Irak’ta “Öfke Günü” Patlaması

10.04.2011   Bilgay Duman 02.03.2011 Irak’ta 25 Şubat 2011 Cuma günü yapılan gösterilerin şiddeti giderek artacak gibi görünüyor. Facebook ve Twitter adlı sosyal paylaşım sitelerinde kurulan “Irak Devrimi” adlı sosyal ağ üzerinden geniş kitlelere ulaşan Iraklı göstericiler, Cuma günü Irak’ın başta Bağdat olmak üzere Basra, Musul, Kerkük, Anbar, Kut ve Zikar vilayetlerinde düzenledikleri protesto gösterileriyle hem […]


Paylaşın:

10.04.2011 
 
Bilgay Duman

02.03.2011

Irak’ta 25 Şubat 2011 Cuma günü yapılan gösterilerin şiddeti giderek artacak gibi görünüyor. Facebook ve Twitter adlı sosyal paylaşım sitelerinde kurulan “Irak Devrimi” adlı sosyal ağ üzerinden geniş kitlelere ulaşan Iraklı göstericiler, Cuma günü Irak’ın başta Bağdat olmak üzere Basra, Musul, Kerkük, Anbar, Kut ve Zikar vilayetlerinde düzenledikleri protesto gösterileriyle hem Nuri El-Maliki hükümetini hem de vilayet yönetimlerini tedirgine etmeye başladı. 25 Şubat’ta “Öfke Günü” adıyla gerçekleştirilen eylemlerin 1 Mart 2011 Salı günü yapılması beklenen daha büyük gösterilerle devam etmesi bekleniyor. Irak’taki “Öfke Günü” eylemleri tam anlamıyla gerçek bir patlamaya yol açmış durumda. Irak Sağlık Bakanlığı verilerine göre sadece Cuma günü yapılan eylemlerde 8 kişi hayatını kaybederken, 227 kişi de yaralandı. Resmi rakamlar böyleyken, göstericilerin gördüğü zararın daha yüksek olduğu belirtiliyor. Irak’ta Basın Özgürlüğünü Koruma adlı sivil toplum örgütü, hükümet güçlerinin birçok gazeteciyi darp ettiğini ve bazı medya kuruluşlarına yönelik operasyon düzenleyerek, gösterilere ilişkin görüntü ve bilgilerin paylaşılmasını engellediğini açıkladı. Yine de internet gibi etkin bir iletişim ağını kullanan göstericileri şimdilik engellemek pek mümkün görünmüyor. Hükümet halen internet kullanımına ilişkin bir sınırlama getirmiş değil. Ancak gösterilerin daha da şiddetlenmesi durumunda internet kullanımının sınırlanması ya da yasaklanması beklenebilir. Zira Irak’ta gösterilerin şiddeti gün geçtikçe artıyor. Irak’ın Ayatullah Ali Sistani, Kazım El-Hairi ve Muhammedi Yakubi önde gelen din adamlarının halkı protesto gösterilerine çıkmamalarını söylemelerine rağmen göstericilerin sayısındaki yükseliş Irak hükümetini tedirgin etmektedir. Önce yüzlerle ifade edilen göstericilerin sayısı şimdi binlerle ifade edilmektedir.

Cuma günü Bağdat’ta Tahrir Meydanı’nda yapılan gösterilere, 20 bine yakın kişinin katıldığı belirtilmektedir. Hatta Bağdat’ta yapılan gösteriler sırasında Irakiye Milletvekili Falah El-Şeyh ve Bağımsız Milletvekili Sabah El-Saidi’nin göstericiler tarafından darp edildiği iddia edilmektedir. Hatta bu olaylar üzerine Irak’taki birçok devlet yetkilisinin Irak’ı terk ettiği söylenmektedir. Başbakan Maliki’nin yaptığı açıklamalar bunu kanıtlar niteliktedir. Maliki yaptığı açıklamada, yurt dışına çıkan Iraklı yetkilere çok üzüldüğünü, kalıp devletleri için mücadele etmeleri gerektiğini ve halkın taleplerini karşılamaları gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca Maliki, 27 Şubat Pazar gününden itibaren 100 günlük süreçte hükümetin çalışmalarının yeniden gözden geçireceğini, ayrıca kendi maaşında kesinti yaptığını ve yaşlı ve yoksullara yiyecek yardımının artırılacağını ifade etmiştir. Hükümet Bağdat’ta motorlu araçlara trafiğe çıkma yasağı getirirken, Başbakan Nuri El Maliki olaylardan dolayı Saddam Hüseyin yanlılarını suçlamıştır. Bunun üzerine Zikar’da yapılan gösterilerde Baas Partisi üyesi oldukları ifade edilen 3 kişinin olayları kışkırttıkları gerekçesiyle tutuklandığı açıklanmıştır.

