Yükleniyor...
Libya ile ilgili haberler karışık. Ama yolun sonuna yaklaşıldığına şüphe yok. Onlar içerden, NATO dışarıdan bir devrin sonunu getirmiş gibi gözüküyor. Bununla birlikte postu pahalıya satmaya baştan kararlı Kaddafi ailesi, kafaları karıştırmaya bir süre daha devam edecek gibi. Libya ile ilgili yazılacak pek az şey kaldı. Ama söylenecek çok şey ve seyredilecek çok isyan var gibi geliyor.
EMEVİ
Libya isyan hareketinin, 27 Şubat 2011 tarihinden bu yana dünyaya yansıyan siyasi kimliği Libya Geçici Ulusal Konseyi(El Meclis el vatani el intikal) ile şekillendi. Bu siyasi kimlik, Kaddafi karşıtı 32 ülke tarafından hemen benimsenip muhatap alındı. Buna karşılık, Rusya ile birlikte bazı Afrika ve Latin Amerika ülkelerinin temkinle yaklaştığı Meclis el Vatani el İntikal(EMEVİ), Norveç ve Çin tarafından ısrarla reddedildi. Kuruluşundan bu yana EMEVİ nin en yetkili ismi Mahmut Jibril olsa bile en etkili ismi ülkenin eski adalet bakanı Abdülcelil ismi öne çıktı.
EMEVİ Şubat-Mart 2011 den bu yana kendi ülkesi içinde, adeta sürgündeki hükümet gibi hareket etti. Önce ülkenin adını Libya Sosyalist Cemahiriye’sinden, Libya Cumhuriyetine değiştirdi. Zaten dünyada sosyalist kim kaldı ki, Libya kalsın? Sonra bayrak da değişti. EMEVİ Fransa tarafından Mart ayında muhatap alınacak Libya hükümeti olarak tanındı. Zaten bu ABD deki Libya Büyükelçiliğinin de tercihiydi. EMEVİ’nin temsil ettiği hareket, dışarıdan silah ikmal desteği dışında, bombardıman desteği almasaydı tam bir ulusa kurtuluş hareketi olacaktı. Ama şimdi olan bir uluslar arası kurtuluş hareketidir. Artık Kaddafi’den sonra diyebileceğimiz bir geleceğin, Libya için, pek çok gelişme ve yeni başkaldırılara gebe olabileceğini tahmin ederek, ben bu ülkeye yeni bir medeniyet getirmesi dileği ile Libya geçici hükümetinin, Arapça ifadesinin baş harflerinden, eski bir medeniyeti hatırlatan bir EMEVİ’yi ürettim. İlle de İngilizce kısaltma kullanılacak diye bir kural mı var ki?
Devlet Başa Kuzgun Leşe
Şimdi bundan sonra sorun, Libya’nın kaynakları üzerindeki sahiplilik ve denetim hakkını ne kadar koruyacağı olacaktır. Ama böyle bir şeyin olması ne kadar mümkün pek emin değilim. EMEVİ’nin yani Libya geçici ulusal konseyinin kuruluş amaçlarını inceliyorum. Hepsi iç düzeni temelli olarak değiştirecek amaçlar. Ülke için hukuki, idari ve siyasi yeniden yapılanma amaçları öngörülüyor. Ama baştan dış destek olmadan bunlar yapılamayacağı içindir ki, amaçlar arasında dış politika ile ilgili olanı sadece, “ diğer ülkeler, uluslararası ve bölgesel kuruluşlarla olan ilgili dış politikayı yönlendirmek ve Libya halkını temsil etmek” olarak ifade edilmiş. Yani oldukça genel ve fincancı katırlarını ürkütmeyecek kadar diplomatik.
