SONUÇ OLARAK
Köylerimizin mahalle yapılması ve yanlış politikalar sonucu şehirlere göç ederek nüfuslarının azalması sonucu;
- Tarım ve hayvancılık açısından birçok olumsuzluklar ortaya çıkmıştır.
- Köylerde Türk kültürünün yaşatılması zorlaşmıştır. El sanatlarının, bakır işleme, halı kilim dokuma, toprak ve seramik malzeme yapımı devamı zorlaşmıştır.
- Savaşlarda ve salgınlarda toplumun en önemli uzun süre dayanma gücü görevini yapan köylerimizin bu sivil direniş gücü yok edilmiştir.
- Mahalleye çevrilen köylerin tüzel kişilikleri kalktığı için köy orta malları devletçe ellerinden alınmıştır. Başta meralar meralıktan çıkarıldığı için bir rant kapısına dönüştürülmüştür. Köylüler hayvancılık yapamaz hale gelmişlerdir.
- Mahalleye dönüşen köylüler başta emlak vergisi ve yeni vergiler ödemek zorunda kalmışlardır. Kendi kaynaklarından temin ettikleri su için bile şehirli gibi ücretlendirilmişlerdir.
- Mahalleye dönüşen yerlerde şehirlere olan göç, bilhassa okulların kapanması ve artan işsizlik nedeniyle hızlanmıştır.
- Toplumun geleneksel değerlerinin yaşatılması zorlaşmıştır.
- Yaşayan Türkçemizin günümüze taşınmasında önemli bir görev yapan köylerimizin bu özellikleri ortadan kalkmıştır. Türkçemiz hızla bozulmaya başlamıştır.
- Yılların birikimi olan ve çok önemli bir zenginliğimiz kabul edilen gastronomi (yemek hazırlama ve sunma) kültürümüz ortadan kalkmaktadır.
- Köylerimizde toplumun temel taşı olan aile yapımız zayıflamaktadır. Bu şekilde toplumun temel harcı ortadan kalkmakta ve kozmopolit bir ortam hâkim olmaktadır. Toplumda dayanışma kültürü iyice zayıflamaktadır.
- Geleceğimiz için hayati öneme sahip ata tohumculuğumuz, köylerimizin ortadan kalkması ile büyük darbe yemiştir.
- Köylerimiz mahalle olunca köyde basit bir ev yaptırmak bile aynen şehirde büyük bir inşaat yaptırma için uyulması gereken mevzuata tabi tutulmuştur. Bu durum aynı zamanda şehirden köye olabilecek göçün de önündeki en büyük engel haline gelmiştir.
- Alternatif tıp için önemli bir bilgi ve materyal kaynağı olan köylerimiz mahalleye dönüşünce bu konudaki kırsal kesim desteği ortadan kalkmıştır.
- Şehirlere göç eden köylülerimiz, gittikçe azalmasına rağmen bazı önemli ihtiyaçlarını yıllardır hâlâ köylerden karşılamaktadır. Böylece, toplumun önemli bir kesimi hayat pahalılığından kısmen de olsa korunabilmekteydi. Ancak bu durum da hızla ortadan kalkmaktadır.
- Bugün ülkemizde 30 büyükşehir il sınırları içindeki köyler, mahalle olarak büyükşehir olmayan normal illerdeki köylerden farklı bir yönetim tarzı ile idare edilmektedir. Yani farklı iki şekilde yönetim sürmektedir. Bu çok yanlış bir uygulamadır. Örneğin, Ankara Nallıhan’ın bir köyü (2014’te mahalle oldu) ile buna çok yakın Bolu Göynük’ün bir köyü komşu iki yerleşim yeri farklı şekilde yönetilmektedir. Bu çok ters bir durumdur.
- Köylerin bilhassa toplum mutluluğuna olan etkisi ortadan kaldırılmıştır.
- Ortaya çıkan aksaklıkları gidermek için oluşturulan kırsal mahalle uygulaması da çözüm olamamıştır.
- Ülkemizin federal yapıya geçmesinin kapısı aralanmıştır.
- Kısaca büyükşehir il sınırları içindeki köylerin mahalleye çevrilmesi iyi olmamıştır. Durum derhal düzeltilmelidir.
Bu sıralanan tespitler ışığında, köylerimizin mahalleye dönüştürülmeleri sonucunda gelecekte onarılamayacak büyük zararlarımız olacaktır.
