Hasan Kallimci İle Çocuk Edebiyatının Kaynaklarına Dair Bir Söyleşi

Kaleme aldığı eserler ve hazırladığı çizgi-diziler ile tanınan yazar Hasan Kallimci ile ülkemizde yayınlanan çocuk edebiyatı ürünleri üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.


Paylaşın:

27 yıllık öğretmenlik hayatında öğrencilerine sadece akademik bilgiler değil fikir dünyasının gelişmesine katkı sağlayan eserler de sunan Hasan Kallimci ile bu alandaki emekleri ve çocuk edebiyatında kullanılan içerikler ile bunların millîliği üzerine konuştuk. Değerli Öğretmenimizin bilgilerinden yararlanmak adına sözü ona bırakalım.

Öncelikle okurlarımızın sizi yakından tanıyabilmesi için bize kendinizden bahseder misiniz Hasan Hocam?

H. Kallimci: 1949 Denizli / Sarayköy doğumluyum. 1967 yılında, Nazilli Öğretmen Okulu mezunu ilkokul öğretmeni olarak görev yapmaya başladım. Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nden önlisans diploması aldım. 1994 yılında emekliye ayrıldım. Öğretmen Okulu’nda 14 ay yayımlanan AK adlı edebiyat dergisinde yer alan “Fakir Kemancı” adlı hikâyemle yazarlığa adım attım. Ekseriyeti 1. – 5. sınıf öğrencilerine, hitap eden -seviyelerine göre seriler hâlinde- çok sayıda hikâye, roman, masal, şiir, tekerleme, destan, efsane, tiyatro dallarında eserler yazdım. Gençler ve daha üst yaşlardakiler için de roman, hikâye ve araştırma dallarında kitaplar yayımladım. Yerel ve Ulusal dergi ve gazetelerde yazılarım çıktı. 6 – 8 yaş grubuna hitap eden, mikroplarla mücadele ederek sağlıklı kalmanın işlendiği 13 bölümden oluşan “Bitmeyen Savaş” adlı çizgi filmlerin hikâye ve senaryosunu yazdım. Halen yazarak üretmeye devam ediyorum. Denizli il merkezinde yaşıyorum. Evliyim, 2 evlat ve 4 torunum var.

Meydana getirdiğiniz pek çok eseri küçük okurlarımızın seviyelerine göre gruplandırıldığınızı görüyoruz. Bu eserleri oluştururken dikkat ettiğiniz noktalar nelerdir?

H. Kallimci: Takdir edersiniz ki kreşteki, anaokulundaki çocuklarımızın ilgileri farklıdır; aynı şekilde ilkokul 1. sınıf ile 2. sınıf öğrencilerinin de, 3. sınıf ile 4 ve 5. sınıflarda okuyanların da… Bu farklılıklar dikkat edilerek konular tespit etmek, metinlerin uzunluğu ve kısalığını ayarlamak, metinleri işlerken kullanılan dilin seviyelere uygunluğuna dikkat etmek çocuk edebiyatçısı yazarların hünerine bağlıdır. Ben de eserlerimi üretirken;

Okurlarımın “Kökü mazide olan âtîyiz.” bilincine ermelerini amaçladım. Kitaplarımda Türk milletinin dününü anlattığım gibi çocuğun yaşadığı ve şahidi olduğu bugünün konularını işledim. Çocuklarımızı milletimizin geleceğine olumlu katkı yapacak düşünce ve araştırmalara sevk edecek kurgular da yaptım.

Çocuklarımızın masal, hikâye, roman, şiir vd. edebî dalları tanımasını sağladım ve hemen hemen her dalda telif eserler ürettim.
Konuları yaş ve seviyelerine göre seçtim.
Yaş ve sınıf seviyesine, ele aldığım konuya en uygun edebî dalı tercih ettim.
Metinlerin dilini, uzunluğu ve kısalığını, kitapların hacmini sınıf ve yaş seviyesine göre ayarladım.
Kısa cümlelerle, yalın bir Türkçeyle yazmaya çalıştım.
Okul öncesine ve 1. – 3. sınıflara hitap eden kitaplarda tekerlemeye yakın şiiri ve düz yazıyı iç içe kullandım.

