Yükleniyor...
Bitkisel Üretim
Bitkisel üretimde verimlilik ve etkinlik düzeyinde önemli sorunların varlığı söz konusudur ve istenen kalitede standartlara uygun, maliyeti düşük üretim ile söz konusu sorunların hafifletilmesinin mümkün olacağı öngörülmektedir.
Bitkisel üretimde teknik etkinlik azalmaktadır. Bu sebeple tarıma aktarılan teknolojinin artırılması, mutlaka eş zamanlı olarak etkili çiftçi eğitim ve yayım çalışmaları ile çiftçilerin teknolojiden etkin yararlanmalarının sağlanması büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde ticaret ölçütleri ve maliyet ile ortaya konulan bazı ürünlerdeki mukayeseli üstünlüğümüzü sürdürmemiz mümkün olamayacaktır.
Ülke tarımının içinde olduğu bu yapıda sektör vizyonunu; ekonomik, ekolojik ve sosyal açıdan sürdürülebilir üretim ile ülke insanının yeterli ve sağlıklı beslenmesini temin etmenin yanında dünyanın en önemli ihracatçı ülkeleri arasında yer alan, girişimci ve rekabetçi bir bitkisel üretim olarak belirlenmiştir.
Türkiye, tarım üretimi faaliyetini gerçekleştirdiği yaklaşık 23,6 milyon hektar tarım arazisinden yem bitkileri dâhil yıllık yaklaşık 140 milyon tona ulaşan bitkisel ürün elde etmektedir.
2016 yılı istatistiklerine göre, ülkemizdeki toplam işlenen tarım alanı 20,3; tahıllar ve diğer tarla ürünleri için ekilen alan 16,9, nadas alanı 4,2, sebze alanı 0,8, meyve alanı 2, bağ alanı 0,4, zeytin alanı 0,8 ve çayır-mera alanı 14,6 milyon hektardır. Üretim değerinde en yüksek payı yüzde 40 ile tarla bitkileri almaktadır.
Çizelge 1: Türkiye’de Tarla Bitkileri Üretimi
2016 yılında tahıl ürünleri üretim miktarları bir önceki yıla göre %8,7 oranında azalarak toplam 35 milyon ton civarında gerçekleşmiştir (TÜİK, 2016). Buğday üretimi bir önceki yıla göre %8,8 azalarak 20,6 milyon ton, arpa üretimi %16,3 azalarak 6,7 milyon ton, nohut %1,1 azalarak 455 bin ton, patates 4 milyon ton, soya üretimi %2,5 artış göstererek 165 bin ton şeker pancarı üretimi %21,5 artarak 19,5 milyon ton olarak gerçekleşmiştir.
Tahıl ürünleri üretim miktarlarının 2017 yılında bir önceki yıla göre %4,4 oranında artarak yaklaşık 36,8 milyon ton olacağı tahmin edilmiştir.
Makarnalık buğdaylara, ekmeklik buğdaylara göre de %10 civarında farklı fiyat verilmesinde yarar bulunmaktadır.
Tohumculuğun yanı sıra, iklim koşulları, fiyat dalgalanmaları, tarım işletmelerinin küçüklüğü, çok parçalı tarım arazileri, teknoloji kullanımının yetersizliği, sulanabilir alanların azlığı ve üretici örgütlenmesindeki eksiklikler tarla tarımının önemli yapısal sorunları arasında sayılabilir. Bitkisel üretimde ana sorun alanlarını Onuncu Kalkınma Planı’nda belirtildiği şekilde aşağıdaki gibi ortaya koymak mümkündür:
Türkiye sahip olduğu ekolojik özellikler nedeniyle bitkisel yağ üretiminde büyük bir potansiyele sahiptir. Ancak bu imkânlara rağmen, üretim yeterli düzeye ulaşamamıştır. Bu nedenle zaman zaman bitkisel yağ sıkıntısı çekilmekte ve yağ ihtiyacı ithalatla karşılanmaktadır. Türkiye’de en önemli sorunlardan biri bitkisel yağ açığıdır. Yağlı tohum üretiminde ihtiyacımızı karşılayabilecek üretimin ülkemiz şartlarında gerçekleşebilmesi ve mevcut ekolojik ve ekonomik üretim şartlarında tüm ürünlerde kendine yeterli hale gelebilmemiz mümkün görülmemekte veya oldukça zor olabileceği tahmin edilmektedir. Ayrıca uygulanan fiyat politikaları ve hatalı ithalat politikaları, üretimde yetersizliğin diğer bir nedenidir.
