BASIN AÇIKLAMASI

08 Haziran 2014 (dün) Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti için kara bir gün olarak tarihe geçecektir. Diyarbakır’da, 2. Taktik Hava Kuvvetleri Komutanlığına ait bir birliğin dikenli telle çevrili kışlasında, tellerin üzerinden atlayan bir bölücü hain direğe tırmanarak gönderdeki Türk Bayrağını indirmiş,  oradaki isyancı güruhun ayakları altına atmıştır. Bu menfur saldırıya, askeri birlikten hiç kimsenin […]


Paylaşın:

08 Haziran 2014 (dün) Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti için kara bir gün olarak tarihe geçecektir.

Diyarbakır’da, 2. Taktik Hava Kuvvetleri Komutanlığına ait bir birliğin dikenli telle çevrili kışlasında, tellerin üzerinden atlayan bir bölücü hain direğe tırmanarak gönderdeki Türk Bayrağını indirmiş,  oradaki isyancı güruhun ayakları altına atmıştır.

Bu menfur saldırıya, askeri birlikten hiç kimsenin engel olmaması, derin bir üzüntü kaynağı olmuştur.

Son on yılda; “AÇILIM!”, “DEMOKRATİKLEŞME!”, “ANALAR AĞLAMASIN”, “ŞEHİTLER GELMESİN!”, “ÇÖZÜM!”, “ÇATIŞMASIZLIK!” ve “BARIŞ!” gibi Türk milletini aldatmaya yönelik tuzak kavramlarla zihinler karıştırılmış, egemenliğimizin sembolü kutsal Bayrağımız gönderlerden indirilerek Vatanın ve Milletin bölünmesinin önü açılmıştır. 

Namus, şeref ve haysiyetimizin ifadesi olan kutsal Türk Bayrağının indirilmesi karşısında Genelkurmay Başkanlığı’nın görevinin gereğini yapması beklenirken; bu iğrenç saldırıyı “nefretle kınayan”, “takipçisi olunacağı” ve “serinkanlı yaklaşılmaya çalışılacağı”  gibi, temenniler içeren açıklamalarla yetinmesi, Türk milleti tarafından büyük bir infial ve teessüre yol açmıştır.

Tarihi şan ve şerefle dolu kahraman Türk Ordusu, 14 Ağustos 1996’da, Kıbrıs’ta da Bayrağımıza karşı benzer bir tecavüzle karşılaşmıştı.  Ama gönderde dalgalanan Bayrağımız değil, mütecavizin gövdesi indirilmişti.

Bu asil tavrı gösterenler, Türk Milletinin vicdanında ve hafızasında yerini almış, Milli Kahramanlar silsilesinin sönmeyen yıldızı olmuştur.

Buna karşılık; Diyarbakır’da Bayrağımıza karşı yapılan bu alçakça saldırıya, hak ettiği cevabı vermeyenler ve verilmesini engelleyenler de, asla unutulmayacaktır. Ama egemenliğimizi koruyamayan acizler ve korkaklar olarak…

Hiç şüphe yoktur ki, Türk Milleti; Vatanın bütünlüğü, Milletin birliği ve egemenliğini tehlikeye sokan siyasetin baş sorumlusu olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı görmektedir. “Çözüm” buluyorum diyerek ülkenin birliği ve bütünlüğü üzerinde bölücü terör örgütüyle uzlaşmalar ve anlaşmalar yapılmasının hesabını mutlaka soracaktır. 

MİLLİ DÜŞÜNCE MERKEZİ

09 Haziran 2014

Yazar

Milli Düşünce Merkezi

Yorum Yap

Kayıt olmadan yorum yapabilirsiniz.




Benzer Yazılar