Kozmolojik bir kağan – Oğuz Kağan -2

Kozmolojik bir kağan - Oğuz Kağan yazı dizisinin ikinci bölümünü yayımlıyoruz.


Paylaşın:

Oğuz Kağan ile ilgili mitolojide Oğuz Yaz ve Kış Tanrılarının kızları ile evlenir. Raddloff’a göre, Altay Türklerinde yine 4 unsur, 4 yön ve 4 takımyıldız ile ilişkilendirilen 4 Han vardır. Demir Han, Su Han, Maden Han ve Ağaç Han. Merkezde olan Han ise Ugan Han olarak bilinir. Diğer 4 unsur ile ilişkilendirilen Han’lar, Ugan Han’ın oğullarıdır. Bu 4 Han’ın Atası ve Yer’in yani toprağın sahibi Ugan Han’dır. Ugan Han muhtemelen Öküz ile bağlantılıdır Boğa Takımyıldızını sembolize eder. Çünkü Altay Türklerinde Ülgen Yaz Tanrısı Ugan Kış Tanrısıdır.

Yaz ya da Yay Tanrısı Ülgen, Jüpiter gezegeni, doğu yönü ve Yay, yani Ejderha Takımyıldızı ile, Kış Tanrısı Ugan Han, batı yönü ve Pars yani Boğa Takımyıldızı ile ilişkilendirilir. Türkler için Yaz ve Kış Tanrısı Hıdrellez ve Kasım aylarını belirleyen ve yılı ikiye bölen Takımyıldızlardır. Oğuz Kağan da işte bu Yaz ve Kış Tanrılarının kızları ile evlenir. Günümüzde Yaz Tanrısı Akrep Kış Tanrısı Boğa Takımyıldızlarıdır. Bu takımyıldızlar gece ve gündüz göğünde Mayıs ve Kasım aylarında ufuk çizgisinden yükselmeye başlar.

Oğuz destanı kozmoloji mit’i olarak okunduğunda kadim Türk düşüncesindeki Gök ve Yer-Su Oğuz’un oğulları olarak şekillenir. Gök; Günhan, Yıldızhan ve Ayhan. Yer; Dağhan, Denizhan ve Gökhan şeklindedir.

Orion Takımyıldızı ile ilgili ikonografileri incelediğimizde, Orion’un kahraman-avcı arketipi olacak şekilde, elinde kılıç-kalkan, kargı bazen de ok-yay tutar vaziyette tasvir edildiğini görürüz. Bu motifler Oğuz Kağan Destanında da vardır. Oğuz Kağan Üç Ok ve Yayını oğulları arasında bölüştürür. Orionun Arketip çizimlerinde, Orion, biri yayına takılı üç ok ile tasvir edilir. Dolayısıyla Oğuz Kağan’ın Tamgalarından biri de stilize edilmiş Üç Ok ve Yay simgesidir.

Orion Takımyıldızındaki Üç Ok ve Bir Yay Diagram Çizimi, Oğuz Kağan Destanında, Oğuzun Üç Ok ve Bir Yay’ını İfade Eder. Orion’un Kılıcı ve Kemeri ise Oğuz Kağanın Kemeri ve Kılıcını Karşılar.

Türk boy tamgalarında da Üç Ok ve Yay ikonografisi görülür. Kayı boyu tamgası, biri Yay’a geçirilmiş Üç Ok ile simgelenir. Üregir boy tamgası da Üç Ok ve Yay’dan oluşur.