Tohumların, işletmelerde kullanılması ile elde edilen yağlar, doğrudan insan gıdası olarak kullanıldığı gibi sanayide biyodizel ya da diğer sanayi ürünleri hammaddesi olarak da değerlendirilmektedir. Örneğin kanola, içerdiği yüksek orandaki (%22-50) yağ miktarı nedeniyle, önemli bir yağ bitkisidir. Öte yandan, tohum küspelerinin hayvan yemi olarak kullanılması hayvancılığı da teşvik edecektir. Türk çiftçisinin gelir seviyesini yükseltebilmek için yağlı tohumlar konusunda ciddi çalışmaların yapılması gerekmektedir. Mevcut gereklilik, bir “Yağlı Tohumlar Konseyi” kurulmasını şart kılmaktadır.
Ülkemizde kaliteli kaba yem kaynaklarını, çayır-mer’a ve yem bitkileri alanları oluşturmakta, yaklaşık 21 milyon hektar çayır-mer’a alanı ile yem bitkileri, toplam 15 milyon ton kuru ot karşılığı üretim yapılabilmektedir Uzun yıllardır yapılan gözlem ve deneyimler; hayvancılığımızda girdilerin %70’e yakın bölümünü oluşturan “Yem Harcamalarında” temel sorunun “Yoğun Yemler”den değil “Kaba yemler”den kaynaklandığını ortaya koymuştur.
Yurdumuzda ağırlıklı olarak yonca, korunga, adi fiğ ve burçak gibi geleneksel bir kaç yem bitkisinin tarımı yapılmaktadır. Batı Avrupa’da süt sığırlarının enerji ihtiyaçlarının %50’sinin çayır ve mer’alardan, %25’inin kuru ot ve silajdan, %25’inin de yoğun yem (kesif yem=konsantre yem) ile karşılandığı belirtilmektedir. Aynı şekilde ABD’de yem bitkileri, çayır ve mera otu besideki et sığırları dışındaki hayvanların rasyonlarında önemli bir yer tutmaktadır.
Tarlanın tüm bir ekim mevsimi veya bir kaç yıl süreyle tamamen yem bitkilerine ayrılması anlamına gelen “ana ürün” olarak yem bitkileri tarımı, kaba yemlerin ülkemizde üretim ve tüketimini düzenleyecek bir pazar ortamının bulunmaması, hayvansal ürün fiyatlarındaki dalgalanmalar ve pazarlama zorlukları gibi birçok nedenle yaygın olarak yapılmamaktadır. Ülkemizde yem bitkileri tarımı, daha çok ara ürün, yan ürün veya ikinci ürün olarak dikkate alınmaktadır.
Buğdayın ana zararlısı sünede havadan ilaçlamaya son verilerek, alınan etkin tedbirler ve biyolojik mücadele çalışmaları neticesinde kimyasal ilaç kullanımı düşürülmüştür.
Süne ile etkili mücadele amacıyla bakanlık teknik elemanlarınca yaşam döngüsü ve popülasyon yoğunluğu izlenmekte, buna göre araştırmalar yapılmakta ve ekonomik zarar eşiğine göre kimyasal mücadele yapılması ve yapılmaması gereken yerler ile ilaçlama zamanı belirlenerek üreticilere duyurulması ve üreticiler tarafından ilaçlama yapılması sağlanmaktadır. 2016 yılında süne için araştırma yapılan alan 46.061.777 dekar ve bu alanların 36.051.000 dekarında uygulama yapılmıştır. Kimyasal mücadele yapılan alanı ise 6.925 dekar olmuştur (Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü).
