19.05.2024

12. Kalkınma planı ne getiriyor?

"Türkiye Yüzyılı'nda çevreye duyarlı, afetlere dayanıklı, ileri teknolojiye dayalı yüksek katma değer üreten, geliri adil paylaşan, istikrarlı, güçlü ve müreffeh bir Türkiye."


Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin İkinci Kalkınma Planı olan ve 2024-2028 dönemini kapsayan 12. Kalkınma Planı ne getiriyor? Plan’ın,  “CB Strateji ve Bütçe Başkanlığı”nın koordinasyonunda katılımcı bir yaklaşımla hazırlandığı açıklanıyor. DPT’de 1982-1992 döneminde görev yapmış biri olarak katılımcı ifadesinin oldukça abartılı olduğunu açıklamakta yarar görüyorum.

Kalkınma Planı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunulmuştur. Plan, ülkenin gelecekteki ekonomik, sosyal ve sanayi hedeflerini belirlemek amacıyla hazırlanmıştır. Plan, Türkiye’nin kalkınmasını hızlandırmak ve sürdürülebilir bir ekonomi inşa etmek için stratejik yol haritasını sunmaktadır.

Plan’ın vizyonu şöyledir: “Türkiye Yüzyılı’nda çevreye duyarlı, afetlere dayanıklı, ileri teknolojiye dayalı yüksek katma değer üreten, geliri adil paylaşan, istikrarlı, güçlü ve müreffeh bir Türkiye.”

Plan’ın vizyonuna ulaşmasında; insan odaklılık, katılımcılık, kapsayıcılık, hesap verebilirlik, öngörülebilirlik,  saydamlık, verimlilik ve etkinlik ilkeleri esas alınmıştır. Öngörülen bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde toplumun tüm kesimleri tarafından sahiplenilerek gerekli adımların atılmasının sağlanacak olması yerindedir.

Plan, iki bölüme ayrılmış. Birinci Bölüm’de, “Plan Öncesi Dönemde Dünyada ve Türkiye’de Gelişmeler” başlığında planın hazırlandığı dönemin şartları açıklanmaktadır. Bu Bölüm’de “Dünyada ve Türkiye’deki Gelişmeler” başlığında OVP (2024-2026)’de yer alan hedeflere yer verilmiştir. İkinci Bölüm’ün Birinci Kısmı’nda  “Uzun Vadeli (2024-2053) Gelişmenin Stratejisi” başlığı altında “2053 yılında Türkiye”   bulunuyor.

İkinci Bölüm’ün İkinci Kısmı’nda “12. Plan’ın Vizyonu, Amaç ve İlkeleri” yer almış. Üçüncü Kısım, 12. Plan’ın esasını oluşturmakta.  Burada 5 ayrım yapılmış.  İlk ikisi ekonomi ağırlıklı: “3.1. İstikrarlı Büyüme, Güçlü Ekonomi”; “3.2. Yeşil ve Dijital Dönüşümle Rekabetçi Üretim”. Son 3 ayırımda ideolojik kısım daha güçlüdür:  “3.3. Nitelikli İnsan, Güçlü Aile, Sağlıklı Toplum”; “3.4. Afetlere Dirençli Yaşam Alanları, Sürdürülebilir Çevre”; “3.5 Adaleti Esas Alan Demokratik İyi Yönetişim.”

Türkiye ekonomisinin ilk 10 ekonomi, satın alma gücü paritesine göre ise ilk 5 ekonomi arasında yer alma hedefi,  bir iyi niyet göstergesidir: “İnsani gelişme endeksi sıralamasında 2053’te ilk 20 ülke arasına girme hedefi” ne ulaşmak, bugünkü şartlarda hayal gibidir. “Türkiye 2053 yılında tarımsal millî gelir bakımından dünya ülkeleri arasında 7’nci sıraya yerleşecektir.” Bu hedefe ulaşmak, bugünkü şartlarda çok zor, hatta imkânsızdır.