Mitolojilerin sanat eseri olarak ortaya çıkması

Mitolojiler, söylenceler, masallar ve Plastik Sanatların İlk Örneği yani Arketipleri Gökyüzündedir. Gökyüzündeki takımyıldızlar, mevsim döngüleri, gezegenler ve gezegen döngüleri, insan bilinçaltında şekillenir, biçimini yeniler ve yeni bir sanat eseri olarak açığa çıkar. Yüzlerce yıl aynı sembol ve simgeler değişerek ve gelişerek sanat eserlerinde kullanılır. Fakat gökyüzündeki asıl Arketipik anlamı yitirilir. Yani Bunları ortaya çıkaran sanatçılar, içgüdüsel, fakat gerçek bağlamını bilmeden yaratırlar sanat eserlerini. Fakat yüzlerce yıl sonra bile Bu sanat eserlerini ortaya çıkaran sanatçılar neyi yarattıklarını bilmeden ama, çok eski gökyüzü arketiplerini kullanarak, yeni sanat eserleri üretmeye devam ederler. Yunanlılara ait bir sanat eserinde Bu gökyüzü arketipleri, çok güzel bir sanat eserine dönüşmüş. Türklerde de buna benzer İkonografik Sanat Eserleri mevcuttur.

Mitolog, Joseph Campbell’a göre, Orion Takımyıldızı’nın sembolü, Seramik vazodaki işarettir. Yani iki ayrı kontur çizgisi ile yapılmış (ARTI) sembolü. Orion Takımyıldızı’nın etrafında, hangi takımyıldızlar varsa, hepsi bu sanat eserinde mevcuttur.1

12. yy. Selçuklu madalyonu. Türk “Atlı Avcı İkonografisi”, kahraman avcı Orion Takımyıldızı’nı ifade eder. Altındaki hayvanlar ise sırasıyla Canis Major (Büyük Köpek ya da Kurt Takımyıldızı), Lepus Takımyıldızı (Tavşan Takımyıldızı), ve avcının elindeki kartal, Aquila Takımyıldızını (Kartal Takımyıldızı) karşılar.

Bulgaristan’da bulunan kurşun mühür. Orion’u, yani Oğuz Kağanı sembolize eden Üç Ok ve Yay sembolü, Kayı boyunun da tamgasıdır. Bu sembolün üzerindeki artı (+) işareti Mitolog Campbell’a göre, Orion Takımyıldızı’nın ikonografisidir.

Ve Orion’un daima altın ya da sihirli bir kemeri vardır. Bu kemer takımyıldızdaki üç yıldız Alnitak, Alnilam ve Mintaka’dır. Oğuz Kağan’ın da altın bir kemeri vardır ve bir ayıyı bu hanlık altın kuşağı ile ağaca asar. Gergedandan kendini kalkanıyla savunur, kargısıyla öldürür ve kılıcıyla başını keser. Ava çıktığı bir gün, Ok ve Yay kullanarak sungur avlar. Türkler için savaşçı Alplerin kurşak kurşanma yani kemer kuşanma törenleri önemli bir erginlenme ritüelidir. Kemer Türklerde “erlik” simgesidir. İskandinav mitolojisinde adı geçen ve Orion Takımyıldızı ile eşleştirilen Tanrı Thor’un da kendisine güç veren sihirli bir kemeri vardır.

Afrikadaki Dogon Kabilesine ait, Orion Takımyıldızı diagramı ve Hakasyadaki Türklere ait “Ediz” okunan ve Orion Takımyıldızı izdüşümü olarak çizilen tamga.

Ağaç ve ayı motifleri

Oğuz Kağan canavarı öldürüp, erlik kemeriyle ayıyı ağaca asar. Oğuz Kağan destanı, kozmolojik ve evrenin yaratılışı mit’i olarak okunduğunda, “Ağaç” ve “Ayı” motifleri ayrıca bir önem kazanır. “Ağaç” İkonografisi Türk anlatı ve görsel sanat eserlerinde, yer altı, yeryüzü ve gökyüzünü birbirine bağlayan ve ruhların gelip gittiği yol olarak düşünülür. M. Eliade’ya göre Gökyüzünde “Tanrının Kapısı” olarak düşünülen, yıldızların ve evrenin etrafında döndüğü, “Kutup Yıldızı” Axis Mundi yani merkezdir.10 Ve bu ağacın tepesi “Kutup Yıldızı” ile sabitlenmiştir. Kutup Yıldızı Türk anlatı ve söylencelerinde “Demir Ağaç” olarak da bilinir. Ursa Minor yani Küçükayı Takımyıldızı Kutup Yıldızına bağlıdır. Ayı, Kuyruğu ile bu ağaca bağlı olarak sürekli dönmektedir.