Süne mücadelesinde 2005 yılında ilk defa biyolojik mücadele amaçlı faydalı böcek üretimi başlatılarak, bugüne kadar milyonlarca parazitoit (faydalı böcek) salınmıştır. Milyonlarca dekar alanda hiç ilaç kullanılmadan biyolojik mücadele ile sünenin kontrolü sağlanmıştır. Ayrıca, biyolojik mücadeleye destek amacıyla keklik salımı yapılmış, faydalı böceklere barınak ve beslenme imkânı sağlamak için milyonlarca fidan dikilmek suretiyle ağaçlandırma yapılmıştır. Konya Şeker gibi STK’lar, Odalar ve Borsaların da çevre koruma ve güzelleştirme amaçlı dikmiş oldukları ağaçlar göz önüne alındığında önemli adımlar atıldığı söylenebilir. Yapılan bu çalışmalar neticesinde buğdayda süne ve kımıl emgili dane oranı düşürülmüştür. 2010 yılında 1,1 milyon hektar alanda yapılan süne mücadelesi ile ekonomiye yaklaşık 1 Milyar TL katkı sağlanmıştır.
2016 yılında sebze üretim miktarı bir önceki yıla göre %2,4 artarak 30,2 milyon ton olarak gerçekleşmiştir.
Çizelge 2: Türkiye’de Sebze Üretimi (Ton)
ÜRÜNLER |
2009 | 2010 | 2012 | 2014 |
2016 |
Kuru Soğan |
1.849.582 | 1.900.000 | 1.735.857 | 1.790.000 | 2.120.581 |
Havuç | 593.628 | 533.253 | 714.280 | 557.977 |
554.736 |
Domates |
10.745.572 | 10.052.000 | 11.350.000 | 11.850.000 | 12.600.000 |
Hıyar | 1.735.010 | 1.738.191 | 1.741.878 | 1.845.749 |
1.677.032 |
Patlıcan |
816.134 | 846.998 | 799.285 | 827.380 | 854.049 |
Biber | 1.837.103 | 1.986.644 | 2.042.360 | 2.127.928 |
2.342.931 |
Kavun |
1.679.191 | 1.616.695 | 1.688.687 | 1.707.302 | 1.854.356 |
Karpuz | 3.810.305 | 3.683.103 | 4.022.296 | 3.885.617 |
3.928.892 |
Fasulye |
603.653 | 587.967 | 621.036 | 638.469 | 638.532 |
TOPLAM | 26.780.395 | 25.997.195 | 27.820.207 | 28.569.781 |
28.629.023 |
Kaynak: TÜİK
Sebze ürünleri üretim miktarının 2017 yılında bir önceki yıla göre önemli bir değişim olmayarak yaklaşık 30,3 milyon ton olacağı tahmin edilmiştir (TÜİK).
Dünya pazarlarında yer alan rakip ülkeler karşısında kalite avantajımızın fazla olmayışı dikkate alınarak maliyetler yönünden rekabet edilebilmesi sağlanmalıdır. Taze sebzelerin ekonomik değere dönüştürülebilmesi için dünya pazarlarındaki talebe uygun standart ve kaliteli üretimin gerçekleştirilmesinin yanında bu ürünlerin kendine özgü nitelikleri nedeniyle kısa sürede ve uygun depolama koşullarında pazarlanması amacıyla iyi bir pazarlama organizasyonuna ihtiyaç vardır. Bu amaçla üretici kesim ile pazarlama kanalında yer alan aracı kurumlar arasında sıkı bir diyalog ve işbirliği geliştirilmelidir.
Ürün muhafazası, ambalajlama ve nakliye taze sebze ihracatında çok özel bir öneme sahiptir. Bu nedenle ön soğutma işleminin uygulanması, soğuk hava depo kapasitesinin arttırılması, soğuk zincirin nakliye aşamasında sürekliliğinin sağlanması ve ürün türüne uygun ambalajların kullanılması gereklidir.
Meyve ürünleri üretim miktarları 2016 yılında bir önceki yıla göre %6,8 oranında artarak 18,9 milyon ton olmuştur (TÜİK,2016). Meyve ürünlerinin üretim miktarının 2017 yılında bir önceki yıla göre %9,7 oranında artarak yaklaşık 20,8 milyon ton olacağı tahmin edilmiştir.
