Yükleniyor...
(a) Hayati İhtiyaç olarak tanımlanan şunlardır:
i. Sağlıklı ve temiz hava
ii. Sağlıklı ve temiz su
iii. Sağlıklı ve temiz gıda
iv. Enerji
v. Milli, çağdaş ve adil eğitim
vi. Tıbbi bakım (Gerekli teknoloji ve ilaçlar)
(b) Temel ihtiyaç olarak tanımlananlar şunlardır:
i. Bilgi edinme ve kendini ifade etme hakkı
ii. Seyahat özgürlüğü
7. İlk altı madde kapsamında genel olarak üreten, özellikle tüketim ihtiyacından daha fazlasını üreten bir ekonomi hedeflenmelidir. Ekonominin verimliliğini artırmak ve mümkün olduğu kadar yüksek bir seviyede tutmak için gerekenler şunlardır;
Türk ekonomisinin uluslararası ortamda rekabetçiliğini artırması ve koruması için gereken adımları uygulaması gerekir. Türk ekonomisi ithal ettiğinden fazlasını ihraç eden bir ekonomi durumuna gelmelidir. Milli eğitim ve ticari hukuk alanlarında kanunlar bu hedefler doğrultusunda düzenlenmelidir.
Genel olarak ekonomide hakim olan anlayış masrafın karşılığını bulması ve yapılan masrafın karlı geri dönüşünün sağlanması olmalıdır Bu doğrultuda devletin vazifesi piyasanın arz veya talep tarafında bir aktör olmak değil, piyasa aktörlerinin ticaret yapabilecekleri adil aynı zamanda verimli bir zeminin kurucusu ve aktörlerin kural ve kanunlara uymasının denetleyicisi olmaktır.
Dolayısıyla devletin doğrudan sürekli piyasa aktörü olarak varlık göstermesi, daha doğrusu iş veren olarak var olmasını gerektirecek tek alanlar adalet, iç ve dış güvenlik ve kural ve kanunların uygulanmasını ve denetlemesini sağlayacak ince bir yapılanma olmalıdır. Bu alanlar haricinde devlet ancak hedefleri doğrultusunda çok elzem ve önemli anlarda düzeltmeler yapan bir aktör olarak gerektiğinde piyasaya müdahale etmelidir.
Kamu sektöründe yapılması gereken kapsamlı yatırımlar belediyeler ve yatırımın alanından sorumlu olan kurumlar tarafından yapılmalıdır. Gerekli kaynaklar ve kaynakların denetimi finansman konusunda uzmanlaşmış kurumların sorumluluğunda olmalıdır. Dolayısıyla planlamanın dışına çıkan belediye ve sorumlu kurumlar önceden belirlenmiş yasalar doğrultusunda cezalandırılmalı, devlet böyle bir durumda finans durumunu tekrar plan dahiline çekmek üzere geçici olarak belediye ve sorumlu kurumlara yönetici atayabilmelidir.
Böyle bir ince yapılanma sayesinde hükümetlerin devletin işveren konumlarını kullanarak personellerinin siyasi tercihleri üzerine baskı kullanma potansiyeli de kontrol altına alınacaktır. Böyle bir yapılanmada belediyelerin yetki ve sorumluluk alanı arttığından yerel seçimlerde adayların parti kimlikleri ile değil fikir ve programları ile yarışmalarının önü açılacaktır.
Bu hususta önemli olan, -bu çalışmanın kapsamını aştığı için teferruatlı ele alınamayacak- bir diğer nokta ise gerek yerel gerekse genel seçimlerde adayların makam hamili veya yeni aday olmaları önemsenmeden adaylık süreçlerinde programlarını tanıtmak için tamamen eşit koşul ve şartlarda yarışmalarını sağlanması ve özel sermayenin kaynak olarak kullanımı yasaklanmasıdır. Bu kapsamda seçim kanunu tamamen ele alınmalı, değiştirilmelidir. Bu amacı gerçekleştirmek için geniş kapsamlı ayrı bir çalışma gerekmektedir.
Bu kapsamda genel seçimler için Türkiye çapında parti sayısını parlamenter demokrasinin verimli çalışabileceği, yerel seçimlerde ise il büyüklüğüne göre aday sayısını makul rakamlara indirecek bir kısıtlama tartışılmalıdır.
Üyeleri iş verenlerden, bilim insanlarından, belediye bölge temsilcilerinden ve devlet temsilcileriden oluşan ve sayısı makul bir rakamla sınırlı olan bir Ekonomi ve Teknoloji Kurulu oluşturulmalıdır. Kurulun görevi hükümet ve muhalefete genel küresel gelişmeler, Türkiye’nin durumu ve ihtiyaçları hakkında rapor vermek olmalıdır. Gerek hükümetin gerekse muhalefetin gelecek raporda yer almak üzere veya kurulun zamanı müsait olursa ara raporlarla cevaplandırılmak üzere eşit derecede kurula soru yöneltme hakları bulunmalıdır. Bu kurulda toplumsal veya pozitif bilimlerin mensupları olarak bulunanlardan ‘Bilgeler Masası’ oluşturulmalıdır. Bilgeler Masası’nın üyelerini kurulun raporları haricinde gerek duyduklarında bilimsel ve ekonomik tavsiyelerde bulunmak olmalıdır. Gerek Kurul’un, gerekse bilgeler masasını mensuplarının hükümet, muhalefet, belediyeler ve iş veren temsilcileri tarafından eşit derece tayin edilmelidir ve her kurul üyesinin eşit derece de söz hakkı olmalıdır. Bilgeler Masası üyeleri her dalda biri muhalefet, biri ise hükümet tarafından seçilecek şekilde tayin edilmelidir. Kurula siyasi açıdan tamamen tarafsız olması şartı konulmalı ve bunun takipçisi olunmalıdır. Ayrıca Kurul‘un ve Bilgeler Masası’nın beyan ettiği yazılı veya sözlü görüş her zaman kamuya açık olmalıdır. Kurul üyeleri bir kere tekrar seçilebilmek veya tayin edilebilmek üzere 5 yıllığına görev almalıdırlar.
Kurul’un bir başka önemli vazifesi ise her iki yılda bir kurul üyelerinin alanlarını kapsayan daha geniş çaplı tutulan ve 3 gün süren bir bilim ve ekonomi kongresi düzenlemek ve bu kongrede hem kurul olarak görüşlerini bildirmek ve kongreye katılanların görüşlerini almak olmalıdır. Bu kongreye seyirci olarak sınıfların da katılması teşvik edilmelidir.