Kutup Yıldızı yani Demir Ağaca kuyruğundan bağlanmış Küçükayı.

Oğuz, önündeki engelleri aşıp, “Er” olduktan sonra, gökyüzünden düşen parlak bir ışığın içinde güzel bir kız görür. Destanda “Kutup Yıldızı” olarak bahsedilse de, bu yıldız “Venüs” de olabilir. Venüs eski kadim çağlardan bu yana Tanrıça Arketipi olmuştur ve Orion Takımyıldızının zevcesi olarak düşünülmüştür. Kadim toplumların yaratılış ile ilgili mitolojilerinde, Orion ve Venüs bir araya gelir ve evren bu şekilde yaratılır. (Venüs’ün Orion ile aynı hizaya geldiği dönem, bahar mevsimidir. Baharda, evren yeniden yaratılır.) Mısır mitolojisinde Osiris Orion, İsis, Venüs ile simgelenir. Osiris ile İsis söylencesi bir yaratılış mitolojisidir. Aynı şekilde Sümer mitlerinde Dumuzi ve İnanna da Orion Takımyıldızı ve Venüs ile ilişkilendirilir.11

Göksel arketipi Orion Takımyıldızı olan Mısır Tanrısı Osiris ve göksel eşi Venüs ile özdeşleştirilen İsis.

Oğuz Kağan ve bu göksel kızın evliliğinden Ay, Gün ve Yıldız doğar, yani bir anlamda evren yaratılır. Türklerde Çoban Yıldızı Venüs’tür. Çoban yıldızı denmesinin sebebi Orion’un eşi olmasındandır. Yani Çoban Dumuzinin (Orion) eşi sayılan İnanna (Venüs) gibi.. Çoban yıldızı kamların davullarının üzerinde yıldız tutan bir “Avcı Binici” (Orion) olarak tasvir edilir. Venüs, “Tan Çolpanı” ve “Akşam Yıldızı” olarak tabir edilir. Venüs, gökyüzünde sabah ve akşam yıldızı olarak görülür.

12.yy. Selçuklu parası üzerindeki yıldız tutan binici ikonografisi.  Yıldız (Venüs) Tutan Osiris ikonografisine benzer.

Kadim uygarlıklar tarafından Orion Takımyıldızı sembolü olarak kullanılan bir başka simge ise çift taraflı balta sembolüdür. Bu sembol Türk damgalarında da sıkça kullanılmıştır. Türk runik harflerinden bir tanesidir ve “Baş” olarak okunur. “Baş” baharın başlangıcı ve Baş Tanrı Orion Takımyıldızının yükselmeye başladığı dönem olan  bahar mevsimini ifade ediyor olabilir. Ayrıca “Oz” okunan Türkçe runik harf de Orion diagram çizimine çok benzer ve “Oğuz” okunan sesi çağrıştırır.

Türk runik yazısında, “Baş” okunan harfin göksel izdüşümü Orion Takımyıldızıdır

Türk runik alfabesinde “Z” sesi veren ve “Oz” olarak okunan harfin, göksel izdüşümü Orion Takımyıldızıdır. Oz, Ox, Okuz ve Oğuz kelimeleri ses olarak birbirine çok yakındır ve anlam olarak da aynı şeyi ifade eder.

Türkler için bir başka önemli göksel cismi  Sirius ve Canis Majör Takımyıldızıdır. Kurt, Türklere ait Yeniseydeki bir petroglifte açık şekilde, Canis Major Takımyıldızı ve bu takımyıldızdaki Sirius yıldızının göksel izdüşümü olarak çizilmiştir. (Büyük Köpek Takımyıldızı) Bu yıldız grubu, Türkler ve Çinliler tarafından “Göksel Kurt” olarak düşünülmüş ve Kurt Takımyıldızı olarak isimlendirilmiştir. Canis Major konum itibariyle Orion Takımyıldızının yanında yer alır. Yunan mitolojisinde Orion’un köpeği olan bu takımyıldız, Türk mitolojisinde Oğuz Kağan’ın Kurt’una dönüşür. Bu erkek kurt Oğuz’a daima yardım etmiş ve yol göstermiştir.

