Bu yazı bilinçli Türk milliyetçileri için yazılmıştır.
Bu yazı, milliyetçiliği ayaklar altına alanlarla iş birliği yapılamayacağını bilen Türk milliyetçileri için yazılmıştır.
Bu yazı, PKK önderleriyle müzakere eden, onların mektuplarını meydanlarda okutan açılımcılarla iş birliği yapılamayacağını bilen Türk milliyetçileri için yazılmıştır.
Bu yazı, Türk ordusuna kumpas kuranlarla iş birliği yapılamayacağını bilen Türk milliyetçileri için yazılmıştır.
Bu yazı, Türklüğü ve Atatürk‘ü silme yarışında, orduya kumpas kurma yarışında FETÖ ile birlikte olanlarla iş birliği yapılamayacağını bilen Türk milliyetçileri için yazılmıştır.
“Bilinçli” sözünü özellikle kullandım. Yukarıda sıraladığım maddelerle de bilinçli kavramıyla ne kastettiğimi anlattım. Elbette Türk milliyetçileri sadece bilinçli olanlardan ibaret değildir. Bilinçsiz olanları da uyandırmak bizim görevimizdir. Hadiseler de onları zaten uyandıracaktır.
Yol engebelidir. Masal kahramanlarının yolları gibi. Yol çatallıdır. Siz doğru olan yolu buldunuz. Fakat biliniz ki hedefe giden yolda, masallarda olduğu gibi sadece devler yoktur. Masallardaki devler saftır. Sizin karşınızda ise mefistolar vardır. Bir değil, en az iki mefisto vardır. Atın önüne et, itin önüne ot koyarlar. Evlerinize, bürolarınıza börtü böcek koyarlar.
Yalan dolan en hafifidir. Tehdit vardır, şantaj vardır. Maskeli suratlar vardır. Köylerde, mahallelerde, sanayi sitelerinde “devlet”adına konuştuğunu iddia eden eğri yüzlü iyi saatte olsunlar vardır. Kulağı çekip tahtaya vurmak yetmez. Onları bilmek, onları tanımak gerekir. “Devlet” adına konuşanlar, bir bildiği olanlar, gerçekten görevlerini yapmış olsa idiler ülke bu duruma gelir miydi? Önce ülkeyi olabilecek en badireli, en tehlikeli vadilere, uçurumlara sürükle; sonra da “devlet” adına konuşma iddiasıyla uzun burnuna, şaşı gözüne, eğri yüzüne maske tak. Bilinçli Türk milliyetçileri artık bunları tanımış olanlardır. Tanımamış olanlar da yakında tanıyacaklardır.
Bütün bunları, yolunuza daha çok engel çıkacağını anlatmak için yazdım. Yolun engebeli olduğunu unutmamak, bunu bilerek yola devam etmek gerektiğini anlatmak için yazdım.
***
Birbirinizi eleştirmeyi bırakın. Yanlış yaptıklarınız, yapamadıklarınız varsa bu birinizden değil, hepinizden kaynaklanmıştır. Yapamadıklarınızın en büyük kısmı da mefistoların tuzaklarından kaynaklanmıştır. Onun için birbirinizi eleştirmeyi bırakın. Karargâhtaki tümsekleri temizleyin, yanlış mevzileri doğru yerlerine yerleştirin.
İnsanları kucaklamaya devam edin. Yol engebelidir; bıkmadan usanmadan, engellere, tuzaklara, eğri yüzlü maskelilere aldırmadan yola devam edeceksiniz. Atın önündeki eti itin önüne koyacaksınız; itin önündeki otu da atın önüne. Uçuruma götüren açık kapıyı kapatacak, kurtuluşa götüren kapalı kapıyı açacaksınız.
Bu demektir ki bilgiyle donanacak, araştırma ve incelemeyle yolunuzu bulacaksınız. Bunları yaparken yoldaşlarınız, ülküdaşlarınız artacak; bir ordu olacaksınız. Bilgili, bilinçli, donanımlı, teçhizatlı bir ordu.
Mefistoların tuzaklarını bilgi ile araştırma ile bozacaksınız. Eğri yüzlülerin bir sır söyler gibi söyledikleri yalanları bilinç ile ortaya çıkaracaksınız. Henüz bilinçlenmemiş olanlara şunu ısrarla hatırlatacaksınız. Mefistolar hep maske değiştirir, hep yalan söyler. Aldatıldım derken de yalan söyler; beka sorunu derken de yalan söyler. Bir defa, beş defa, on defa yaptıkları kötülükleri (ne kadar naif bir kelime!) ısrarla anlatacaksınız.
Yol engebelidir. Bıkmak, usanmak yok.
Yorulmak için çıkılmadı bu yola, yorulmak yok.
Bilginiz ve bilinciniz, belinizdeki kılıçtır; kılıçları kına sokmak yok.
Varılacak hedef de her zaman çok uzaktır; bunu böyle bileceksiniz.