Türkiye’de din afyon oldu

"Gelecekte Müslüman âleminin Kabe’si Aksaray, kıblesi Beştepe olacaktır." diyen de "Erdoğan, bizim için 2. Peygamber gibidir"diyen de siyasetçi. Cami hoparlöründen seçim reklamına ses çıkarmayan da DİB, bu sözlere hiç ses çıkarmayan da DİB. Din toplumu yönlendirme aracı oldu. Bu bir zulümdür.


Paylaşın:

Başörtülü bacıma saldırdılar yalanıyla… Ezanı yuhaladılar iftirasıyla… Benim 57 Sünni(!) vatandaşım öldü ayrıştırmasıyla din ticareti yaptılar.

Bu cümleler;

Bölücü, ayrıştırıcı, kışkırtıcı unsurlar içeriyor. Bu cümleler kin ve nefret tohumları ekiyor.

Yıllarca, örtülü propagandalarında;

“Bize karşı olanlar dinsiz, din düşmanı olduğu için bize karşı” diye kara değil, kapkara, zifte bulanmış algı operasyonu yürüttüler. Yani, sadece ülkemizin temellerine dinamit koymakla kalmayıp, insanlık suçu da işlediler.”

Küfür ve şirk

Bekir Bozdağ: “Ne ceza verirlerse versinler, seçimlerde besmeleyi kullanacağız. Gelecekte Müslüman âleminin Kabe’si Aksaray, kıblesi Beştepe olacaktır.” Dedi.

İhsan Şenocak(İlahiyatçı ve diyanetçi): “Genç kayınvalide şehvet uyandırır, damat kayınvalidenin elini öpmemeli” dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı: Din İşleri Yüksek Kurulu, boşanmayla ilgili bir fetva yayınladı; “Bir kimse, yüzüne karşı ‘Seni boşadım, benden boş ol’ gibi boşanmayı ifade eden sözleri şifahi (sözlü) olarak söylemek suretiyle eşini boşayabileceği gibi, bu sözleri telefon, mektup, mesaj, internet ve faks yoluyla bildirerek de boşayabilir.”

Bu fetva kadını yok saymakla kalmıyor, ailenin temeline dinamit koyuyor. Aile kavramını değersizleştiriyor. Bir mesajla ailelerin parçalanmasının önünü açıyor.

Diyanet, “Alevilerle evlenilmez” fetvası verdi. Küresel güçlerin Alevi-Sünni kavgası çıkarma planına odun attı.

Oktay Saral(AKP İstanbul MİL. V.): “Erdoğan için her gün 2 rekat şükür namazı kılınmalı” dedi.

Fatma Durmuş: “Tayyip’i üzmek Allah’ı üzmektir” dedi.

İsmail Sezer(AKP Aydın İl Baş.): ”Recep Tayyip Erdoğan, bizim için 2. Peygamber gibidir” dedi.

Hüseyin Şahin(AKP Bursa M. Vekili): “Sayın başbakanımıza(Erdoğan) dokunmak bile inanın bence ibadettir” dedi.

Egemen Bağış: “Başbakanımızın doğduğu şehirler de mübarektir” dedi.

Rıza Çakır(AKP’nin Çayeli BLD. Baş.): “Başbakanımızın çıkacağı televizyon yere konmaz” dedi.

Agah Kafkas(Sağlık Bakan Yrd.): “Başbakan’ın yaptığını yapmak sünnettir” dedi.

Fevai ASLAN(AKP Düzce M. Vkl.): “Allah’ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan bir lider var” dedi.

Yasin Aktay(AKP M. VKL.): Biz Tayyip Erdoğan dediğimiz zaman ‘Salli Ala Muhammed deriz’ dedi.

Hüsmen Ağa Terkin(AKP Kırıklareli İl Başkanı): “Hz. Muhammed’in ampul amblemli kimlik kartını bastırıp” vatandaşlara dağıttığı ortaya çıktı.

Bu örnekler o kadar çok ki… Biz sadece birkaçını yazabildik.

Bu örnekler şirk ve küfrün açık ilanıdır. Ve bu sözlerin muhatabı, bu kişilere asla tepki vermedi. Siz ne diyorsunuz, kendinize gelin demedi. Bu da kabullendi anlamına gelir değil mi? Ya da; uydurulmuş, emperyalizme, yani sömürüye ve itaate dayalı bir dinin inşa edildiğinin açık delilidir.

Ağrı’da cami hoparlöründen AKP seçim reklamı yapıldı.

Hiç kimse, hiçbir siyasetçi ya da kurum, İslam dinini bu kadar aşağılamadı. Bu kişilerin bağlantıları nedir? Dinlerarası diyalog ve benzeri projelerde yer almışlar mıdır? Araştırılmalıdır! Tek dünya devleti, tek din, tek dil projesine, yani küresel sermayeye, evangeliklere hizmet ettikleri o kadar açık ki… Bu gerçeği kim dillendirecek? Kim bunlar? Bağlantıları nedir? Gerçek Müslüman bunları söyleyemeyeceğine göre, kim bunlar? Sözleri bunlar deşifre ediyor. Görmüyor musunuz?

Küfürde o kadar azdılar ki,

Seçim meydanlarında, kendilerine oy vereceklere, “beraat belgesi, Cennet vaad ediyorlar.”.

Ve Diyanet, söylem ve eylemleriyle, Peygamber soyunu katledenlerin yaptığı gibi;

Cemaatle namaz kılan, mütedeyyin-samimi Müslümanları camilerden uzaklaştırıyor.

Diyanet ve AKP dini kapitalistleştirme çalışmasını ortak yapıyor.

AKP siyaseti,

Türk Milletini kendi diniyle vurmuştur.

Din AKP elinde ve dilinde bir afyona dönüşmüştür. Millet diniyle uyuşturuluyor. Aklını kullanamaz hale getiriliyor.

Millet;

Yolsuzlukları, soygunları, yoksulluğu, Pakistanlaşan Türkiye’yi, ülkemize soktukları teröristleri, Fırat’ın Doğusunda kurulan 2. İsrail’i, Yunan’a hediye edilen adalarımızı, Kıbrıs Türk Devleti üzerinde oynanan oyunları, tarım ve hayvancılığın nasıl bitirildiğini, Türk Milletini Sevr anlaşmasına razı etmek için nasıl borç batağına sürüklediklerini, federasyon hazırlıklarını, milletin kendi ülkesinde küresel şirketlere nasıl köle yapıldığını, satılan tarım topraklarını konuşturmamak için din afyon gibi kullanılıyor.

Kör müsünüz?

Günün Tarihsel Sözü: “İki tür zalim vardır, biri zulüm yapar, diğeri zulme rıza gösterir.  Hz. Ali”

Zalimlerden olmayalım.

Bu zulme asla rıza göstermeyeceğim!!

Zalimler safına katılmayacağım.

Yazar

Zahide Uçar

1 Yorum

Yorum Yap

Kayıt olmadan yorum yapabilirsiniz.




Benzer Yazılar