Türk kapısı: Nahçıvan-Zengezur

“Zengezur Koridoru” Türk Dünyası için çok önemlidir. Kore ve Japonya’dan başlayıp Anadolu’ya kadar gelen ve Batı’ya bağlanan bir koridordur.


Paylaşın:

25 Eylül 2023 tarihli TRT Avaz’da yer alan “Türkiye’nin Türk dünyasına açılan kapısı: Nahçıvan” başlıklı haberde; “…Azerbaycan’da 1920’de Sovyet yönetimi kuruldu, fakat Sovyetler, …Zengezur bölgesini Ermenistan’a bıraktı. Böylece Nahçıvan’ın Azerbaycan’ın diğer bölgeleriyle karasal irtibatı kesildi.

Nahçıvan, Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında 16 Mart 1921’de imzalanan Moskova Antlaşması’yla özerk yapıya sahip oldu ve başka bir devlete terk edilmemesi şartıyla Azerbaycan’a bırakıldı.

Aynı husus, 13 Ekim 1921’de Türkiye, Sovyetler Birliği, Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan arasında imzalanan Kars Antlaşması’yla da teyit edildi ve Türkiye, Nahçıvan’ın Azerbaycan’a bağlı özerk cumhuriyet olarak kalmasının garantörü oldu…

Moskova Antlaşması öncesinde müzakereler için Rusya’ya giden heyette yer alan Yusuf Kemal (Tengirşek) Bey’in Ankara’dan ayrılmadan bir gün önce Mustafa Kemal Paşa ile görüşerek ‘Paşam, Ruslar Nahçıvan üzerinde ısrar ederlerse ne yapalım?’ diye sorduğu, Atatürk’ün de ‘Nahçıvan, Türk kapısıdır. Bu hususu nazar-ı itibara alarak elinizden geleni yapınız’ şeklinde yanıt verdiği anlatılıyor.

(Y.Y: Türkiye ile Nahçıvan arasındaki 17 km’lik sınır, Atatürk’ün İran’la olan dostluğu sayesindedir. Hatta bu sınırın bedelini Atatürk’ün kendisinin karşılayarak alınan toprakla oluşturulduğu belirtilmektedir. Öyle veya böyle! Benim için önemli olan Türk Dünyası ile ilgili diğer açıklamalarını da bildiğim Atatürk’ün ne kadar ileri görüşlü ve öngörülü birisi olduğudur.)

2.Karabağ Savaşı sonrasında Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya arasında imzalanan üçlü bildiriye Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in talebi üzerine Azerbaycan’ın ana karası ile Nahçıvan arasında ulaşım hatlarının açılması hususunda madde konuldu.

Azerbaycan, Zengezur Koridoru diye nitelendirdiği güzergahın kendi topraklarındaki kısmında demir yolu ve kara yolu çalışmalarını büyük oranda tamamlasa da Ermenistan, bu hususta henüz adım atmadı.

Zengezur Koridoru faaliyette geçtiğinde Azerbaycan’ın batı illeri ile Nahçıvan’ı Ermenistan üzerinden birleştirecek, aynı zamanda Çin’den Orta Asya, Hazar Denizi, Kafkasya ve Türkiye’ye uzanan Orta Koridorun da güzergahlarından biri olacak. Böylece, Nahçıvan’ın önemi daha da artacak…” şeklinde yer almıştır.

Karabağ Savaşı Sonrası

Karabağ Savaşı’nın sonuçlarını değerlendiren birçok kitap, makale ve köşe yazısında; “Zengezur Koridoru” ile ilgili problemler dile getirilmesine rağmen maalesef bugüne kadar çözülememiştir. Bu çalışmalardan biri de Av.Ferhat Aznevi tarafından hazırlanan “Yukarı Karabağ ve 10 Kasım 2020 Ateşkes Antlaşması (TBB yayını:399, Ankara 2021) başlıklı 188 sayfalık çalışmadır.

Bu metinde; “Sonuç olarak, tüm bölge ülkelerinin ortak yararına olan kalıcı barışı sağlayabilmek için, 10 Kasım Anlaşması’nı samimi, güven artırıcı önlemlerle birlikte ilerletmek gerekmektedir. 11 Ocak Deklarasyonu yeterli olmamakla birlikte, olumlu bir gelişmedir. …9.maddedeki Nahçıvan ulaşım yolu, tüm süreci tehlikeye atma riskini taşımaktadır… Laçin Koridoru için Azerbaycan topraklarında 5 km genişliğinde alan açılması, Uluslararası hukukun mütekabiliyet ilkesi gereği Nahçıvan-Azerbaycan arasındaki Zengezur koridoru için de benzeri genişlikte ve şartlarda bir koridorun Azerbaycan kontrolüne verilmesi için dayanak oluşturmaktadır. Nahçıvan ulaşım hatlarında yaşanacak her sorun veya Karabağ’ın, Minsk üçlüsüyle yeni bir statü için zorlanması; Laçin koridoruna ve Rusya-Azerbaycan-Ermenistan tren hattıyla, hava ulaşımına ya da ateşkesin uygulanmasına olumsuz etki edebilecektir.” (s.146-147)

