Yükleniyor...
Yıllar önce, akademisyen, yönetmen ve çocuk tiyatrosu uzmanı dostumuz Dr. Rasim Aşın ile İstanbul’da bir araya geldiğimizde, heyecanla memleketi Manisa/Salihli’de tiyatro konusunda bir etkinlik düzenleme planından söz etmişti. Doğrusu, bir taşra kasabasında düzenlenecek böyle bir etkinliğin ne kadar etkili olabileceğini düşünerek bu fikre temkinli yaklaşmış, hatta itiraf edelim biraz da burun kıvırmıştık.
O sıralarda, ülkemizin hemen her bölgesini tek başına seyyah tiyatrocu olarak dolaşan Rasim Aşın, 2016’ın yazında bu tasarısını doğup büyüdüğü Salihli’nin Sart köyünde başlattı. Hem de hiçbir devlet kurumundan maddi destek almadan, neredeyse sıfır bütçeyle… Sadece yerel kaynakları harekete geçirerek, yöre insanının himmetlerinden güç alarak. Dahası, her türlü yokluğa, yok saymaya ve bürokrasinin çarklarına göğüs gererek… Böylece, görmezden gelinemeyecek bir başarıya imza attı.
Dionysos Tiyatro Şenliği ve Tiyatro Eğitim Kampı, bu sene sekizinci defa, 6-16 Temmuz 2023 tarihlerinde düzenlendi. Salihli’nin Sart köyü ve köylüleri sekiz yıldır bu etkinliğin ev sahibi… Zengin tarihî kalıntıları sinesinde barındıran Sart’ın en önemli kültürel varlığı, Anadolu’nun Troya ve Efes gibi ünlü antik merkezlerinden biri olan Sardes antik kenti. Bir zamanlar “iş ve ticaret açısından çağının New York’u” olan Sardes, bilinen tarihte parayı ilk defa kullanan Lidyalılar’ın başkentiydi.
Diğer taraftan, ziyaret ve ulaşım için oldukça kolay bir konumda bulunan bu bölge, Anadolu’da ilk defa tiyatronun yapıldığı ve Dionysos şenliklerinin başladığı topraklar…
Bu etkinlik sayesinde, Dionysos’tan Kral Midas’a, Artemis’ten Kral Karun’a dek bölgenin arkeolojik repertuvarını oluşturan mitolojik kahramanlar ve hikâyeler, günümüz Türk tiyatro dünyası ve tiyatro insanlarıyla Sart köyünün taş sahnesinde bir araya geliyor.
Rasim Aşın’ın fikir ve önderliğinde başlayan ve artık süreklilik kazanan bu etkinlik, bu yıl sekizinciye ulaşarak hem belirgin bir düzene hem de Nahçıvan Devlet Tiyatrosunun katılımıyla daha geniş boyutlara kavuşmuş oldu. Söylenenlere bakılırsa, geçmiş yıllara göre bu yıl katılımcı sayısında da önemli bir artış olmuş.
Etkinlik programı, gösteri ve oyunların sergilendiği bir şenlik ve aynı zamanda katılımcıların teorik bilgi ve becerilerinin artırılmasına ve laboratuvar ve uygulamalı çalışmalara yönelik eğitim ve atölyelerle dopdolu bir içeriğe sahipti.
On gün süren bu tiyatro şenliği ve eğitim kampının ancak son günlerini takip edebildik. Burası, Sardes antik kentinin bir parçası olan Artemis Tapınağının hemen yanı başında, etrafı bağ ve bostanlarla çevrili, ulu ağaçlarla gölgelenmiş bir kamp alanı. Etkinliğe katılan amatör ve profesyonel tiyatrocular, gönüllüler, konuk sanatçılar kamp alanında yanlarında getirdikleri çadırlarda geceliyorlar.
Bu üç gün içinde katıldığımız atölye ve geziler dışında, ulu ağaçlar arasında uzanan ve üç basamakla çıkılan büyük taş sahnede sergilenen iki oyunu kamp sakinleri ve köy halkıyla birlikte seyrettik. Nahçıvan Devlet Tiyatrosu ile Foça Yenibağararası Köy Tiyatrosunun sahneledikleri bu oyunlar ilgiyle izlendi. Öyle ki, her iki oyunun sonunda alkışların sonu gelmedi.
Daha da ilginç olan ise, her iki tiyatronun oyuncularının, gösteriden birkaç saat önce kostümleriyle köy meydanında müzik ve danslar eşliğinde küçük oyunlar sergilemesi; köy içinde kafile halinde dolaşarak, hatta kapılara kadar gidip şekerler hediye ederek köydeki insanları oyunları seyretmeye davet etmesiydi. Böylelikle, konuk sanatçılar şenlikteki ortak duygu ve coşkuyu köy halkıyla paylaştılar.
