Yükleniyor...
23.03.2011
“Naziler önce komünistleri tutukladılar; Komünist değilim diye ses çıkarmadım.
Sonra Yahudileri tutukladılar, Yahudi değilim dedim, sesimi çıkarmadım.
…Sosyal demokratları tutukladılar, savunmak bana mı kaldı dedim yine sesimi çıkarmadım.
Bir gün sıra bana geldiğinde etrafımda tutuklanmama ses çıkartacak kimse kalmamıştı. “
BERTOLT BRECHT
***
Önceki gün 21 Mart’tı.
Yani Nevruz.
Türk Dünyasının ve Adriyatik’ten Çin’e bütün bir coğrafyanın kutladığı bahar bayramı
21 Mart Doğu nazarında yeni bir gün, yeni yılın başlangıcı, bahar bayramı. Batının takviminde ise böyle şeylere yer yok.
Onlara her gün bayram.
Onlar istedikleri günü başlangıç yapabilme imtiyazına sahipler.
Bizdeki görüntü ne derseniz de?
Bir “ayaklanma”, bir “başkaldırı” provası.
İşte böyle bir günde NATO uçaklarının Libya semalarında bombalar yağdırdıkları haberiyle uyandık.
1.2. Körfez harekâtlarından alışıktık bu canlı yayında bombalamaya.
Düşünmeden edemedik;
Dün Irak,
Bugün Libya
Ya yarın…?
Dilim varmıyor dahasını demeye.
Yangın kapıya mı dayandı acaba?.
İfade edelim Kaddafi’yi de, Saddam’ı da, Esat’ı da, benzerlerini de sevmezdik.
Ama ezberimizdeydiler.
Yaptıklarını da yapabileceklerini de bilirdik.
Bir tehdit olamazlardı bizim için.
“Zulüm ile âbâd olan gün olur berbat olur.”
Olacağı buydu.
Aine-i devran hükmünü icra etti. Devrildiler en mübarek bilinen rejimler bir bir. Diktatör akıbeti sonuçta hepsininki de.
Sevindik, alkışladık belki bu akıbeti.
Ders olsun dedik özenenlere de.
Buraya kadar güzeldi. Ya sonrası?
Sonrasında baktık ki süper komşularımız oluvermiş, bölge diktatörlerden arındı diye sevinirken.
İstibdat karşıtı, kendini dünyaya demokrasi getirmeye adamış süper komşular…
Nasıl bir komşuluk olacak? Ona dair bilgimiz yok.
“Yaşayah görek” Azeri kardeşlerimizin dediği gibi.
“Tarih itiyatsızlara karşı merhametsizdir” diyor Atatürk;
NATO bombardıman uçaklarının Trablus semalarında oldukları haberi derin düşüncelere itti bizi ister istemez.
Şartlara göre aynı filonun yarın rotayı değiştirip ülkemiz toprakları yönelmeyecekleri ne malum?
“Kaddafi ülkesinden farkınız ne?”
“Nevruz kutlamaları ortada” gibi bir gerekçeyle mesela.
İnönü;
“Süper güçle ortaklık ayı ile çuvala girmek gibidir” demişti.
Dileyelim nerede kim tarafından verildiyse bu BOP eş başkanlığı başını döndürmesin başlarımızın.
Cihan padişahlığına soyunmasınlar Ortadoğu’da diktatör boşluğu var diyerek.
Evdeki bulgurdan olmayalım sonra.
“Daldaki iki kuş dileyenin olsun
Eldeki bir kuş yeter bize.”
***
Nevruz Bayramının Türk Dünyasına, İslam âlemine, insanlığa huzur, barış, neşe getirmesi dileği ile.