Bir Millet, Kaç Devlet?

Başbakanın Azerbaycan ziyaretini AZTV den takip ettim. Bakü, Şeki coşku ve heyecan doluydu.  Bu kez bizimki dedi” Bir millet iki devletiz” diye. Orta Asya Türk Cumhuriyetleri Devletleri kardeşlerimiz bunu hep diyor.

Azerbaycan “bir millet iki devletiz” diyor.

Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan“bir millet iki devletiz”  diyor.

KKTC ile bir millet bir devletiz zaten kim ne dese de. İstiklal marşımız bile bir.

Müslüman Arap ülkeleri diyemiyor bunu ama. Müslüman Türk cumhuriyetleri diyebiliyor sadece.

“Diyenimiz bize yeter” deyip topladığımızda ediyoruz “Bir millet yedi devlet”

Buyurun Türk Birleşik Devletleri size.

Kısa künye TÜRK-BİR-DEV (*)

Geriye içini doldurmak, kültürel, fikri ekonomik iş birliği ile güçlendirmek kalıyor bu birliği. İsmail Gaspıralı merhum geçen asrın başında belirlemişti zaten bugünleri görüp de. Dilde… Fikirde… İşte…

Bir Arap düşünür “Meğer Türk mayasıymış İslam âlemini bir arada tutan”   demiş. Yeni farkına vardılar demek ki. Türk milleti İslam âlemi için maya ise İslam da Türk milleti için maya olmuştur. Bunu böyle kabul ediyor tarihçiler. Farklı dinlere girip dağılmaktan kurtarmıştır onu.  Bugün sadece devletleri ayrı bunun dışında dili bir, dini bir millet isek yüce İslam sayesinde. Türk milleti de bunun farkında ki o borcu ödemeye devam ediyor halende. Devam Bitmeyecek de bu ödev hiçbir zaman evvelallah.

Çok özel şairimiz İsmet ÖZEL:

“Allah yolunda kılıç sallayan Müslüman’a Türk denir.” diyor. Bildiği var ki diyor. Neden desin bilmese. Bunun bir abartı olmadığını anlamak için kâhin olmaya gerek yok. Biraz tarih bilmek yeterli. Türkün güçlü olduğu döneme bak İslam’ın da en güçlü olduğu dönem. Tarih tekerrür etmekte yeni fırsatlar çıkmakta önümüze. Bir dönem “Türkiye dışında Türk yoktur” deniyordu.  Bugün bayrağında ay yıldız yedi devlet var BM de.  Ay yıldız dayanışması devam etmekte kör topal da olsa. İlişkilerimiz sürmekte kardeş cumhuriyetlerle.

Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli BERDİMUHAMEDOV duygularını şöyle dile getiriyor devlet nişanı takdim töreninde Cumhurbaşkanımıza hitaben;

“Kadirli doğanım…

Biz süt kemik kardeşiyiz.

Dostluğumuz gardaşlığımız siyah taşa kazılmış beyaz yazı gibidir.

Yaşasın Türk dostluğu. “Köp” sağ olun.”

Cumhurbaşkanımız da;

“Türk-Türkmen birdir, bir demektir. Arada fark yoktur. Bu anlayış içinde, istikbalimiz de geleceğimiz de çok daha parlak olacaktır inşallah” diyor.

Biz bununla mutlu olup geleceğe umutla bakarken fitne kanalları işletiliyor hemen.  Berdimuhammedov, sergi geziyor. Elinde sopa Türk inşaat şirketlerini kastederek “Gözünüzün içine bakarak yalan söyler, arkanızdan tekmeyi basarlar bunlar ” diyerek hakaret ediyor güya. Bunlar haber yapılıyor Viyana merkezli haber ajanslarında ziyaretle ilgili olarak o kadar güzellik arasından. Bunun bir tercüme hatası olduğu ifade edilse de “çamur at izi kalsın”  tekzip eden kim. Velev ki dedi. Topyekûn Türk milletini mi kastetti? Öyle mi anlamalı.  O tarife uyan şirketler yok mu yurtiçi yurtdışı iş piyasasında? Hepsi dürüst mü?

İyimiz söylenmiyor ki hep. Bakü’de şöyle bir söz dolaşıyor mesela.  “Rus’tan torpağızı, İran’dan malızı, Türk’den ırzızı, goruyun” Türkiye Türk’ü kastediliyor burada. Çok kötü hissetmiştim kendimi duyduğumda.

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Herkesin de çeki düzen vermesi lazım kendine hareketlerinde ve sözlerinde.  Türkiye’ye bütünüyle bu nazarla baktıklarına mı hükmedelim Azerbaycanlı kardeşlerimizin hemen?

Bu fitne kanalların çalıştıranlar biliyorlar ki  “bir, iri, diri” olursak zor lokma oluruz. Boğazına durur birilerinin. O yüzden “Türkmenistan başkanı bunu dedi”, “Özbekistan devlet başkanı şunu dedi” ,“  Azerbaycan bile şöyle tutum aldı” denecek ki önü kesilsin o devin.

Yine bilsinler ki mütareke basını o dev uyanacak bir gün bu gaflet uykusundan. Türk Dünyası büyüyüp turan olacak. Sınırlar kalkmayacak aradan. Engeller kalkacak sadece. Kâğıt üstünde kalacak sadece hudutlar. Hocalı soykırımını telin mitingi küçük görünse de büyük bir adımdı. Kimliği belirsiz birinin açtığı aykırı bir pankartı birinci sayfalara taşıyarak karartılamayacak kadar bir büyük adım.

“Bir millet kaç devlet?” kadar “Bir dil kaç alfabe”  bu soruya kafa yormalı evvel. İşin elifinden başlamak gerek Alfabe birliği şart. Varsın  “Dev aynasında görüyorsunuz kendinizi siz” desinler.

Türk’ün yokluğu sadece bir İslam âlemi için değil insanlık için de bir büyük boşluk.  O boşluğu dolduracak bir başkası da yok. İnsanlığın da İslam’ın da ona ihtiyacı var ona. Allahın bildiğini kuldan niye saklayalım ki.

Birlikten kimse zarar görmez. Kolay lokmaya alışmışlar görür sadece zarar görürse. O da onların sorunu artık. Atsızın dizeleriyle selamlayalım şimdiden bu birliği. Kimilerini uzak görünse de.

“Uzaklarda dertleşenler selam sizlere

Yürekleri birleştirenler selam sizlere…”

——————-

(*)Bu ad altında böyle bir kuruluş var

Amaçları faaliyetleri. WEB sayfalarında var.  Dileyen bakabilir oradan. Caddelerimiz sivil toplum tabelasından geçilmiyor. Madem bu tür kuruluşlar bu denli önemli fazlası göz çıkarmaz. Asgari müştereklerde bir olunabilsin yeter ki. Türk devletlerini bir arada görmek hayal” diyen bilmeli  “insan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar.” Kutlamak gerek düşünce sahiplerini. Doğmamış çocuk büyümez.

“Turan” denilen de bu zaten. Siyasi kültürel ekonomik dayanışma. Sınırların ortadan kalkması değil.  Böyle bir birlik İslam âleminin yararınadır ve ihtiyacıdır en başta. Türk birliği İslam’ın güçlenmesi anlamınadır yani bilmeyen için.

Türk’ü Müslüman’dan saymama gibi bir yetkiyi kendilerinde görenlerin aklının alacağı bir birlik olmayabilir bu TÜRK-BİR-DEV.

Onlara sözümüz yok. Herkesin aklını pazara çıkartmışlar gitmiş kendi aklını satın almış herke yine de.

Sizin aklınız size bizimki de bize.