Kişi başına gelirin Plan Dönemi sonunda (2028’de) 17.554 dolara, (OVP’de 2026 hedefi 14.855 dolar) ihracatın 375 milyar dolara ulaşacağı (OVP’de 2026’da 302 milyar dolar) çok iddialı hedefler olup ulaşılması çok zordur.

Plan’da büyüme oranı hedefi yüzde 5’tir.  OVP 2024-2026 için cari işlemler açığı/GSYH oranının, 12. Plan’ın sonu için öngördüğü seviyeye ulaşması da fazla iddialıdır. Cari işlemler dengesinin 2023 için eksi 42,5 milyar dolardan 2028’de -2,8 milyar dolara inmesi çok zordur. Tarım, sanayi ve hizmetler sektörlerinin GSYH içindeki paylarının Plan Dönemi sonu olan 2028 yılında 2022’deki yapısını koruması hedeflenmiştir.

2028’de GSYH’nin 2 trilyon 820 milyar TL’ye, kişi başına gelirin 17 bin 554 dolara çıkarılması, enflasyonun yüzde 4,7, işsizliğin yüzde 7,5’e indirilmesinin hedeflenmesi iyidir ama acaba bu mümkün müdür?

Plan ile Türkiye’nin ekonomik ve sosyal alanda sağlayacağı kazanımlardan azami ölçüde faydalanılarak afetler başta olmak üzere risklere karşı dirençli yaşam alanları ve sürdürülebilir çevre öncelikli alanların olacağı tespiti yerindedir.

Plan’ın vizyonuna ulaşmasında insan odaklılık, katılımcılık, kapsayıcılık, hesap verebilirlik, öngörülebilirlik,  saydamlık, verimlilik ve etkinlik ilkeleri esas alınmıştır. Öngörülen bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde toplumun tüm kesimleri tarafından sahiplenilerek gerekli adımların atılmasının sağlanacak olması da yerindedir. Plan döneminde, Türkiye ekonomisinin mevcut kaynaklarının en etkin şekilde kullanılarak büyüme potansiyelinin artırılması temel önceliklerden olacaktır.

Plan döneminde cari işlemler dengesinin 2023 için eksi 42,5 milyar dolardan 2028’de eksi 2,8 milyar dolara gerilemesi, GSYH’ye oranla eksi 0,2 olması, 12. Plan’ın en iddialı kısmıdır. Türkiye ekonomisinin ilk 10 ekonomi, satın alma gücü paritesine göre ise ilk 5 ekonomi arasında yer alma hedefi acaba bu mümkün mü? Bunun şartları Plan’da açıklanmamıştır.

Türkiye 2053 yılında tarımsal millî gelir bakımından dünya ülkeleri arasında 7’nci sıraya geleceği iddiasının gerçekleşmesi zordur. Merkez Bankası tek haneli enflasyon hedefine ulaşmada tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecek, dalgalı döviz kuru rejimi sürdürülecek, finansal istikrarın fiyat istikrarını gözetecek şekilde ekonomiyi desteklemesinin sağlanacak olması yerinde tespitlerdir.

Plan’da 2028 yılında enflasyonun yüzde 4,7’ye düşeceği öngörülmüştür ama bu yılsonu TÜFE artış beklentisi yüzde 68.01 olmuştur.  Beklenti 12 ay sonrası için yüzde 44.94’ten 45.28’e çıkmıştır. Plan dönemi sonunda seyahat gelirlerinin 82,8 milyar dolar olması hedeflenmiştir. Tüm hedeflerin gerçekleşmesi,  dünyada,   bölgemizde ve de ülkemizde siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanmasına bağlıdır.

Takdir siz okurlarımındır.

Yazar

Sadık Rıdvan Karluk

Peki ben ne yapabilirim?
Bizi okuyor, beğeniyor ve “Peki ben ne yapabilirim?” diye soruyor musunuz? Bağış yaparak bizi destekleyebilirsiniz. Bağışlarınızla faaliyetlerimiz daha sık, daha geniş ve daha etkili olacaktır. TIKLAYINIZ!

Yorum Yap

Kayıt olmadan yorum yapabilirsiniz.




Benzer Yazılar