Yükleniyor...
8 Nisan 2016
Ülkemiz 32 yıldır bölücü terörle uğraşıyor. İlk terör saldırısı 15 Ağustos 1984’de, ANAP iktidarının 9,5 ay sonrasına rastladı. Bu sırada, Irak ve Suriye dâhil bölgemizde terör yoktu. 32 yıldır süren dönemini, iktidardaki zihniyetlerin özelliklerine göre üçe ayırabiliriz. Bu maksatla kısa bir analiz yapalım:
Şimdi soralım: Neden 9 yılda 9 koalisyon hükümeti döneminde [her yıla bir hükümetin isabet ettiği] bölücü terörün beli kırıldığı halde, tek parti iktidarlarının bulunduğu [1984/1993’de 9 yıl, 2002/2016’da 14 yıl] toplam 23 yılda, bölücü terör sıfırdan zirveye tırmanarak, bütünlüğümüzü tehlikeye sokacak konuma geldi?
İşte meselenin özü de buradadır. Terörün zirveden sıfıra indiği dönemde, mücadele, Türk Milletinin ve vatanın bütünlüğüne dayanılarak yapılmıştı. Sıfırdan zirve yaptığı birinci ve üçüncü dönemde ise, Türk milletinin ayrıştırılması amacıyla mücadele yerine müzakere yapılmıştır. Çünkü bu zihniyet, Türk Milleti gerçeğini inkâr etmekte ve Türkler ülkedeki diğer etnik gruplardan biridir; bu sebeple devlet ve vatan sadece Türklerin olamaz, bütün etnik gruplarındır. PKK, bunun için terör yapmaktadır; müzakere edilerek anlaşma sağlanınca, terör bitecektir. Yöneten zihniyetin formülü böyle olunca, bölücülük suç ve düşmanlık olmaktan çıkıyor. Gerçekte, bizden istenen egemenliğimizdir. Bu ise iç savaşı kaçınılmaz kılar.
Durum gerçekten böyle mi? Evet, delilini verelim:
Erdoğan buyuruyor ki;
“Türkiye Cumhuriyeti’nde 27 etnik grup yaşamakta. Bu 27 etnik grubun da varlıklarının tanınması gerekmektedir. ‘Türkiye Türklerindir’ gibi tezler yanlıştır. Türkiye, Türkiye’de yaşayan herkesindir.” [2. Cumhuriyet Tartışmaları,1993]
Yine Erdoğan buyuruyor ki;
“Türkiye’nin Ortadoğu’da bir görevi var. Nedir o görev? Biz Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesinin Eşbaşkanlarından bir tanesiyiz. Ve bu görevi yapıyoruz. Diyarbakır’a çok farklı bakıyorum. Yani Diyarbakır istiyorum ki… şu anda… yani Amerika’nın da hani düşündüğü… Büyük Ortadoğu Projesi var ya… Genişletilmiş Ortadoğu… yani bu proje içerisinde Diyarbakır bir yıldız olabilir… bir merkez olabilir… Bunu başarmamız lazım.” [2004 Grup konuşması]
BOP/GOP’un özündeki mekanizma; ülkelerdeki etnik ve inanç gruplarını egemenliği paylaşmaya yönlendirerek birbiriyle çatıştırmak ve iç savaşa sürükleyerek parçalamak değil mi? Libya, Yemen, Irak, Pakistan, Afganistan, Irak, Suriye ve Türkiye bu tuzağa düşürülmedi mi?
Ey ölüm uykusundakiler uyanın!…