Çizelge 3: Türkiye’de Meyve Üretimi (Ton)
ÜRÜNLER |
2002 | 2010 | 2012 | 2014 | 2016 |
Elma | 2.2000.000 | 2.600.000 | 2.888.985 | 2.480.444 |
2.925.828 |
Kayısı |
315.000 | 650.000 | 780.000 | 680.000 | 730.000 |
Kiraz | 210.000 | 417.905 | 470.887 | 445.556 |
599.650 |
Zeytin |
1.800.000 | 1.415.000 | 1.820.000 | 1.769.000 | 1.730.000 |
Portakal | 1.250.000 | 1.710.500 | 1.661.111 | 1.779.675 |
1.850.000 |
Limon |
525.000 | 787.063 | 710.211 | 725.230 | 850.600 |
Mandalina | 590.000 | 858.669 | 874.832 | 1.046.899 |
1.337.037 |
Fındık |
600.000 | 600.000 | 660.000 | 412.000 | 420.000 |
Üzüm | 3.500.000 | 4.255.000 | 4.185.126 | 4.175.356 |
4.000.000 |
İncir |
250.000 | 254.838 | 275.002 | 300.282 | 305.450 |
TOPLAM | 13.273.359 | 16.385.745 | 17.819.942 | 16.875.201 |
18.693.529 |
Kaynak: TÜİK
Çizelge 4: Türkiye Fide ve Fidan Üretimleri (Adet)
Sertifikalı Çilek Fidesi Üretim Miktarı (Adet) |
|||||
Yıllar |
Çiler Fidesi | ||||
2002 |
500.000 |
||||
2003 |
1.000.000 | ||||
2004 |
1.000.000 |
||||
2005 |
1.050.000 | ||||
2006 |
30.950.000 |
||||
2007 |
36.726.000 | ||||
2008 |
43.363.000 |
||||
2009 |
31.260.000 | ||||
2010 |
32.257.000 |
||||
2011 |
30.477.000 | ||||
2012 |
32.221.084 |
||||
2013 |
51.123.140 | ||||
2014 |
95.202.000 |
||||
2015 |
68.236.600 | ||||
2016 |
68.804.000 |
||||
Sertifikalı Fidan Üretim Miktarı (Adet) |
|||||
Yıllar |
Meyve | Asma |
Toplam |
||
2002 |
2.420.730 | 1.092.500 | 3.513.230 | ||
2003 | 2.844.287 | 1.920.000 |
4.764.287 |
||
2004 |
6.535.201 | 428.800 | 6.964.287 | ||
2005 | 18.672.936 | 2.276.862 |
20.949.798 |
||
2006 |
41.534.409 | 5.179.290 | 46.713.699 | ||
2007 | 64.230.921 | 6.157.120 |
70.388.041 |
||
2008 |
18.279.586 | 2.958.185 | 21.947.392 | ||
2009 | 19.914.532 | 2.032.860 |
21.947.392 |
||
2010 |
27.953.671 | 3.407.915 | 31.361.586 | ||
2011 | 30.895.364 | 3.499.880 |
34.395.244 |
||
2012 |
45.394.005 | 3.393.588 | 48.787.593 | ||
2013 | 56.027.584 | 7.129.690 |
63.157.274 |
||
2014 |
58.384.744 | 5.465.230 | 63.842.803 | ||
2015 | 58.861.367 | 4.981.436 |
63.842.803 |
||
2016 | 65.047.025 | 4.349.560 |
69.396.585 |
Kaynak: GTHB
Organik-Ekolojik-Biyolojik Tarım; kimyasal gübre ve pestisit gibi yapay dış girdileri kullanmaksızın, sürdürülebilir verimliliğe dayalı, çevreye ve insan sağlığına zarar vermeden, toprak verimliliğini ve gıda güvenliğini esas alan üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve kayıtlı olan sertifikalı bir üretim şeklidir. Organik tarım faaliyetlerinin geliştirilmesi amacıyla başta kontrol ve denetime yönelik hizmetlerin iyileştirilmesi olmak üzere, kamu kesimi kurumsal kapasitesinin geliştirilmesi, üretime ilişkin istatistiki yapının iyileştirilerek Çiftçi Kayıt Sistemi ile eşgüdüm içerisinde yürütülmesi ve ticaretin izlenmesi önem arz etmektedir.