Yapılması Gerekenler
- Köylerimizin mahalleye dönüştürülmesi konusunun, ülkemizin önemli bir gündemi haline getirilmesi gerekir. Bu hususta siyasi partilerimize, sivil toplum örgütlerimize, görsel ve basılı medyamıza, üniversitelerimize ve bütün yurtsever aydınlarımıza önemli görevler düşmektedir.
- 442 Sayılı Köy Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 6360 sayılı Kanun, 4342 sayılı Mera Kanunu, 3194 Sayılı İmar Kanunu ve burada belirtilen hususları düzenleyecek vergi mevzuatı ile yatırımları teşvik mevzuatında süratle gerekli düzenlemelerin yapılması gerekir. Büyükşehir Belediyesi Kanunu kaldırılmalıdır. Kırsal mahalle uygulaması iptal edilmelidir. Köy ve bucaklar mevzuatları yeniden yapılmalıdır. Önceki olumsuzluklar da bu vesileyle giderilmelidir.
- Ülkenin idari şekliyle oynanmamalıdır. Üniter yapıyı bozacak bir değişime izin verilmemelidir. Türkiye’de bütün yerleşim yerleri aynı idare tarzı ile yönetilmelidir.
- Mahalle yapılan köylerin derhal köy haline getirilmesi önce yapılacak işlerin başında gelir.
- Köy malları tekrar köy tüzel kişiliğine iade edilmelidir. Ancak bazı düzenlemeler yapılarak bunların köy ihtiyar heyetince satılmasının ve uzun vadeli kiraya verilmesinin önüne geçilmelidir. Meraların amacına uygun kullanımı sağlanmalıdır.
- Her köye muhakkak ilkokul, öğretmen lojmanıyla birlikte yapılmalıdır. Üç-beş öğrencisi olsa bile her köyde okul bulunmalıdır. Değilse genç nüfusu köyde tutamazsınız.
- Köylerde sözleşmeli imam veya taşımalı cemaat uygulaması getirilebilir. Nüfusu az olan köylerde cuma günleri üç-beş kişilik cemaati merkez köylere götürmek o insanları fazlasıyla memnun edecektir. Yani, taşımalı cemaat uygulaması her hafta cuma günü uygulamaya konulmalıdır.
- Her köye bir hizmet evi yapılmalıdır. Burada, muhtarın çalışacağı yer, haftanın belirli günlerinde gelecek doktor ve sağlıkçılar, veteriner ve ziraat gibi danışmanlar olacaktır.
- Köyde yaşayanlar ve dışarıdan yerleşmeye gelenler İmar Kanunu’na tâbi olmamalıdır. Yapılacak ufak yapılar bir teknik sorumlu tarafından projesi çizilerek muhtarlığa müracaat ederek gerçekleştirilecektir. Belli büyüklüğü geçenler muhtarlıkça Bakanlığa (ilçeye) intikal ettirilerek oranın onayı alındıktan sonra (en fazla iki ay) yapılacaktır. Bu işler vergi ve harca tâbi olmayacaktır.
- Köyde çalışanlar Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri primlerin yarısını ödeyecek, diğer yarısı devletçe karşılanacaktır. (Bireysel emeklilikte devletin yüzde 25 ilave ödeme yaptığını burada belirtmekte fayda vardır).
- Köyde emlak vergisi olmayacaktır. Motorlu taşıt vergilerinin yarısını ödeyeceklerdir. Elbette bu konunun istismar edilmesine izin verilmeyecektir.
- Her köye devlet tarafından ücretsiz internet hattı tesis edilecektir.
- Köylü mallarını en yakın şehrin pazar yerinde belediyeye kira bedeli ödemeden tüketiciye sunabilecektir. İlçe ve bazı şehirlerde muhakkak köylü pazarları kurulmalıdır. Köylü ürettiklerini aracısız pazarda istediği gibi satabilmelidir. Bugün köylü pazarlara girememektedir.
- Bir veya birkaç köyü içine alan üretim, alım ve satım yapan kooperatifler kurulmalıdır. Anadolu’da bunun çok güzel örnekleri vardır. Bunun yanında, kötü yönetim sonucu köylüyü de zarar ettiren, batan kooperatifler mevcuttur. Bu gibi uygulamalarda devlet en azından denetleyici ve düzenleyici olarak işin içinde olmalıdır. Bölge olarak Merkezi Üretim Planlaması ve Merkezi Dağıtım hayata geçirilmelidir. Köylü ürününü satış problemi çekmemelidir.