Canis Major köpek ya da Kurt Takımyıldızı. Takımyıldızdaki en parlak yıldız “Sirius”’tur. Yeniseydeki bu petroglif Canis Major Takımyıldızı çizimidir.

Yersel ve göksel eşlerden doğan çocuklar

Arkaik insan düşüncesine göre dünya bu dönemde yaratılmıştır. Oğuz Kağan destanında işlenen anlatılar aslında tamamiyle kozmolojiktir. Evrenin ve dünyanın yaratılışını simgesel bir dil ile anlatır. Oğuz Kağanın göksel eşinden doğan oğulları; Gün,Ay ve Yıldız göklerin yaratılışını, yersel eşinden doğan çocukları, Gök, Dağ ve Deni; dünyanın yaratılışını sembolize eder. Orion Takımyıldızı ve Ay ile özdeşleştirilen kahramanlar Dumuzi, Tammuz, Attis, Adonis, Dionysos, Osiris, Odin yaratıcı ve dölleyici Tanrılardır.

Oğuz Kağanın görünümleri ya da bu destanın devamı niteliğinde olan ikonografik yansımalar, çeşitli sanat eserlerinde işlenmiştir. Türk Kağanlar ölüme Atları ile birlikte giderdi. Ay ile ilişkilendirilen ve yer altı hayvanı olan At, Kağanı Tanrının makamı sayılan Kutup Yıldızına taşırdı. Fakat atlara geyik benzeri, boynuzlu hayvan maskeleri takılırdı. Boynuzlu hayvanlar gökyüzü ile ilişkilendirilen, kutsal varlıklardı. Bu ikonografik düşünce, 1000 yıl sonra Türk Hun paralarında da görülür.

Türk-Hun parasının üzerindeki Kağan portresinin başındaki Boğa başı ikonografisi.

Oğuz Kağan Destanında, yaratılış yukarıdan aşağıya ve merkezden perifere doğru yayılır. Kutup Yıldızı Kuluçka Yıldızı olarak bilinir ve evrenin oluşumu, Oğuz Kağan’ın Kutup Yıldızına benzetilen eşiyle evliliğinden doğan Gün-Ay ve Yıldız ile başlar. Daha sonra yersel eşinden doğan Gök-Dağ ve Deniz ile bu oluşum tamamlanır. Orion ışığını Vikinglere Odin, Mısırlılara Osiris, Sümerlere Dumuzi Türk Milletine ise Oğuz Kağan olarak göndermiştir. Gen yerden yani Uzaydan kopup gelen Oğuz….

9 Joseph Campbell, Ankara:  İmge Kitapevi, 2002, s.33

10 Mircea Eliade, Şamanizm, Ankara:  İmge Kitapevi, 1999, s.293

11 Joseph Campbell, Ankara:  İmge Kitapevi, 2002, s.33

KAYNAKÇA

And Metin 2007, Minyatürlerle Osmanlı-İslam Mitologyası, YKY, İstanbul 2004, Osmanlı Tasvir Sanatları, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul

Anohin, A. V. 2006, Altay Şamanlığına Ait Materyaller, Kömen Yayınları, Konya

Ateş, Mehmet 1996, Mitolojiler Semboller ve Halılar, Symbol Yayıncılık, İstanbul

Bachofen, J. Jakob 1997, Söylence Din ve Anaerki, Payel Yayınevi, İstanbul

Beydili, Celal 2003, Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlük, Yurt Kitap-Yayın, Ankara

Campbell, Joseph

1994, Yaratıcı Mitoloji (Tanrının Maskeleri), İmge Kitabevi, Ankara

2003, Doğu Mitolojisi (Tanrının Maskeleri), İmge Kitabevi, Ankara

1992, İlkel Mitoloji (Tanrının Maskeleri), İmge Kitabevi, Ankara

2003, Batı Mitolojisi (Tanrının Maskeleri), İmge Kitabevi, Ankara

2000, Kahramanın Sonsuz Yolculuğu, Kabalcı Yayınevi, İstanbul

Çaycı, Ahmet

2002, Anadolu Selçuklu Sanatı’nda Gezegen ve Burç Tasvirleri, T. C. Kültür Bakanlığı, Ankara