Çizelge 5: Organik Tarım Üretimleri (Geçiş süreci dâhil)
Yıllar |
Ürün Sayısı | Çiftçi Sayısı | Yetiştiricilik Yapılan Alan (ha) | Doğal Toplama Alanı (ha) | Toplam Üretim Alanı (ha) | Üretim Miktarı (ton) |
2002 | 150 | 12.428 | 57.365 | 32.462 | 89.827 |
310.125 |
2005 |
205 | 14.401 | 93.134 | 110.677 | 203.811 | 421.934 |
2009 | 212 | 35.565 | 325.831 | 175.810 | 501.641 |
983.715 |
2012 |
204 | 54.635 | 523.627 | 179.282 | 702.909 | 1.750.127 |
2016 | 225 | 67.878 | 489.671 | 34.106 | 523.778 |
2.473.600 |
Kaynak: GTHB
Ülkemizde yaygınlaşan İyi Tarım Uygulamaları (İTU), topraktan sofraya kadar uzanan bütün üretim ve pazarlama aşamalarını kapsar ve insan sağlığına zararlı kimyasal, mikrobiyolojik, fiziksel kalıntılar içermeyen, çevreyi kirletmeden veya doğal dengeye zarar vermeden üretilen bir ürünü ifade eder.
Çizelge 6: İyi Tarım Uygulamaları Üretimleri
Yıllar |
İl Sayısı | Üretici Sayısı | Üretim Alanı (da) | Üretim Miktarı (ton) |
2007 | 18 | 651 | 53.607 |
149.693 |
2010 |
48 | 4540 | 781.740 | – |
2013 | 56 | 8.170 | 985.099 |
1.599.636 |
2016 |
64 | 55.609 | 4.741.075 |
5.027.892 |
Bu sistemde; toprak sağlığının korunması, tarım ilaçlarına bağımlılığın azaltılması ve bitki sağlığının maksimum düzeyde sağlanabilmesi için dönüşümlü üretim yapılması esastır. İlgili sistemde üretilen ürünler, marketlerde özel etiketlerle satılmakta ve yüksek fiyatlardan alıcı bulabilmektedir.
Bitki hastalık ve zararlılarına karşı özellikle entegre mücadele anlayışı benimsenerek, hava, toprak ve su kirliliğinin önlenmesi, ilaç kalıntısı olmayan ürünlerin elde edilmesi, izlenebilirliğinin sağlanması ve bu konudaki kamu-üretici işbirliğinin geliştirilmesi hususları önemini korumaktadır. Bu doğrultuda 2008’de çıkartılan “Bitkisel üretimde Kullanılan Kimyasalların Kayıt Altına Alınması ve İzlenmesi Hakkında Yönetmelik” kapsamında tüm ürünlerde kontrol ve izlenebilirliğin sağlanması için 1 Şubat 2010 tarihinden itibaren bitkisel üretimde kullanılan kimyasalların Üretici Kayıt Defteri’ne kayıt edilmesine başlanmıştır. Buna bağlı olarak zirai ilaç bayii açma ölçütleri yeniden düzenlenerek Reçeteli Zirai İlaç Satışı uygulamasına geçilmiştir. Kamuda ve serbest çalışan yaklaşık 10.574 teknik personel reçete yazma konusunda bakanlıkça yetkilendirilmiştir. İnsan ve çevre sağlığı açısından zararlı olduğu tespit edilen bitki koruma ürünü aktif maddeleri yasaklanmıştır.
Günümüzde ülkelerdeki eğitim düzeyi, fert başına düşen gayrisafi milli gelir değeri ve benzeri kalkınmışlık ölçütleri ile süs bitkileri sektörünün gelişmişliği arasında doğrusal bir ilişki olduğu düşünülmektedir. Buna bağlı olarak dünya üzerindeki rekabet de artmaktadır. Geleneksel pazarlarda bozulmalar görülmekte, diğer yandan ise yeni ülkelerin süs bitkileri sektör pazarında yer aldığı gözlenmektedir. ABD, Japonya, İtalya, Hollanda gibi geleneksel üretim yerlerinin yanında Latin Amerika ve Afrika’da üretim çok hızlı artış göstermektedir. Son yıllarda süs bitkileri üretiminde iklim koşulları ve ucuz işgücü gibi avantajlara sahip olan Kolombiya, Ekvator, Etiyopya ve Kenya gibi ülkeler dünyanın en önemli kesme çiçek üreticisi ve ihracatçısı ülkeleri konumuna gelmişlerdir. Geleneksel merkezlerde ise üretim alanları aynı kalmakla veya azalmakla birlikte, verimlilik artışına gidilmeye başlanmıştır (Yeler 2016).