Öte yandan Basra ve Musul’da yapılan gösteriler de oldukça gergin geçmiştir. Irak’ın en büyük kenti Musul ve ikinci büyük kenti Basra’da yapılan gösterilerde, özellikle yerel yönetimlere yönelik öfke hakim olmuştur. Sadr yanlısı din adamları Basra Valiliğine girerek, Vali Şeltağ Abbut’u Basra’nın kaynaklarını halka hizmet için harcamadığı ve yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle protesto etmiş ve valinin görevde bırakmayacaklarına yönelik tehditte bulunmuşlardır. Maliki’nin partisine bağlı olan Basra Valisi de Maliki’nin de baskısıyla protesto etmiştir. Zaten Sadr Grubunun Basra Valisinde son dönemde oldukça şikayetçi olduğu ve hükümet görüşmeleri sırasında Maliki’den Basra Valisi’ni değiştirmesini talep ettiği bilinmektedir. Bu durum Sadr Grubunun Basra ve Irak siyasetindeki öneminin anlaşılması açısından önemlidir. Öte yandan Irak Parlamento Başkanı Usame Nuceyfi, göstericileri hükümete karşı protesto gösterilerinde desteklediğini ve halkın haklarını araması gerektiğini açıklarken, kardeşi Musul Valisi Etil Nuceyfi de Musul’da yapılan gösteriler nedeniyle zor durumda kalmıştır. Musul’da yapılan gösteriler sırasında valilik binasına yürüyen göstericiler, valilik binasını taşlamış ve ateşe vermiştir. Güvenlik güçlerinin göstericilere ateş açması sonucu 1 kişinin hayatını kaybettiği bilinmektedir. Musul, Irak’ın en önemli vilayetlerinden biri olmasına rağmen, şehirdeki güvenlik ve devlet hizmetlerinin durumu oldukça alt seviyededir. Kentteki güvenlik sıkıntısı nedeniyle gerçekleştirilemeyen projeler, halkın kötü yaşam koşullarında yaşamasına neden olmakta ve yeni yatırımların kente gelmemesi nedeniyle de işsizlik artmaktadır. Musul’daki olayların devam etmesi, Musul’da önüne geçilemez olaylara sahne olabilir. Kentte Araplar ve Kürt gruplar arasındaki gerginlik halen devam etmektedir. Öte yandan Musul’daki Arap gruplar arasında da sorunlar yaşandığı bilinmektedir. Gösterilerin büyüyerek devam etmesi Musul’daki gruplar arası çatışmayı körükleyebilir.

Ancak Irak’taki protesto gösterilerinin yaşandığı şehirler arasında tüm Irak’ı etkisi altına alabilecek ve etkisini siyasi, ekonomik ve sosyal alanlara da yayılabilecek gösteriler Kerkük’te yaşanmaktadır. Kerkük’te Cuma günü yapılan gösteriler sırasında 2 kişi hayatını kaybederken, 51 kişi de yaralanmıştır. Öte yandan Kerkük’e bağlı Arapların çoğunlukta yaşadığı Havice İlçesinde 22 kişi yaralanırken, 1 kişi de hayatını kaybetmiştir. Göstericilerin belediye binasını yakmak istemesi üzerine, Havice’de yaşanan olaylar sonrasında Arap aşiretleri arasında gerginlik yaşanmıştır. Sahva güçlerine bağlı silahlı milislerin, Kerkük kent merkezine girmeye çalışmalarının ardından Kerkük emniyeti olaylara müdahale etmiştir. Olay üzerine Kürt Bölgesel Yönetimine bağlı peşmerge birlikleri de Kerkük’ün güneyinden Kerkük’e doğru ilerlemiş ve Kerkük’ün şehir merkezi girişine konuşlanmıştır. Ayrıca Kerkük valiliği şehirde sokağa çıkma yasağı ilan etmiştir. Kerkük’te yerel yönetimin hizmetlerinin protesto edildiği gösterilerin ardından etnik gruplar arasında tansiyonun yükselmesi son 4-5 aydır gergin günler geçiren Kerkük’ü daha da kötü bir duruma getirebilir. Kerkük’teki yaşayan etnik ve dini gruplar arasında yaşanacak en ufak çatışmanın bile bu halkların bir arada yaşadığı Diyala, Musul, Selahattin gibi vilayetlerde etkilerinin görülmesi muhtemeldir. Ayrıca Irak’ta yaşanan federalizm, ihtilaflı bölgeler, petrol gelirlerinin paylaşımı, statüsü sorunu gibi siyasi tartışmaların kilit noktası Kerkük’te yaşanacak çatışma, Irak siyasetini de krize sokabilir. Bu nedenle Irak merkezi hükümetinin koordineli ve aktif bir çalışmayla önümüzdeki süreci atlatmaya çalışması önemlidir. Yine de Irak’taki sorunların kısa vadede çözülebileceğini düşünmek hayalcilik olarak görülebilir. Ayrıca Irak’ta siyaset yerelde yürütülmektedir. Başka bir deyişle, Irak’taki her vilayetin, ilçenin hatta nahiye ve köylerin birbirinde farklı özellikleri ve sorunları mevcuttur. Bu nedenle Irak hükümetinin minimal düzeyde politikalar üreterek Irak’taki sorunları çözmeye çalışması, yeni Irak’ın temellerinin daha sağlam düzlemler üzerine kurmasını sağlayacağı düşünülmektedir. Yine de Irak halkının ateşinin kısa sürede sönmeyeceği söylenebilir.

http://www.orsam.org.tr/tr/yazigoster.aspx?ID=1554
 
 

Yazar

Milli Düşünce Merkezi

Yorum Yap

Kayıt olmadan yorum yapabilirsiniz.




Benzer Yazılar