- Belirli merkezlerde köylünün ürününü depolayacağı soğuk hava depoları yapılmalıdır.
- Köylünün kullandığı suyun ücreti şehirlerdeki gibi olmamalıdır.
- Köyde yerleşip üniversitede çocuğu okuyanlara devlet hemen yurt temin etmelidir. Öğrenci bursundan hemen faydalanmalıdır.
- Şehirlerden köye tersine göçü teşvik için köyde yaptıracakları konutların yarısının devlet tarafından karşılanması en güçlü yardım olacaktır.
- Şehirlerden köye göç için bir yasa çıkarılmalıdır. Ülkemizde sayısı dahi bilinmeyen (resmi kaynaklar 3,5 milyon, değişik kaynaklar 13 milyona kadar açıklıyor) düzensiz göçmenler ülkelerine döndüğünde ve tersine göç etkili bir şekilde başladığında şehirlerdeki konut kiraları ve satış fiyatları tepetaklak aşağı düşecektir. Tersine göç, kırsal kesim nüfusunun toplam nüfusun içinde yüzde yirmiye ulaşana kadar devam etmelidir. Elbette mevcut köy yasası ve mahalle olmadan önceki durumda da bazı hatalar ve eksiklikler vardı. Yeni bir düzenleme ile bunlar da ortadan kalkmış olacaktır.
- Zincir marketlerin köylerde belirli günlerde mobil market (TIR üstünde) uygulaması olmalıdır.
- Köylere ulaşım kolaylaştırılmalıdır. Köylü geçmediği köprülere, gitmediği yollara para ödemektedir. Elbette ulaşımın kolay ve ucuz olması sağlanmalıdır.
- Böylece köyün gelişmişlik düzeyi süratle yükselecek ve zincirleme olarak toplumun mutluluğu yükselecektir.
İnsanların Şehirlerden Köye Göçünü Teşvik Etmek İçin Yapay Zekânın (YZ) Görüşü
“Şehirlerden köylere göçü teşvik etmek, kırsal kalkınmayı desteklemek ve şehirlerdeki yoğunluk sorunlarını hafifletmek için önemli bir stratejidir. Bu süreç, ekonomik, sosyal ve altyapısal çeşitli teşviklerle desteklenebilir. İşte bu göçü teşvik etmek için uygulanabilecek bazı yöntemler:
- Ekonomik Teşvikler
Vergi İndirimleri ve Teşvikler:
Köylerde veya kırsal alanlarda iş kuran girişimcilere ve yatırımcılara vergi indirimleri sağlanabilir. Ayrıca, kırsal alanda çalışanlar için belirli süreli vergi muafiyeti getirilebilir.
Hibe ve Destek Programları:
Tarım, hayvancılık, turizm ve diğer yerel iş kollarını teşvik etmek için devlet veya sivil toplum kuruluşları aracılığıyla hibe ve destek programları düzenlenebilir.
Düşük Faizli Krediler:
Kırsal bölgelerde konut, tarım veya küçük işletmeler için düşük faizli kredi seçenekleri sunulabilir. Bu, kırsal kalkınmayı ve yeni yerleşimcileri destekleyebilir.
- Altyapı ve Hizmet İyileştirmeleri
İnternet ve İletişim Altyapısı:
Kırsal alanlarda yüksek hızlı internet ve iletişim altyapısı kurulmalıdır. Bu, dijital çalışma imkânlarını artıracak ve kırsal alanların cazibesini artıracaktır.
Sağlık ve Eğitim Hizmetleri:
Köylerde yeterli sağlık ve eğitim hizmetlerinin sunulması, insanların köylere göç etme isteğini artıracaktır. Modern sağlık merkezleri ve iyi donanımlı okullar bu konuda önemli bir rol oynar.
Ulaşım İmkânları:
Şehir ve köyler arasındaki ulaşım imkânlarının iyileştirilmesi, ulaşım sürelerinin kısaltılması ve daha erişilebilir hale getirilmesi, kırsal göçü teşvik edebilir.
- İstihdam ve İş Olanakları
Uzaktan Çalışma ve Dijital İşler:
Uzaktan çalışmanın yaygınlaşması, köylere göçü teşvik edebilir. Şirketler, çalışanlarına kırsal alanlarda yaşama ve uzaktan çalışma imkânı sunabilir.
Kırsal İş Kollarının Geliştirilmesi:
Tarım, hayvancılık, ekoturizm, el sanatları gibi sektörlerde iş imkânları yaratılarak kırsal ekonominin desteklenmesi sağlanabilir. Bu alanlarda girişimcilik ve inovasyon teşvik edilmelidir.