2015 yılı itibarıyla dünyada 1 milyon 573 bin 167 ha alan ve 50 milyar 275 milyon 700 bin € değerinde süs bitkisi üretimi yapılmıştır. Süs bitkileri ticaretinde ise uluslararası alanda yüksek bir rekabet vardır. 2015 ihracat toplam rakamı 19,5 milyar dolar ve ithalat rakamı 17,6 milyar dolar civarındadır. Hollanda tek başına dünya süs bitkisi ihracatının %47,2’sini gerçekleştirmektedir.
2005 yılında 26 bin dekar alanda yapılan üretim bugün 48,5 bin dekara çıkmış durumdadır. Bu alanın %71,5’inde dış mekân süs bitkileri, %24,5’inde kesme çiçekler, %2,7’sinde iç mekân saksılı süs bitkileri ve %1,2’sinde çiçek soğanları üretimi yapılmaktadır. Süs bitkileri üretim alanları iller bazında değerlendirildiğinde Sakarya ili %27,8’lik pay ile ilk sırada yer alırken, bunu %23,64’lük payla İzmir ve %12,49’luk payla Antalya ili izlemektedir (Kazaz ve ark., 2014). Bu konuda son yıllarda Samsun da önemli gelişmeler kaydetmiştir. 2015 yılında ülkemizde 9,1 milyar dolar değerinde ihracat yapmıştır. 2016 yılında 85 milyon dolar ihracat, 87 milyon dolar ithalat olan süs bitkilerinde 2017 yılı sonunda 100 milyon dolarlık ihracat beklenmektedir. Dolayısıyla son beş senedir sektör, bir dalgalanma yaşanmakla birlikte hem iç pazarda hem de dış pazarda büyüme potansiyeli taşımaktadır. Tüm bu gelişmeler ışığında uluslararası alanda belli bir rekabet düzeyine sahip olan süs bitkisi sektörünün, ekolojik ve lojistik avantajlarını kullanarak mevcut sorunlarının giderilmesi ve uluslararası düzeyde rekabet gücünün arttırılması bu strateji dokümanının temel unsurunu oluşturmaktadır. Bu kapsamda Süs Bitkileri Üreticileri Birliği’nin vizyonu, “Ekolojik ve lojistik avantajlarımızı kullanarak süs bitkilerinde üretim ve pazarlama üssü olmak” olarak belirlenmiştir.
Türkiye’de 2016 yılında toplam 4 milyar adet fide 138,2 milyon adet fidan, 48 bin 580 dekar alanda toplam 1,5 milyar süs bitkisi üretildi (TÜİK ve SÜSBİR).
Süs bitkileri sektörü bir milyar dolarlık üretim hacmine ve sektördeki tüm paydaşlar düşünüldüğünde yaklaşık olarak 2 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklük oluşturmaktadır.
Süs bitkileri sektörünün en büyük müşterisi %70-75 oranlarında kamu kurumları ve yerel yönetimlerdir.
Hollanda’daki Flora Holland benzeri bir mezat sistemi gibi temel amacı üreticiyi korumak ve tüm firmaları bir çatı altında toplayarak süs bitkisi ticaret merkezi oluşturmak olan bir birlik Türkiye’de de kurulmalıdır. Bu sayede üretici firmalar ürünlerinin tek bir pazardan satışını yapabilirler. Bu birlik ile kesme çiçek, dış ve iç mekân süs bitkileri ticareti tüm Türkiye’ye, oradan da Avrupa ve Asya ülkelerine yapılabilir. Aynı zamanda Avrupa’daki mezatlardan gelen ürünler burada sergilenerek Asya ve Uzak Doğu ülkelerine ihracatı sağlanabilir. Ülkemizde sahip olduğu iklim koşulları ve lojistik imkânlar bakımından Antalya ve Mersin böyle bir birliğin kurulması için uygun yerler olarak düşünülebilir (Yeler 2016).