Ancak, NATO ve NATO’nun en önünde giden Fransa ve İtalya’nın Kaddafi’ye olan kuyruk acıları dışındaki kokuları pek yakında çıkacaktır. Nitekim NATO, ABD ve İngiltere resmi ağızlardan Kaddafi yönetiminin sonunu açıklarken, kervana karışan Sarkozy, aynı zamanda gelecek hafta Başkan Abdülcelil’e bir de randevu verdi. Yavaş yavaş isteklerin belirginlik kazanmasını beklemek gerek. Bu arada uluslararası Media, başta Total olmak üzere petrol şirketlerinin hisselerinin dünya borsalarında değerlenmesini, Libya’da şekillenmeye başlayan “Belirliliğe” bağlıyor. Yani bu şirketlerin Libya petrollerinden hak alacağına kesin gözle bakılıyor.
Bu arada, bundan böyle yapılacak Libya Temas Grubu toplantılarında da Libya’nın geleceği ve bu ülkeye sağlanacak maddi imkân akışı bir kere daha mercek altına alınacaktır. Özellikle altyapısı tahrip olan Libya Petrol alanlarının, boru hatlarının ve rafinerilerinin tamiri ve yenilenmesi söz konusu olacaktır. Bu ihaleleri kimlerin alacağı önemlidir. İşte şimdi bu konu, Libya’da taahhüt işi yapan Türkiye ile Fransa ve İtalya arasına nifak sokma potansiyeline sahiptir. Fransa bu işte öncelik isteyecek, İtalya yakınlık avantajını dile getirecektir. ENI ismini de yakında epeyce duyarız.
Aslında petrol çıkarımının tam kapazite’ye ulaştırılması için kuyuların işletilmesi hakkının yine Libya’ya bırakılması konusu ilkeye bağlanmalıdır. Libya öz kaynaklarının Libya için ve Libya tarafından yapılması önemlidir. Ama bunun olamayacağını biliyorum. Irak’ta olduğu gibi işletim hakları petrol şirketleri tarafından istenecektir. TOTAL başta olmak üzere, yine ENI, Shell, BP, Exon duyacağımız ilk isimler alacaktır. TIPC(Türkiye Uluslararası Petrol Şirketi) ni duyacak mıyız diye çok merak ediyorum. Harekâta katılmayan veya desteklemeyen ülkelere yani Rusya ve Çin’e ne verilir bilinmez. Ama “Devlet başa kuzgun leşe…”, atalarımızın bize miras bıraktığı çok yerinde bir özlü söz…
Abdülcelil yine Hiddetlenir ve Celallenir mi?
Açıkçası, Başkan Abdülcelil’e yakın bir gelecekte, EMEVİ’nin dış ilişkiler sorumlusu Jibril ile birlikte bunlarla uğraşacaktır. Ülke kaynaklarının işletim ve kullanımı ile ilgili bir politikası henüz olmayan EMEVİ’nin, Başkan Abdülcelil’in siyasi ağzından çıkacak tepkisi ne olacaktır? Eli mahkûm bir başkan, ne zaman ve nerede yeniden celallenecektir? Başkan Abdülcelil’in sıra dışı Kaddafi’ye karşılık fevkalade düzgün ve medeni bir görünümü var. Bu görünüm ile Başkan, temsil ettiği hükümetin dış ilişkilerini ülkesi yararına nasıl yürütecektir?
Eskiden “iki bayram arasında düğün olmaz” derlerdi. Ama bu yıl, bu eski geleneğin geçerli olduğu coğrafyada, epey bir şey iki bayram arasında olacak. Kaddafi ailesinin tüm şaşırtmalarına rağmen, Abdülcelil ve EMEVİ Trablusgarp’da idareyi ele alacak. Zaman içinde, EMEVİ’nin “İ” si yani “İntikal” artık geçiciden, kalıcıya dönüşecek. Muhtemelen 6-8 ay içinde demokratik seçimlere gitmenin yol haritasını çizmeye başlayacak.
Fırtınalar hızını hafifletirken, Libya’nın o kabilelerden oluşan yapısı içinde, olabildiğince ulusal kalabilmesi önemlidir. Türkiye’nin bu konuya, yarın yapılacak Libya Temas Grubu toplantısında özen göstermesini umuyorum. Ne olursa olsun Libya da, kaynakları da Libya halkınındır.
http://www.tasam.org/tr/icerik/3699/libya-petrolleri-ve-abdulcelili-bekleyen-kabus.html