14 Temmuz Cuma akşamı Nahçıvan Devlet Tiyatrosu sanatçıları, şenliğin konuklarından yazar ve yönetmen Mehmet Ümit Görgülü’nün yazdığı “Cebimdeki Delilik” isimli oyunu sahneledi. Günümüz dünyasında bireysel cinnetin nasıl patlamaya hazır bir bomba gibi sosyal bir cinnet haline gelerek toplumları tehdit ettiğini anlatan oyun, Nahçıvanlı oyuncuların yorumuyla başarıyla temsil edildi. 140 yıllık geçmişi bulunan Nahçıvan Devlet Tiyatrosu (tam adıyla, Celil Memmedguluzade adına Nahçıvan Milli Dram Tiyatrosu) sanatçıları, oyunun içeriğini en yalın biçimde çözümlemiş. Özellikle, başrol oyuncusu ve oyunun yönetmeni Samet Canbahşiyev, rolünü âdeta günlük bir kıyafet gibi üzerine geçirmiş. Samet Bey, tiyatronun müdür yardımcısı ve Nahçıvan’ın emektar sanatçısı. Oyunda, Samet Bey boyun atkısını farklı şekillerde, mesela başörtüsü, kaşık, kepçe, ip veya boya sopası olarak ustaca kullanıyor. Bu, seyirciye eskiden meddahların kullandığı asayı veya havluyu hatırlatıyor.
Oyunda rol alan diğer oyuncular da, yaptıkları işten öylesine tat alıyorlar ki, bu neşeyi ve coşkuyu seyirciye de geçiriyorlar. Oyunun sonunda seyirciyi selamlayan konuk tiyatrocular, Azerbaycan’da faaliyet gösteren özel bir firmanın sponsorluğunda Türkiye turnesine çıktıklarını ve Salihli’den sonra oyunlarını İzmir’de de sergileyeceklerini söylediler.
Oyunun sonunda yönetmen ve yazar birlikte sahneye çıkıp seyirciyi selamladılar.
Onları dinlerken, iki kardeş ülke tiyatroları arasında benzeri ilişkilerin gelişmesini, özellikle İstanbul ve diğer büyük şehirlerde de buna benzer turnelerin, tiyatro alanında sanatçı, eğitimci ve yazar değişimlerinin gerçekleşmesini temenni ettik.
15 Temmuz Cumartesi gecesi ise, şenliğe İzmir’den katılan Foça Yenibağarası Köy Tiyatrosunun temsili vardı. Yenibağarası köyü kadınlarından oluşan topluluk, bu gösteriyi M. Ümit Görgülü ve eşi Duygu Çokgezer’in eğitmen destekleriyle ve altı aylık bir çalışma sonunda hazırlamış. Tüm oyuncu kadrosu köyün gönüllü kadınlarından oluşuyor. Tiyatrocu kadınlar sahnede dans ve müzik ögeleriyle destekledikleri gösterilerini, yer yer metne dayalı olarak da başarıyla sürdürdüler. Kendilerini seyreden Sart köyünden seyircilere iyi bir örnek oldular.
Foça Yenibağarası Köy Tiyatrosu gösterisi, 15 Temmuz 2023.
Artemis Tapınağına komşu olan Sart köyünün büyük taş sahnesinde sahnelenen oyunlarda, nice tiratlar ve replikler, temmuz sıcağının serin rüzgârlara karıştığı ulu çınarların gölgesinde yankılanırken, hemen yanı başımızda akan derenin şırıltılarına, kuş cıvıltılarına ve cırcır böceklerinin bestelediği tabiat müziğine karışarak kendi gök kubbemizde unutulmaz izlenim ve anılar bıraktı.
Üç günde edindiğimiz en önemli intiba, bu şenliğin yöre halkıyla bütünleşmesi oldu. Köy içinden birilerinin dedikodu kabilinden kulağımıza gelen, ancak sözü edilmeye değer bulunmayan bir-iki küçük itiraza rağmen… Son günü ise, kampın konukları olarak hep birlikte, köyün sakinlerinden birinin yakını için tertiplenmiş taziye yemeğine davet edildik. Bu bile, etkinliğin köy insanıyla bütünleştiğinin bir göstergesiydi.
Dionysos Tiyatro Şenliği ve Eğitim Kampı, bir tiyatro şenliği ve kültür bayramı gibi düşünülmeli. Bir yandan, Manisa ve çevresinde sürdürülmekte olan tiyatro çalışmalarını her yıl topluca seyretme ve tanıtma imkânı sağlayan, diğer yandan tiyatroya heves eden gençler için profesyonellerle ve sanatçılarla tanışma ve iletişim kurma imkânı sağlayarak cazibe örneği oluşturan bir şenlik.
Öte yandan, tiyatrocuların birbirleriyle iletişimini, bilgi alışverişini yoğunlaştırması gibi pratik yararların ötesinde, bu günlerin önemli bir işlevi de, bölge insanlarının tiyatro yoluyla kültürel gelişimlerine hizmet etmesi, köy halkı içindeki sanat parıltılarını ortaya çıkarma, böylece yeni sanatçıların doğmasını sağlama ihtimalini taşıması.
Sadece bu yararları için bile, bu etkinlik gelecek yıllarda da devam ettirilmeli.
Bu etkinliği düşünen, planlayan ve her safhada hayata geçirilmesine öncülük eden, başta Dr. Rasim Aşın ve etrafındaki gönüllü ekibi her türlü takdiri hak ediyor. Giriştikleri hareket, güçlerinin kat be kat üstünde olsa da öylesine azimleri var ki, hayran olmamak kabil değil…
Yolları açık olsun.
Öğretim Üyesi, yönetmen, meddah Rasim Aşın, Sart köyünde Nahçıvan Devlet Tiyatrosu oyuncularıyla.