Sizin çocuk edebiyatına yönelmenizdeki en önemli sebep nedir?

H. Kallimci: İlkokul ve ortaokul çağlarında okuduğum, öğretmenlik hayatımda öğrencilerime okuttuğum kitaplarının çoğunun Batılı yazarları kaleminde çıkmış olmaları beni rahatsız ediyordu. O kitaplar da okunmalıydı ancak Türk milletiyle ilgili, çocuklarımız için yazılmayı bekleyen pek çok konu vardı. Çocuk edebiyatı türündeki eserler konu, taşıdığı kültür ve anlayış olarak Millî Eğitimin amaçlarıyla paralellik arz etmeliydi. Yeni Ömer Seyfettinlere, Ziya Gökalplara, Kemalettin Tuğculara ve –yarınlarla ilgili olarak çocuklarımızı bilime yönlendirme konusunda örnek aldığım bir yabancı yazardır- yerli Jules Wernelere ihtiyaç vardı. Onlardan biri ben olabilirdim. Yazdığım, kitaplaşan ve kitaplaşmayı bekleyen 140’ın üzerindeki eser bu düşüncenin ürünüdür. 54 yılı aşan sürede, yoğun tempoda çalışmama ve üretmeme, İskender Öksüz ağabeyimin “Hasan, dalını seç!” ikazı ile Başbuğ Alparslan Türkeş’in “Hasan, çok çocuk kitabı yazmalısın!” buyruğunun da etkili olduğunu söyleyebilirim.

Çağdaş Türk edebiyatının çocuk ve gençler için ürettiği yayınlara baktığımızda millî hassasiyetlere pek de bağlı kalınmadığını, kalanlar olsa da bunun pek de yaygın olmadığını görüyoruz. Bu konu hakkında sizin düşünceleriniz nelerdir?

H. Kallimci: Benim bu tür röportajlarda tekrar tekrar ifade ettiğim, âdeta vecizeleştirdiğim bir görüşüm var: “Hiçbir millet, dünya vatandaşı yetiştirmek için yatırım yapmaz.”. “Millî Eğitim” çarkından geçirdiğimiz çocuklarımızın ve gençlerimizin; Türkçeyi iyi kullanan, milletimizin kültürü ve insanî değerleri ile yoğrulmuş, sorgulayan, araştırıcı, sorumluluk bilincine sahip, dünyanın neresine giderse gitsin kendini, ülkesini ve milletini en iyi şekilde temsil edebilen kişiler olarak hayata atılması gerekir. Atatürk, Kurtdereli Pehlivan, Aziz Sancar, koronavirüse karşı buldukları aşıyla bizi gururlandıran Uğur Şahin ile Özlem Türeci şu anda aklıma gelen birkaç örnek. 3. soruya verdiğim cevapta; “Çocuk edebiyatı türündeki eserler konu, taşıdığı kültür ve anlayış olarak Millî Eğitimin amaçlarıyla paralellik arz etmeli”. demiştim. Ayrıca veliler, öğretmenler, özellikle Millî Eğitim Bakanlığı yöneticileri, görsel ve yazılı medya sahipleri ile yazarları ve yayınevleri de bu konuda çok hassas olmalılar. Bugün Türkiye, her düşüncenin, fırkanın, cemaatin, tarikatın kendi askerini yetiştirmeye çalıştığı süreçten geçiyor. Yayınevleri de bu süreçte açılan tezgâhlardır ve “kendi askerlerini yetiştirme anlayışı” ile “kendi yazarlarının” eserlerini yayımlamaktadırlar. Bunlara “para kazanma hırsına kapılmış yayıncıları” da eklersek durum vahimdir. Eğitim öğretim ve yayıncılık sazının akordu bozuktur, akortlanması gerekir. Çocuk edebiyatı alanı da bu gidişten etkilenmektedir. Bilimde, sanatta, ekonomide, tarımda, askerlikte, esnaflıkta, sporda, vd. “Mehmetçik ruhuyla” yetişmiş insanlara ihtiyacımız var. Aksi hâlde bu topraklarda tutunamayız.