Çoruhlu, Yaşar

2002, Türk Mitolojisinin Anahatları, Kabalcı Yayınevi, İstanbul

1995, Türk Sanatında Hayvan Sembolizmi, Seyran Kitap, Istanbul

Durkheim, Emile

2005, Dini Hayatın İlkel Biçimleri, Ataç Yayınları, İstanbul

Eberhard, Wolfram

2000, Çin Simgeleri Sözlüğü, Kabalcı Yayınevi, İstanbul

1942, Çin Kaynaklarına Göre Orta ve Garbi Asya Halklarının Medeniyeti, Maarif Matbaası, İstanbul

1942, Çinin Şimal Komşuları, İdeal Matbaası, Ankara

1945, Birkaç Eski Türk Ünvanı Hakkında, T. T. K. Basımevi, Ankara

Eliade, Mircia

1991, Kutsal ve Dindışı, Gece Yayınları, Ankara

2000, Demirciler ve Simyacılar, Kabalcı Yayınevi, İstanbul

1999, Şamanizm, İmge Kitabevi, Ankara

1994, Ebedi Dönüş Mitosu, İmge Kitabevi, Ankara 2002, Babil Simyası ve Kozmolojisi, Kabalcı Yayınevi, İstanbul

2003, Dinler Tarihine Giriş, Kabalcı Yayınevi, İstanbul

2003, Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi, Kabalcı Yayınevi, İstanbul

1992, İmgeler Simgeler, Gece Yayınları, Ankara

Esin, Emel

2001, Türk Mitolojisine Giriş, Kabalcı Yayınevi, İstanbul

2003, Türklerde Maddi Kültürün Oluşumu, Kabalcı Yayınevi, İstanbul

2004, Türk Sanatında İkonografik Motifler, Kabalcı Yayınevi, İstanbul

1991, Katun (Türk Kadınına Dair), Cilt 7, Sayı 20, A. K. M. Ankara

Frazer, James G.

1991, Altın Dal 1, Payel Yayınevi, İstanbul

1992, Altın Dal 2, Payel Yayınevi, İstanbul

Fromm, Erich

2003, Rüyalar Masallar Mitoslar, Arıtan Yayınevi, İstanbul

İnan, Abdülkadir

2000, Tarihte ve Bugün Şamanizm, T. T. K. Basımevi, Ankara

Jung, Carl Gustav

2004, İnsan Ruhuna Yöneliş, Say Yayınları, İstanbul

1997, Analitik Psikoloji, Payel Yayınevi, İstanbul

2003, Dört Arketip, Metis Yayınları, İstanbul

1965, Psikoloji ve Din, Oluş Yayınevi, İstanbul

Ögel, Bahaeddin 1

978, Türk Kültür Tarihine Giriş 5, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara

2003, İslamiyetten Önce Türk Kültür Tarihi, T. T. K. Basımevi, Ankara

2003, Türk Mitolojisi 1, T. T. K. Basımevi, Ankara

2002, Türk Mitolojisi 2, T. T. K. Basımevi, Ankara

2001, Türk Kültürünün Gelişme Çağları 1, M. E. B. Basımevi, İstanbul

2001, Türk Mitolojisi 2, M. E. B. Basımevi, İstanbul

Roux, Jean-Paul

2005, Orta Asya’da Kutsal Bitkiler ve Hayvanlar, Kabalcı Yayınevi, İstanbul

2002, Türklerin ve Moğolların Eski Dini, Kabalcı Yayınevi, İstanbul

Uraz, Murat

1992, Türk Mitolojisi, Mitologya Yayınları, İstanbul

Yazar

Nuray Bilgili

1 Yorum

Yorum Yap

Kayıt olmadan yorum yapabilirsiniz.




Benzer Yazılar