Yükleniyor...
Başbakan Erdoğan Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e: “One minute!” dedi. Yarım saat sonra o tepkiyi Peres’e değil, oturumun yöneticisine gösterdiğini açıkladı. Ama “one minute” efsanesi sürüyor!..
28 Şubat’ta “Türkiyeliler Devrimi”nin arkasındaki şirketleri yazarken, Avrupa’da bir Yahudi Parlamentosu kurulduğuna dikkat çektim. Bizzat İsrail Cumhurbaşkanı Peres’e ait bir proje olan bu parlamentoya Türkiye’den de iki ismin -Cefi Kamhi ile Vital Denis Ojalvo Öner- seçildiğini aktardım. Emperyalizmin “küreselleşme” adı altında yürüttüğü, Dünya veya Yahudi İmparatorluğu’nu hedefleyen gidişatta böyle bir parlamentonun kurulmasının nasıl önemli bir kilometre taşı olduğunu anlayan anladı.
Gelin; böylesi bir projede, İsrail’e “meydan okuma” iddiasındaki AKP’nin nerede durduğuna bakalım. O parlamentonun kuruluşundan kısa bir süre sonra Hürriyet’ten Cansu Çamlıbel iki milletvekili Kamhi ve Ojalvo ile bir röportaj yaptı. “Kültürlerarası diyalog ve dış ilişkiler alanında aktif görevlere talip” olduklarını açıklayan Kamhi ve Ojalvo, “izlenecek stratejiyi AB Bakanı Egemen Bağış ile de istişare etmiş”ler. Dahası var; Kamhi’nin ifadesiyle AKP hükümeti “taş gibi arkalarında” imiş!..
Mantıktaki tümevarıma başvurursak AKP, Şimon Peres’in bir projesinin “taş gibi” arkasında!..
Türk kamuoyu Cefi Kamhi’yi, Çiller’in DYP’sinde milletvekili olunca tanıdı. Yani 28 Şubat sürecinin Refahyol hükümeti döneminde Kamhi, Meclis’teydi. Süreci bire bir yaşadığım için biliyorum; Refahyol hükümetinin güvenoylamasında oyu en çok merak edilen isimlerin başında da Kamhi vardı. Herkes red oyu vermesini beklerken o çekimser kaldı.
Şimdilerde 28 Şubat süreci, onun aktörleri sorgulanıyor. Hatta Başbakan Erdoğan bunun için Meclis’te bir komisyon kurulabileceğini söyledi ya…
Avrupa Yahudi Parlamentosu’nun çiçeği burnunda Milletvekili Cefi Kamhi, Hürriyet’teki o röportajında Refahyol’un düşürülmesindeki rolünü de bakın nasıl anlattı:
“Rengi belli bir siyasi partinin lideri kalkıyor, kürsüden laik cumhuriyeti koruyacağına yemin ediyor, sonra parti başkanımla koalisyon kuruyor. Ben çekimser oyla, bunu izleme hakkını tanıdım kendime. Herkes çekimser oyumu hatırlar; ama hükümetin düşmesindeki rolümü unutur. Perşembe Tansu Hanım’a söyledim, Cumartesi Meclis Başkanı Mustafa Kalemli’ye istifamı verdim. Pazartesi günü diğer milletvekilleri peş peşe istifa etti. Ertesi Perşembe hükümet düştü…”
İkinci tümevarımı yapıp soralım: AKP, Refahyol hükümetinin düşmesinde büyük rolü olan birisini mi “taş gibi” destekliyor? Kurulması düşünülen o 28 Şubat Komisyonu bu hususu da araştırır mı?
Kahmi’nin açıklamalarından ilginç bir not daha: o dönem aralarında Abdullah Gül’ün de bulunduğu RP’lilerle birlikte Kudüs ve Ramallah’a gitmişler. Müslüman Kardeşler, Kamhi’yi de onlar gibi omuzlarını öperek selamlamış ve bu RP’lileri çok şaşırtmış.
Başbakan Erdoğan, Suriye Lideri Beşar Esad’ı sırf Müslüman Kardeşler’in parti kurmasına izin vermediği gerekçesiyle defterden sildiğini açıklamıştı. Son tümevarım:
AKP hem Müslüman Kardeşlerin hem de Avrupa Yahudi Parlamentosu’nun “taş gibi arkasında”. İyi de bu denklemde bir anormallik yok mu?
Silivri’den kucak dolusu sevgiler,
Müyesser YILDIZ
24 Mart 2012