Çin, Türkiye’yi Uygurlar ve Abdurehim Heyit ile ilgili gerçekleri çarpıtmakla suçladı

Abdurehim Heyit ve Doğu Türkistan'daki kamplar hakkındaki Türkiye'nin tutumunu eleştiren Çin, Türkiye'nin Kürt kökenli vatandaşlarına karşı davranışlarını örnek göstererek Türk hükümetinin Çin'i insan hakları hususunda eleştirme hakkının olmadığını ileri sürdü.


Paylaşın:
Çin, Türkiye'nin Uygur Türkleri hakkında hata yaptığını söyledi.

Abdurehim Heyit

Uygur Türkü sanatçı Abdurehim Heyit’in Çin işkencesi altında öldüğü yönünde söylentilerin yayılması neticesinde Türkiye’nin gündemine Çin’deki beyin yıkama kampları ve buradaki insan hakkı ihlalleri de girdi. Türk hükümeti uzun bir süredir Doğu Türkistan’da bulunan Uygur Türkleri ile ilgili herhangi bir diplomatik tepki göstermiyordu.

Dünyaca ünlü halk ozanı Abdurehim Heyit’in ölümü iddiası üzerine Türk halkının tepkisi nihayetinde hükümeti de bu konuda açıklama yapmaya sevk etti. Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, 9 Şubat’ta Çin tarafından ‘mesleki eğitim merkezi’ olarak nitelendirilen kampları ‘toplama kampı’ olarak değerlendirdi(1)

Aynı açıklamada halk ozanı Abdurehim Heyit’in hapishanede ölmesine yönelik eleştiri ve bu kampları kapatmaya davet etmesi üzerine Çin’den hamle gecikmedi. Çin, Abdurehim Heyit’in sağlıklı olduğuna dair bir video kaydı ile Türkiye’nin iddialarına ve bütün dünyanın tepkisine cevap vermeye çalıştı. Video kaydında Abdurehim Heyit sağlıklı olduğunu ve bulunduğu şartların iyi olduğunu söylüyordu.(2)

Ancak Çin tarafından yayınlanan görüntüler ne Türk halkını ne de konunun takipçisi dış basını tatmin etti. Ünlü sanatçının servis edilen görüntülerinin önceden çekildiği, sanatçının ağır baskı altında bu açıklamaları yaptığı yönünde eleştiriler hem yabancı basında(3) hem de Türk basınında ifade edildi.(4)

Son olarak Çin devlet gazetesi ChinaDaily’de çıkan haberde  Doğu Türkistan’daki (Sincan) durumun Türkiye ve bazı batılı basın kuruluşları tarafından çarpıtıldığı ifade edildi.

Haberde Uygur Türkü sanatçı Abdurehim Heyit’in öldüğü söylentileri üzerine Türkiye’nin Doğu Türkistan’daki kampları eleştiren açıklamasına atıf yapılıyor.

Çin basını tarafından Uygur Türk’ü sanatçının hayatta ve sağlıklı olduğuna dair görüntülerin yayınlandığını Türkiye’nin, ne ünlü sanatçının akıbeti ne de Doğu Türkistan’daki kamplar hakkındaki endişelerinde ve eleştirilerinde haklı olduğu vurgulanıyor.

Türkiye’nin söz konusu tutumunun Türkçülük politikasından kaynaklandığı ve iki ülke ilişkilerini zedelediği belirtiliyor.
Türkiye’deki Kürt kökenli vatandaşlar kastedilerek, Türkiye’nin bu konuda Çin’i eleştirme hakkının olmadığı, bu durumun Çin’in iç meselesi olduğu, Türkiye’nin söz konusu tutumunun Doğu Türkistan’daki aşırılıkçı grupları yüreklendirdiği ifade ediliyor.

Öte yandan beyin yıkama kampları (haberde mesleki eğitim merkezleri olarak geçiyor) hakkındaki bilgilerin de doğru olmadığı, bu kamplarda işkence yapılmadığı ve kamplar sayesinde Doğu Türkistan ekonomisinin büyüdüğü vurgulanıyor. Son olarak haberde  Çin’in iddialarının aksini düşünenler kamplara ziyarete davet ediliyor.(5)

Devletlerin resmî ve mecburî propagandaları dışında gerçeği incelersek:

1. Konu bir içişleri meselesi olmaktan çıkmış, bir insan hakları ihlali sorunu hâline gelmiştir.

2. Bir bölge nüfusunun %10’undan fazlasını dikenli telinden gece projektörlerine kadar Nazi kamplarına benzeyen yerlerde tutmak “eğitim” etiketiyle gizlenemez. Bir milyon Çinli’nin “kardeş Çinli” diye Uygur evlerine zorunlu misafirliği de. (Bu konuda MİSAK’taki Darren Byler ve Mustafa Levent Yener yazılarını bakınız.)

3. “Öldü” diye dezenformasyon tezgahlayıp sonra iştiyakla ölmediğini gösterip gerçeklerin tamamını itibarsızlaştırma taktiği daha önce Mustafa Cemil Kırımoğlu ve Zeynep Hanlarova’dan tanıdığımız klasik bir manevradır. Fakat Heyit’in neden hapiste tutulduğunu Çin açıklayamaz. Kimse de Heyit’in IŞİD üyesi olduğuna inanmaz.

4. Olan biteni Türkiye’nin Kürt kökenli vatandaşlarının durumuna benzetmeye çalışmak da inandırıcı değildir. Bir bölge halkının yüzde onunu hapse atıp evlerine zorunlu misafir yerleştirmek ve sonra bunlar zaten terörist demek Çin’in doğusunda da batısında da görülmüş bir uygulama değildir.

5. Çin gerçekten insan haklarına uyuyorsa İnternet filtrelerini ve giriş-çıkış yasaklarını kaldırmalıdır. Vitrin kamp turları Doğu tarzı Berlin duvarlarını gizleyemez.

6. Taliban, İŞİD ve El-Kaide tipi örgütlerin sızdığı haberleri doğrudur ve bunlar yalnız Uygurları değil bütün Müslüman ülkeleri tehdit etmektedir. Ancak bu bahaneyle milyonların insan hakkının ihlali hoş görülemez.

Kaynaklar
(1)http://www.mfa.gov.tr/sc_-06_-uygur-turklerine-yonelik-agir-insan-haklari-ihlalleri-ve-abdurrehim-heyit-in-vefati-hk.tr.mfa, 09/02/2019
(2)https://twitter.com/CRI_Turkish/status/1094606833061228549?s=19, 10/02/2019
(3)https://m.scmp.com/news/china/politics/article/2185695/china-releases-video-dead-uygur-poet-abdurehim-heyit-fails, 11/02/2019
(4)https://m.karar.com/dunya-haberleri/cin-abdurehim-heyitin-goruntulerini-yayinladi-1115782, 10/02/2019
(5)(http://www.chinadaily.com.cn/a/201902/12/WS5c624699a3106c65c34e8e58.html, Turkey’s remark on Xinjiang twists facts,13/02/2019

Yazar

A. Selim Babaoğlu

Yorum Yap

Kayıt olmadan yorum yapabilirsiniz.




Benzer Yazılar