Sorun Alanları, Stratejik Amaçlar ve Hedefler:
Stratejiler, Politikalar ve Eylemler:
Kaynaklar:
2007 Yılı Tarımsal Değerlendirme Raporu. Türkiye Ziraatçiler Derneği.
AB Türkiye Raporu ”Tarım, Gıda Güvenliği, Veterinerlik, Balıkçılık” bölümü.
Avcıoğlu, R., Açıkgöz, E., Soya, H. ve Tan, A. (2000). Yembitkileri Üretimi. Türkiye Ziraat. Mühendisliği, V. Teknik Kongresi. 17-21 Ocak, 2000.
Çakmak, E., Dudu H. ve Öcal N. (2009). Tarım Sektöründe Etkinlik Analizi. TEPAV yayını, Ocak 2008.
DPT 9. Kalkına Planı (2007-2013) 2011 yılı programı
Ekonomik Rapor. (2009). TOBB.
FAO (2016a). The State of Food and Agriculture, http://www.fao.org/publications/ sofa/en
GTHB (2016). http://www.tarim.gov.tr
MTM Medya Takip Merkezi .mailservis@medyatakip.com
Mızrak G. (2017). Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği ve Vakfı Tarımın Temel Stratejileri ve Politikaları (Cumhuriyetimizin 100. Yılına Yaklaşırken Tarımsal Hedef ve Stratejiler).
OECD Tarım Politikaları İzleme ve Değerlendirme Raporu 2016.
OECD‑FAO Agricultural Outlook 2017‑2026.
OECD (2016a). OECD-FAO Agricultural Outlook, http://www.agri-outlook.org/
Okan YELER İtalya ve Hollanda Süs Bitkileri Sektörünün Üretim Yapısı, Pazarlama ve Organizasyon Modeli Açısından İncelenmesi Kilis 7 Aralık Üniversitesi Fen ve Mühendislik Dergisi. http://dergipark.gov.tr/download/article-file/304071 Alınma tarihi: 10 Kasım 2017.
Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018), 2 Temmuz 2013.
Süsbir Haber. Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği. Yıl 2, Sayı 8, 2017.
Tarım Raporu. 2010. Ankara Ticaret Odası.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Yaptığı Konuşma Metni, 8 Kasım 2010.
Titiz, Ş., Çakıroğlu, N., Yıldırım, T.B. ve Çakmak, S. (2000). Süs Bitkileri Üretim ve Ticaretindeki Gelişmeler.
TOBB Sektörel Haber Bülteni, Türkiye Tarım Meclisi. 10 / 02 / 2011.
TÜBİTAK Vizyon 2023. Bilim Ve Teknoloji Öngörüsü Projesi.
TÜİK (2016a). Ulusal Hesaplar İstatistikleri, http://tuik.gov.tr
Türkiye’nin Tarımsal Gücü ve Geleceği. MÜSİAD, 2010.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Tarım Raporu 2016.
Türkiye’nin Stratejik Vizyonu 2013 Projesi “Tarım, Gıda ve Hayvancılık” Stratejik Vizyon Belgesi, 2014.
https://www.tarim.gov.tr/sgb/Belgeler/SagMenuVeriler/BSGM.pdf
http://www.zmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=27302&tipi=17&sube=0
http://tarim.kalkinma.gov.tr/tarim/
http://www.tarimdunyasi.net/2016/08/14/turkiyenin-tarimsal-uretimi-91-milyar-dolar/
http://www.tarim.gov.tr/sgb/Belgeler/SagMenuVeriler/GKGM.pdf
http://www.tzymb.org.tr/default.asp?hid=381
http://www.tarim.gov.tr/sgb/Belgeler/SagMenuVeriler/BUGEM.pdf
http://www.tarim.gov.tr/Konular/Bitkisel-Uretim/Tohumculuk/Tohumculuk-Istatistikleri
http://www.zmo.org.tr/genel/bizdenıdetay.php?kod=11676&tipi=24&sube=0