Arslan Bulut’un  “Türklük ve insanlık için en büyük umut…” başlıklı (13/04/2021, Yeniçağ) yazısında; (Bakü’de yapılan 19.Türk Konseyi Zirvesi’nde) …İlham Aliyev, “Zengezur koridoru” ile ilgili konuşmasında, “Yeni fırsatlar oluştu. Bunların arasında en önemlisi ulaştırma fırsatlarıdır. Bugün Zengezur koridoru üzerinde aktif şekilde çalışıyoruz. Bir zamanlar Zengezur’un Azerbaycan’dan koparılarak Ermenistan’a birleştirilmesi Türk dünyasını coğrafi olarak parçalamıştı. Haritaya bakarsak, sanki vücudumuza hançer saplanmış, Türk dünyası parçalanmıştır. Tarihi Azerbaycan toprağı olan Zengezur şimdi Türk dünyasının birleştiricisi rolünü oynayacak. Çünkü Zengezur’dan geçen ulaşım, iletişim ve altyapı projeleri tüm Türk dünyasını birleştirecek ve Ermenistan dahil diğer ülkeler için ek fırsatlar yaratacaktır… Azerbaycan, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti üzerinden Türkiye’ye bağlanıyor, Orta Asya Avrupa ile bağlanıyor. Yani yeni bir ulaşım koridoru oluşuyor. Azerbaycan bu işe çoktan başladı. Ortak ülkelerin de bu fırsatları kullanacağına eminim.

Aynı zirvede Nursultan Nazarbayev’in, “konseyin adının ‘Türk Devletler Teşkilatı’ olması önerisinin diğer liderler tarafından kabul görmesi oldu. Zirvenin çok önemli diğer kazanımlarından biri de Nazarbayev’in ‘Turan Koridoru’ teklifidir. Tıpkı tarihte Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan İpek Yolu projesi gibi bütün Türk dünyasını kara yoluyla da birbirine bağlayan Trans-Hazar Uluslararası Ulaşım Koridoru’nun adının, Turan Koridoru olması bu teklifle ortaya çıkmıştır… Dolayısıyla Turan koridoru, sadece Türklük için değil insanlık için de bir umuttur. Koridorun Rusya kontrolünde olması ise düşündürücüdür.” demektedir.

Armağan Kuloğlu, “Ortak tehdide karşı güvenlik iş birliği” başlıklı (16/02/2024, Yeniçağ) yazısında; “Bir diğer görüş ayrılığı da Zengesur Koridoru’dur. Azerbaycan- Ermenistan savaşı sonrası yapılan anlaşmada, Türkiye’yle Azerbaycan arasında doğrudan irtibatı sağlayacak, Nahçivan ve Ermenistan güney sınırı boyunca bir yolun (Zengesur Koridoru) açılması kararlaştırılmıştır. Ancak İran buna, kendi toprakları üzerinden transit geçişin sonlanacağı ve Ermenistan ile doğrudan bağının da sıkıntıya gireceği endişesiyle karşı çıkmaktadır. İran Cumhurbaşkanı’nın, Zengesur Koridoru’nun, bölgede NATO varlığı için zemin hazırlayacağını, bölgedeki ülkelerin ulusal güvenliğine yönelik bir tehdit olduğunu öne sürerek projeye karşı çıktıklarını söylemesi dikkat çekmiştir.

Zengesur projesine karşı duruş için ileri sürülen gerekçeler böyle olsa da, asıl düşüncesinin, Türkiye’nin Azerbaycan’la fiziken daha yakın olacağı, İran’ın kuzeyinde bulunan ve Güney Azerbaycan olarak anılan ve Türklerin yoğun olarak yaşadığı bu bölgenin İran’ın toprak bütünlüğünü ve istikrarını sıkıntıya sokabileceği, ayrıca Türkiye’nin bu koridor üzerinden Türk dünyasına daha kolay açılma imkânı elde ederek bölgede etkinlik sağlayabileceği endişeleriyle karşı çıktığını söylemek daha doğru bir yaklaşım olacaktır.

Demek ki bu konuda İran’ın ikna edilmesine, hatta bölgede Türkiye’yle rekabet içinde olma duygusundan vazgeçmesine şiddetle ihtiyaç vardır. İş birliği ve kolektif hareket etmenin her iki ülkenin de çıkarına olduğu gerçeğinin kabulü hususunda çaba gösterilmelidir.” demektedir.

Bilindiği üzere; 12 Kasım 2021’de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı 8.Zirvesinde “Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi” kabul edilmişti. Bu belgenin 2.Ekonomik ve Sektörel İşbirliği/ Nakliye ve Gümrük” başlıklı maddesinde “Çeşitli uluslararası ekonomi platformlarında Zengezur Koridor’unun ortaklaşa tanıtımını yapma” ifadesi geçmektedir.

Kısacası “Zengezur Koridoru” Türk Dünyası için çok önemlidir. Kore ve Japonya’dan başlayıp Anadolu’ya kadar gelen ve Batı’ya bağlanan bir koridordur.

Bu potansiyeli kullanmamız gerekmektedir.

Yazar

Yaşar Yeniçerioğlu

Yorum Yap

Kayıt olmadan yorum yapabilirsiniz.




Benzer Yazılar