TAŞINMA PRATİĞİMİZ

12 Mayıs 2016 Nasrettin Hocamız da olmasa ne olurduk acaba? Ölüsü de, dirisi de bize “nimet” hazretin. Hoca’nın evine hırsız girmiş. Nesi var nesi yoksa toplayıp götürürken, O da geride kalanları toplamış peşine takılmış. Evine kadar takip etmiş adamı. Birlikte eve girecekken hırsız sormuş; “Bizim evde işin ne senin? Hoca cevap vermiş; “Buraya taşınmıyor muyduk […]


Paylaşın:

12 Mayıs 2016

Nasrettin Hocamız da olmasa ne olurduk acaba? Ölüsü de, dirisi de bize “nimet” hazretin.

Hoca’nın evine hırsız girmiş. Nesi var nesi yoksa toplayıp götürürken, O da geride kalanları toplamış peşine takılmış. Evine kadar takip etmiş adamı. Birlikte eve girecekken hırsız sormuş;

“Bizim evde işin ne senin?

Hoca cevap vermiş;

“Buraya taşınmıyor muyduk biz?”

***

Hoca Konyalıydı (Akşehirli). Başka sahiplenen iller varsa da onu biz Akşehir gölüne maya çalmasından biliriz.

Azledilen Sadrazamımız da hocaydı.

O da Konyalı (Taşkent’ten).

“Sabah çıkarız, ikindin namazını Şam’da, Ümeyye Camiinde kılarız” demişti.

Seneler geçti üzerinden. Ümeyye Camiinde değil ama, Kilis’te günlük cenaze namazları kılınmakta şimdi. “Abdestli dolaşma” tavsiyesinde bulunuyor “mülk-i amir”.

***

Tarihe başka notlar da düştüler tabi namı-ı diğer “Serok” lakaplı sadrazamımız. “Kadim medeniyetiz” diyerek adına “futbol takımları” gençlik ocakları v.b. oluşturdukları bütün tarihimiz içinde özel bir dönem olan “Osmanlının” Ortadoğu’daki son kalıntısı, “simgesi”, Uluslararası anlaşmalarla tescilli toprağımız, Süleyman Şahın kemiklerini toplatarak – sızlatarak- gece operasyonuyla türbeyle birlikte sınırımıza taşıttılar.

***

O tecrübeyle Ümeyye Camiini de taşıyacaklardı ki ömürleri yetmedi.“Tebdil-i mekânda ferahlık var”. “Şam’a gidemiyorsak Ümeyyeyi buraya getiririz. Orada bir vakit için sözümüz vardı. Burada beş vakitolur. Ne fark eder. Ha oraha bura?”

“Fetih suresiyle açılışını da yaparlardı Allahüâlem. Üç milyonu aşkın Suriyelinin gönlüde hoş olurdu hem. Nasılsa “Bugünün göçmeni, yarının seçmeni” onlar da.

***

Vaktini “Mescid-i Nebevide” geçirdiğini söyleyen zatın biri rüyasında görüştüğü Hz. Peygamberin onu başbakan tayin ettiğini dese de (sosyal medyada dolaşıyor) Alaşağı ediverdi bir muktedir el, rüya neyim dinlemeyip..

***

Havasından mı suyundan mıdır, Konya toprağından çıkıyor bu gibi kimsenin akıl edemediklerini düşünen projelerin sahipleri.

Strateji dehaları.

Nasrettin Hoca Akşehir Gölüne mayayı çalmıştı. “Ya tutarsa” diyerek.

Göl vefasızlık etmişti.

Şimdiki de Ortadoğu’ya çaldı benzeri mayayı. Suriye’deki kan gölüne.

Coğrafya nankör çıktı bu kez.

“Osmanlı bakiyesiydi, arka bahçemizdi” v.s. tezleri boşa çıktılar hepsi.

Vefasızlık diz boyu anlayacağınız.

İçeriden dışarıdankandıran kandırana.

Alan açıldı ya. Gün doğdu İsrail’e. Yerleşmeye çalışıyor şimdi o dört milyon Suriyelinin boşalttığı topraklara.

Bir ufak hatırlatma;

“One minute” sonrası olmakta bütün bunlar, dikkat buyurulsun.

***

Taşıma pratiğimiz gelişti ya bir kere.

Ömrü vefa etse Kilis’i de taşırdı Allahüalem. İlk kafileyi yola çıkarmıştı belki de. 1.“Habeş Muhacereti” niyetine.

“Sünnet-i seniyyeye” uygun.

Kilis’e gidilemiyorsa onu da taşırız “Allahın izniyle. Biz öyle milletiz işte”der haykırırdı (bağırırdı) kürsülerden seçim otobüslerinin üzerinden.

***

Tarihçiler, çadır söküp takmaktaki pratiğimizin parlak zaferlerimizin önemli nedenlerinden biri olduklarını söylerler. Çadır devleti günlerimize döndük sanki.

“Osmanlı” devrine derken daha da gerisine. “Stratejik” hesap hatası oldu belli ki.

Hülasa;“devlet” olarak, “rejim” olarak, Taşınıyoruz, uyduk imama,

“Taşıma devletle” bakalım hangi “devlet kuşu” kondurulacak başımıza?

Merak içindeyiz “yüzen devletin” hangi sahile vuracağını…

****

Mülayim idi “bimurad”

“Sahibinin sesi” olmakşartıyla koltuğa oturtulan, başka da nasıl olabilirdi ki?

“Helallik” diliyormuş., kendi tercihi olmayan nedenlerle” makama veda ederken.

(Bizimkisi saklı dursun…)

Allah taksiratını affetsin…

Yazar

Osman Erenalp

Yorum Yap

Kayıt olmadan yorum yapabilirsiniz.




Benzer Yazılar