Yerel Ürünlerin Pazarlanması:
Kırsal alanlarda üretilen yerel ve organik ürünlerin pazarlanması ve satış ağlarının geliştirilmesi, kırsal ekonomiyi canlandırabilir. E-ticaret platformları bu konuda önemli bir destek sunabilir.
- Toplumsal ve Sosyal Destekler
Sosyal Projeler ve Toplum Destek Programları:
Kırsal alanlarda yaşam kalitesini artırmak için sosyal projeler (örneğin, kültürel etkinlikler, eğitim programları) düzenlenebilir. Bu tür projeler, sosyal bağların güçlenmesine ve toplumun entegrasyonuna katkı sağlar.
Yeni Yerleşimcilere Entegrasyon Programları:
Şehirden köye göç eden insanların köy hayatına uyum sağlamaları için rehberlik hizmetleri, eğitim programları ve sosyal etkinlikler düzenlenebilir.
- Yasalar ve Düzenlemeler
İmar ve Konut Politikaları:
Kırsal alanlarda imar kolaylıkları ve konut yapımı için düzenlemeler yapılabilir. Arazi edinme, imar izinleri ve yapılaşma konularında kolaylık sağlanması, yerleşimciler için cazip olabilir.
Köyde Yaşamı Destekleyen Politikalar:
Çeşitli yasal düzenlemelerle kırsal yaşam desteklenebilir. Örneğin, kırsal alanlarda ev kurmayı, üretim yapmayı veya belirli sürelerde ikamet etmeyi teşvik eden düzenlemeler yapılabilir.
- Farkındalık ve Tanıtım Kampanyaları
Köy Hayatının Avantajlarının Tanıtımı:
Medya ve sosyal medya aracılığıyla köy hayatının avantajları ve doğal yaşamın faydaları tanıtılabilir. Bu kampanyalar, kırsal alanların cazibesini artırabilir.
Başarılı Göç Hikâyeleri:
Şehirden köye göç etmiş ve başarılı olmuş kişilerin hikâyeleri paylaşılabilir. Bu tür başarı hikâyeleri, potansiyel göçmenler için ilham verici olabilir.
Sonuç
Köylere göçü teşvik etmek, entegre bir yaklaşım gerektirir. Ekonomik teşvikler, altyapı iyileştirmeleri, istihdam olanakları ve sosyal desteklerle birlikte, insanların kırsal alanlarda yaşamayı tercih etmesi sağlanabilir. Bu tür teşviklerin sürdürülebilir ve uzun vadeli olması, kalıcı bir kırsal kalkınma ve yaşam kalitesini artırabilir.”
Yapay Zekânın ortaya koyduğu görüşlere bakıldığında, mevcut yöneticiler yerine YZ yönetici olsa daha faydalı ve gerçekçi bir yönetim anlayışı görülebilirdi. (Ocak 2025)
Dr. Mustafa KORÇAK
DPT Uzmanı – Denizcilik Emekli Müsteşarı
Doğum Yeri ve Yılı : Ankara Elmadağ – 1951
Medeni Hali : Evli ve iki çocuklu
İletişim (e-posta) : mustafakorcak@gmail.com
Mezun Olduğu Okullar:
- 1973 Ankara Yüksek Öğretmen Okulu (Kimya Bölümü) (Kimyagerlik)
- 1974 Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Yüksek Mühendisliği (TÜBİTAK’ın burslu öğrencisi olarak okumuştur)
- 1978 Ankara İktisadi Ticari İlimler Akademisi İşletme Yönetimi (Master)
- 1981 Ankara Devlet Lisan Okulu (İngilizce)
- 1982 Hollanda Delft Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği (Master)
- 1993 Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği (Doktora)
Çalıştığı Yerler:
- 1974 – 1980 arası Sümerbank Genel Müdürlüğü bünyesinde çeşitli görevler
- 1980 – 1999 Devlet Planlama Teşkilâtı İktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü’nde Planlama Uzmanı
- 1985 – 1989 TSE Standart Hazırlık Grubu Üyeliği
- 1990 – 1991 Türkiye Gübre Sanayi Yönetim Kurulu Üyeliği
- 1999 (26 Ağustos) – 2002 (8 Ağustos) Başbakanlık Denizcilik Müsteşarı (Müsteşar iken emekli oldu)