Yükleniyor...
25.01.2015
Çözüm sürecinde Devletimizin muhatabı PKK’dır. Süreci o günkü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül “Çok güzel şeyler olacak.” sözleriyle başlattı. Açıklamalara göre PKK silah bırakacak, teröristleri Türkiye’yi terk edeceklerdi. Fakat ilerleyen süreçte PKK teröristleri silah bırakmadı. Belki çok az terörist Türkiye’yi terk etti ve Irak’ın kuzeyindeki PKK kamplarına döndü. Ama PKK teröristlerinin çoğu Türkiye’de kaldı. Üstelik PKK doğu ve güneydoğu bölgelerimizdeki şehirlerimizde örgütlendi, şehirlerde kendince polis teşkilatı, kırsalda jandarma teşkilatı kurdu. “Buraların asayişi benden sorulur, asayişi ben sağlarım.” diyor.
Ben PKK’nın muhatap alınmasına, PKK ile müzakere edilmesine karşıyım. Ama kanın akmasının önlenmesi için PKK ile anlaşmak istemiyorsa müzakere sürecinde PKK teröristlerinin suç işlemelerine, terör eylemleri gerçekleştirmelerine, şehirlerde örgütlenmelerine kesinlikle imkân verilmemeliydi. Suç işleyenler takip edilmeli, yasada karşılığı olan ceza ile cezalandırılmalıydı.
Devletimiz güçlüdür, çözüm sürecini kendi istediği gibi yönlendirmeliydi. Ancak süreçte aktif olan PKK’dır. 2000 öncesinde güvenlik güçlerimizin yanında PKK’ya karşı kahramanca savaşan korucularımız PKK karşısında korumasız bırakılmıştır. Çok sayıda korucumuz PKK teröristleri tarafından şehit edilmiştir.
PKK kendisinden olmayanların evlerini işaretlemekte ve sonra yakmaktadır. Birkaç gün önce bir astsubayımızın otomobili de PKK teröristleri tarafından yakılmıştır.
PKK her gün suç işlemeye devam ederken, şehirlerde her gün etkinliğini arttırırken, Türkiye’nin PKK teröristlerine karşı hiçbir aktif müdahalesi yoktur. Güvenlik güçlerimiz etkisiz hale getirilmiştir.
TSK Şırnak’ta PKK’ya ait bir eğitim kampı ayrıca, 25’er 30’ar kişilik silahlı gruplardan oluşan çok sayıda kamp bulunduğunu tespit ediyor. Bu kampların imhası için Şırnak valisinden izin istiyor. Şırnak valisi operasyona izin vermiyor.
PKK, Cizre’de kanton bölge oluşturma çabalarına çoktan başladı. Bir mahalle etrafına hendekler kazıldı. Bu mahalleye güvenlik güçlerimiz sokulmuyor. Cizre’de PKK’lı olmayanlara yaşam hakkı verilmiyor. Şu anda Cizre, PKK’nın özerk bölgesi durumundadır.
PKK sadece Türkiye’de değil, Irak ve Suriye’de de faaldir. IŞİD’in kuşattığı Ayn El Arap’ta yüzlerce PKK teröristi savaşıyor. Irak’ın kuzeyindeki Barzani bölgesinde Yezidilerin oturduğu şehre 1000’den fazla PKK teröristi yerleştirilmiş. Mesut Barzani bu kabul edilemez diyor. Ancak PKK bu şehri kendi kantonu haline getirmeye çalışıyor.
Prof. Ümit Özdağ’ın görüşüne göre, PKK seçimlerden önce silahlı bir kalkışma başlatabilir. Yine Özdağ’a göre, PKK Irak ve Suriye’de IŞİD ile çatışması sebebiyle Türkiye’deki silahlı kalkışmayı erteleyebilir.
Ancak PKK’nın hazırlıkları Türkiye’mizde silahlı bir isyan niyetinde olduğunu düşündürmektedir.
Silahlı isyan başlatırsa bu isyan güneydoğu illerimizle sınırlı olmaz. 6-8 Ekim 2014’deki olaylar da göstermiştir ki PKK’nın İstanbul, Ankara, İzmir gibi batı illerimizde yerleştirdiği çok sayıda teröristi vardır. Umarım devletimiz, PKK’nın silahlı isyan başlatma ihtimaline göre hazırlıklıdır. Yine umarım PKK silahlı isyan başlatmak gibi bir çılgınlık yapmaz.
Bir başka PKK senaryosuna göre, PKK(HDP) seçimlere parti olarak girecek. Uzmanlar, “PKK(HDP) seçimlere parti olarak girerse TBMM’ne giremez” diyorlar. PKK da muhakkak seçimlerle ilgili araştırma yapmıştır. Burada, PKK’nın planı, seçimleri kazanamamaları halinde, Diyarbakır’da kendi parlamentolarını kurmaktır. Abdullah Öcalan “Diyarbakır’a 2 milyon kişiyi yığarız” diyormuş.
2000 yılının ocak ayında bir uyuşturucu kaçakçılığı tahkikatıyla ilgili Madrid DGM’sine gitmiştim. İspanyol hâkim ve savcıları benim daha önce Abdullah Öcalan’ı sorguladığımı, Öcalan’ın duruşma savcısı olduğumu öğrenmişler, beni merak etmişler. Benim Madrid DGM’sine geleceğim saatte duruşmalarına ara vermişler ve beni büyük bir odada hep birlikte karşılamışlardı.
Bir İspanyol hâkim bana “Abdullah Öcalan’ın uyuşturucu ticareti yaptığını biliyor musunuz?” diye sordu.
Biz PKK’nın uyuşturucu ticareti yaptığını tespit etmiş, sorgusunda Abdullah Öcalan’a bu hususu da sormuştuk. Abdullah Öcalan uyuşturucu ticareti yaptıklarını inkâr etti.
“Biz, bizim bölgemizden geçen uyuşturucu tacirlerinden vergi alıyoruz” dedi.
Aslında Abdullah Öcalan yakalanıncaya kadar birçok PKK elemanı uyuşturucuyla yakalanmıştı.
Böyle suç örgütünü ciddiye alıp onunla anlaşmak için masaya oturulmaz. Verdiği sözlere güvenilmez. Süreç içinde de örgüt, verdiği hiçbir sözü tutmamıştır.