Eserleriniz birçok bilimsel çalışmaya da konu oldu. Bize bunlardan bahseder misiniz?

H. Kallimci: Çeşitli üniversitelerde, çocuk kitaplarımla ilgili 3 lisans ve 4 yüksek lisans tezi yapıldı. Ben konuları itibarıyla yüksek lisans tezlerini bilginize sunacağım.
Dumlupınar Üniversitesi’nde Hikmet DEGEÇ, “Hasan Kallimci’nin Çocuk Romanlarının İncelenmesi” (2016);
Sakarya Üniversitesi’nde Serkan TEKE, “Çocuk Edebiyatı Yazarı Hasan Kallimci’nin Öykülerinin Okunabilirlik Açısından Değerlendirilmesi” (2016);
Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde Yunus Emre UYAR, “Hasan Kallimci’nin Destan Romanlar Serisinin Çocuk Edebiyatının Temel Kuralları Bağlamında Değerlendirilmesi” (2019);
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde Kübra ERIŞIK, “Çocuk Edebiyatı Yazarı Hasan Kallimci’nin İlkokul Düzeyindeki Kitaplarının Değerler Eğitimi Açısından İncelenmesi” (2019) konularında yüksek lisans tezleri verdiler.
2020 yılının son aylarında da Kastamonu Üniversitesi öğretim üyeleri Şahin ŞİMŞEK ile Funda BULUT, 12 çocuk edebiyatı yazarı ile yaptıkları röportajı, “Çocuk Edebiyatı Yazarlarının Kaleminden Değerler Eğitimi” adlı eserde topladılar. Bu eserde benimle yaptıkları röportaj da yer aldı.

Bu alana eğilmek isteyen genç yazar adaylarımız için önerileriniz nelerdir?

H. Kallimci: Kendilerinde herhangi bir edebî dalda yazma kabiliyeti gören gençlere şunları önerebilirim:
Hangi edebî dala yatkın iseler, hangi seviyeye hitap edeceklerse, o alanda usta ürünü edebî eserleri, bir yazar adayı gözüyle okumalılar.
Türkiye, Türk milleti, Türk kültürü, dünyada neler olup bitiyor… Bu alanlarla da ilgili ve bilgili olmalılar. Yazar doldukça yazan, yazdıklarıyla boşalan kişidir. Yazdıklarının kalitesi yazarın donanımı ile bağlantılıdır.

Gençler yazarlığı sporculukla kıyaslamalıdır. Bir sporcu antrenmanlara sıkı bir şekilde devam etmezse maçlarda veya yarışmalarda istediği başarıyı elde edemez. Bu sebeple yerel ulusal demeden, gazete, dergi, web siteleri gibi ortamlarda antrenmanlara devam etmelidirler.
Millî Düşünce Merkezi benim gözümde bir “Türklük Akademisi”dir. Gençlerin testilerini bu “Millî Düşünce Pınarı”ndan doldurmalarını tavsiye ediyorum.

Bu değerli bilgiler için teşekkür ediyorum. Sizin eklemek istediğiniz başka bir şey var mıdır?

H. Kallimci: Şahsınızda, Millî Düşünce Merkezi’nin çocuk edebiyatına ve bu alanda ürettiğim eserlerime olan ilgisine teşekkür ediyorum. Millî Düşünce Merkezi tarafından, 2018 yılında “Yahya Kemal Fikir Sanat Edebiyat Armağanı” ile mükâfatlandırılmış olmanın gururunu ömrüm boyunca taşıyacağım.
Eserlerimi tanımak ve edebî faaliyetlerimi takip etmek isteyenler www.hasankallimci.com adresini ziyaret edebilirler.

Yazar

Zübeyde Gökçen Süer

Yorum Yap

Kayıt olmadan yorum yapabilirsiniz.




Benzer Yazılar