine bu açığı kapatmak için yoğun bir borçlanmaya girişmiş. İlk altı ayda 78 milyar liradan fazla yeni nakit borç almış. Geçen yıla göre artış oranı yüzde 100’den fazla. Yeni (net) borçlanmanın 16 milyar lirası dış, 62 milyar lirası iç borçlanmayla yapılmış.
Bu arada Hazine’nin borç stokundaki artış bunun çok üstünde. Ocak-Mayıs (yani beş aylık) kamu borç stoku artışı 154 milyar lira. Kafanız karışmasın, altı aylık nakit yeni borçlanma ile beş aylık borç stoku arasındaki farkın büyük bölümü kur farkından geliyor. Birde kamu bankalarına sermaye güçlendirmek için verilen, 24 milyar liralık özel tertip devlet iç borçlanma senetleri var.
Tekrar altı aylık verilere dönersek. İlk altı aylık iç borç çevirme oranı (Alınan borç / Ödenen anapara + faiz) yüzde 132’yi geçmiş. Diğer bir deyimle, Hazine öyle bir borçlu ki, piyasaya 100 lira borç ödemek için 132 lira yeni borç almış.
Bunlar hayırlı işaretler değil.
Görünen o ki, yılın kalan altı ayı her açıdan zor geçecek.
Önce borçlanma limiti ile başlıyayım. 2019 yılı Bütçe Kanunu, Hazine’ye 90,4 milyar lira yeni borçlanma hakkı vermiş. Bunun yaklaşık 78 milyar lirası bugüne kadar kullanıldığına göre kalan limit 12 milyar lira kadar. Bundan fazla yeni borç alırsa, ödediğinden daha fazla borçlanma yaparsa 4749 sayılı Kamu Borç Yönetimi Kanununa aykırı hareket etmiş olur.
Bu durumda bütçenin kalan altı ayda, 12 milyar liradan fazla açık vermemesi lazım.
Olur mu? Neden olmasın?
Ama nasıl?
Önce kısa bir açıklama. Nakit bütçede Net Borçlanma (Finansman ihtiyacı) = Faiz dışı denge – Faiz Ödemeleridir. Bu durumda, eğer, Faiz dışı denge = Faiz ödemeleri olursa borçlanmaya ihtiyaç kalmaz.
Yılın kalan aylarında Hazine 55,6 milyar lira faiz ödemesi yapacak. Açık vermemek için aynı miktarda faiz dışı fazla olması lazım. Ama “nasılsa 12,2 milyar liralık daha borç limiti var” diyerek biraz açık vermeyi düşünebilir. O zaman borç limiti sınırına uymak için, nakit bütçenin, (55,6-12,2) 43,4 milyar liralık faiz dışı fazla vermesi gerekiyor.
İlk altı ayda 27 milyar lira olan açığı bu kadar fazlaya çevirmek için, kalan yarı yılda, 70 milyar liralık nakit gelir performansı olması lazım.
Biliyorsunuz yeni bir nakit gelir kalemi var: TCMB yedek akçesi. 40 milyar lira kadar olacağı anlaşılan bu kaynaktan gelecek nakit, borçlanmanın çok fazla artmasına engel olmak için düşünülmüş bir yöntem. Ama nereden bakarsanız bakın, bu Merkez Bankası’nın para basması, açığın parasallaştığı anlamına geliyor.
Umarım kafanızı çok karıştırmadan anlatabildim. Konu önemli. Çünkü veriler, yılın kalan aylarının kamu bütçesi için çok kolay geçmeyeceğini, borçlanma baskısının daha da artabileceğini işaret ediyor.