Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın, “Güney Akımı” ve Fransa konusunda Yeniçağ Gazetesinde manşetten yayımlanan “Erdoğan’dan Fransa’ya Soykırım Ödülü” yazısı büyük yankı uyandırdı. Ümit hoca “Soykırım Yasası” açısından ele aldığı “Güney Akımı” projesinin ne olduğunu ve tavize dayalı siyasetin Türkiye’yi nasıl bir zarara soktuğunu da biz açıklayalım.
“Güney Akım”, Rus gazının Karadeniz’in Türk karasuları üzerinden boru hattı ile Avrupa’ya ulaştırılması projesidir. Gelişmesi şöyle olmuştur.
6 Ağustos 2009, Türkiye ile Rusya Ankara’da bir araya geliyor. Enerji ve değişik alanlarda işbirliğini öngören belgeler, anlaşma ve protokoller imzalanıyor. Buna “Asrın anlaşması” adı veriliyor. Törene, Başbakan Erdoğan, Rusya Başbakanı Putin ve İtalya Başbakanı Berlusconi katılıyor.
Burada dikkati çeken hususlar; “Güney Akım” ve “nükleer santral” inşası için niyet anlaşmasının yapılması; “Samsun-Ceyhan” petrol boru hattı için ise, Rusya’nın düşünme ve araştırma yapmasına dair protokolün imzalanmasıydı. Karasularımızdan geçecek olan boru hattı için bir hak talep edilmemesi, haklı olarak “Samsun-Ceyhan” ortak petrol boru hattının gerçekleştirilmesinin istenmesiydi.
1 Ekim 2011, Türkiye yılsonunda süresi dolacak olan “Batı Hattı” gaz anlaşmasının pahalı olan fiyatının düşürülerek, sürenin uzatılmasını istiyor. Rusya bunu kabul etmeyince, Enerji Bakanı Taner Yıldız, “Rusya Doğalgazda indirim yapmadı, anlaşmayı bitirdik” açıklamasını yapıyor.
29 Aralık 2011, Rusya’nın ‘Güney Akım’ projesinin Karadeniz’den geçmesine izin veren “Kıta Sahanlığı Belgesi’ni”, Bakan Taner Yıldız, Rusya’ya giderek resmen teslim ediyor. Belgeyi alan Putin, “Bu iyi bir yeni yıl hediyesi oldu… Türkiye’nin, sözünde duracağından emindik… Rusya da verdiği sözün gereğini yapacaktır” diyor.
Bakan Yıldız cevaben, “Güney Akım izni karşılığında Rusya ile Samsun-Ceyhan petrol boru hattı pazarlığı yapmak düşüncemiz yok. Ama verdiğimiz bu iznin faydalarını ileride göreceğiz” şeklinde konuşuyor.
Böylece, Yıldız’ın 3 ay önce feshettik dediği, “Batı Hattı” gaz anlaşmasının süresi, ‘zeyilname’ ile bir yıllığına uzatılmış, Rusya’ya stratejik bir avantaj sağlanmış oldu. Azerbaycan ile imzalanan “Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı” alanı sınırlanıyor.
Görüldüğü gibi, bizim için çok önemli olan “Samsun-Ceyhan” ortak petrol boru hattı söz konusu edilmemiştir. Rusların “Güney Akım” boru hattını bedelsiz olarak geçirmesine izin verilmiştir.
Bu acı hikâyenin bir de Rusya tarafı var. Onu da özetleyelim.
23 Haziran 2007, Gazprom ve İtalyan şirketi ENI, “Güney Akım”ın gerçekleştirilmesi için karşılıklı anlayış memorandumu imzalıyor. Memorandum projelendirme, finansman, inşa ve yönetimi içeriyor.
18 Ocak 2008, Gazprom ve ENI Güney Akım’ın deniz kısmının inşası için kurdukları South Stream AG şirketini İsviçre’de tescil ettiriyor.
2008-2010, projenin gerçekleştirilmesi için Avusturya, Bulgaristan, Macaristan, Yunanistan, Sırbistan, Slovenya ve Hırvatistan ile hükümetler arası anlaşmalar imzalanıyor.
19 Haziran 2010, Rus Gazprom, İtalyan ENI ve Fransız EDF, 2010’un sonuna kadar EDF’nin South Stream AG şirketine en az % 10 olarak katılması konusunda üç taraflı memorandum imzalıyor.
16 Eylül 2011, Güney Akım’ın deniz kısmı için hissedarlar anlaşması imzalanıyor. Buna göre ENI’nin payı % 50’den % 20’ye düşerek, % 30’luk kısım Alman Wintershell Holding (BASF) ve Fransız EDF arasında eşit olarak paylaştırılıyor. Gazprom’un % 50’lik payı değişmiyor.
Deniz altından geçecek kısım için fizibilite çalışmaları (teknik ekonomik araştırma) Haziran 2010’da tamamlanıyor. Diğer konuların fizibilite çalışmaları ise, 2011’in 3. çeyreğinde bitiriliyor.
Putin, Türkiye’nin izin vermesiyle Aralık sonundan itibaren, Güney Akım’ın önündeki engel kaldırılmıştır açıklamasını yapıyor.
SONUÇ: Türkiye kaybeden, Rusya, Fransa, Almanya, İtalya kazanan taraf oldu.
29 Aralık 2011’de Moskova’daki tavizin en büyüğünü, Ermeni soykırımını 2001’de tanıyan, soykırım inkâr yasasını 22 Aralık 2011’de Mecliste, 23 Ocak 2012’de Senatoda kabul eden Fransa almış oldu. Demek ki “yaptırım” dedikleri taviz vermekmiş.
Davutoğlu Kayseri’de, Obama, Başbakan Erdoğan’la gurur duyuyor demiş. Aman Yarabbi!… Şu hale bakın.
Taviz siyasetinin zirvesi bu olsa gerek.