Yükleniyor...
Başlık çok iddialı oldu sanki. Kısacık makalede bunca büyük konuya değinmek olanaksız. Sadece bir dizi rakam vereceğim.
Önce uzun Vietnam savaşı, ardından 1967-73 Arap-İsrail Savaşları dünya dengelerini değiştirdi. Savaş harcamalarının baskısıyla ve petrol fiyatlarının fırlamasıyla paranın altın standardı; bir Ons altın = 35 $ eşitliği bozuldu. Merkez Bankalarının para basması için konulan kurallar esnetildi. “Bas bas paraları Leylaya, bi daha mı gelcez dünyaya” devri başladı.
Ardından 1990’ların başında Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla, paranın sınır ötesi hareketleri hızlanmaya başladı. Bilgisayar ve internet teknolojisi de bu gelişmeye önemli katkılar sundu.
Günümüzde artık dünya mal ve hizmet değil, para ticaretinin egemen olduğu bir gezegen.
Konuyu BIS (Bank for International Settlements – Uluslararası Ödemeler Bankası) verileriyle açayım. Bu tür verileri toplayan tek uluslararası otorite olan BIS’in üç yılda bir merkez bankalarından elde ettiği rakamları aşağıdaki tabloda özetledim.
Tablo 1995-2019 arasındaki dönemde, dünyadaki tezgâh üstü (OTC) döviz işlemleri hakkında. Veriler sadece spot döviz alım-satımını içermiyor. Döviz türev ürünleri dâhil tüm işlemlerin toplamı yer alıyor.
Önce günlük verilerin geldiği 6,6 trilyon $’lık değere bakalım. Bu rakam bir günde dünyada yapılan tüm döviz işlemlerinin toplamı. Rakamın büyüklüğünü daha iyi anlayabilmeniz için Dünya Ticaret Örgütüne göre, ülkeler arasında bir yılda yapılan ihracatın toplamının yaklaşık 25 triyon dolar olduğunu hatırlatayım. Dikkat buyurun mal ticareti rakamları yıllık, para ticareti günlük.
Günlük işlemlerin üçer yıllık değişime bakınca, en büyük artışın 2007 yılında olduğu anlaşılıyor. 2001 yılında 1,2 trilyon $ olan işlem hacmi 2007’de 3,3 trilyon $’a çıkıyor. Artış neredeyse üç kat.
Bu işlemlerin sadece yüzde 30 kadarı spot işlem. Kalanı döviz swapları ve forward işlemleri.
İşlemlerin yüzde 44’ü dolarla yapılan işlemler. Yüzde 16’sı Euro. İkisini toplarsanız yüzde 60 gibi bir orana ulaşıyorsunuz. Buna İngiliz sterlinini de eklerseniz yüzde 70 oranını geçiyorsunuz.
Mal ticaretinde ABD ve AB önemli merkezler ancak, Çin ve diğer yükselen ekonomiler onları zorlamaya başladılar. Buna rağmen uluslararası para hareketlerine bakınca resim çok farklı.
Burada başka bir veriye daha bakmakta yarar var. Dünya para hareketlerinin çoğu dolar ve Euro’yla olmasına rağmen, işlemlerin yüzde 43’ü Londra’da yapılıyor.ABD’nin payı sadece yüzde 16,5 ve yıllar itibariyle azalıyor.
Bu rakamlardan sonra Brexit tartışmalarına, FED ve AMB’nın faiz kararlarına, AB ve ABD’nin jeopolitik risklere yaklaşımlarındaki farklılıklara bir kez daha bakın. Klasik bankalardan çok uluslararası dev yatırım bankaların piyasalarda daha etkin olmalarının nedeni sorgulayın.
Yanlış anlaşılmasın tek neden budur demiyorum. Mal ve hizmet ticaretinin önemi hiç yadsınamaz. Ancak 20. YY’ın başındaki önemi ile karşılattırıldığında, dünya artık finansallaşmış bir yer.
O yıllarda donanmalar mal ticaretini kontrol etmek için okyanuslara açılıyorlardı. Şimdi uydu, internet, fiber hatlar ve askeri üsler donamaların yerine geçti dersek, belki tartışılabilir ama çok yanlış olmaz.
Dahası bu rakamlar bize, 20 YY’ın yapılanmaları olan IMF, Dünya Bankası, OECD, BIS gibi kuruluşların varlık nedenleri daha açık anlatıyor.